Anıl'ın evinin önüne gelmiştim. Umarım okuldan sonra onunla gelmediğim için başka biriyle anlaşmamıştır. Zili çaldım. Sakin görünmeye çalışıyordum ama ellerim bana inat daha fazla titiritordu. Sonunda kapıyı çalışanlardan biri açmıştı. Anıl'ın evde olup olmadığını sordum. Evdeydi. Biraz rahatlamıştım ama taşınacağımızı nasıl anlatacağımı bilmiyordum. Anıl'ın kapısını çalıp içeri girdim. Benim neden burda olduğumu sorguluyor gibiydi.
-Anıl çok önemli bir şey oldu. Ne yapacağımı bilmiyorum. Buradan gidemem.
En son söylediğim cümleden sonra kaşlarını çatmıştı.
-Biraz sakın olur musun? Buradan neden giriyorsunuz? Hem senin şuan derste olman gerekmiyor muydu ?Yüzün bembeyaz biraz su iç.
Komidinin yanındaki sürahiden bir bardak su verdi.
-Şimdi bana her şeyi anlat
******
-Sonrada buraya geldim işte. Ne yapacağımı bilmiyorum. Niye benden bir şeyler saklıyorlar anlamıyorum!
Anlatırken bir yandan da ağlamıştım. Başka biri olsa yanında ağlamazdım ama on yedi yıllık arkadaşım beni benden daha iyi tanıyordu.
-Peki nereye taşınacaksınız?
Babam söyleme dediği için söylememiştim ama onlar da bana neden taşınacağımızı söylemediği için elbette doğruyu söyleyecektim.
-Almanya'ya ama kimseye söyleme aramızda kalsın.
-Söylemem de çok uzak değil mi? Bu kadar uzağa gidecek ne var?
Onu da anlıyordum ama bu soruların cevabını bilen babam susmayı seçiyordu.
-Bilmiyorum Anıl. Zaten o evde ben hiçbir şey bilmiyorum!
O da kafasında bir şeyleri anlamaya çalışıyordu. İkimiz de emindik. Ölümlerle taşınmamızın bir bağlantısı olduğuna ama ne gibi bir bağlantısı olabilirdi ki?
-Şey... Aylin bu seni son görüşüm mü? Başımı olumsuz anlamda salladım.
-Anıl seni tatillerde görmeye geleceğim. Bunun için elinden geleni yapıcağım. O yüzden ağzından bir daha böyle şeyler duymamayım!
-Ama Aylin bir şeyler oluyor ve seninde diğerleri gibi yani babaanen...
Cümlesini bitirmesine izin vermeden ona sarıldım.
-Kes sesini ben güçlü bir kızım. Hem küçükken yaptığımız korsan savaşlarında hep seni yenerdim.
Sesimin titremesine engel olamamıştım. O ağlamaya başlayınca bende ağlamaya başladı.
-Yarın gitmeden önce bana haber ver.
-Tamam ama ben gittikten sonra ağlamak yok.
-Denerim.
Bir gün sonra...
-Anne valizimi kapatamıyorum.
-Kızım birazını başka bir çantana koy.
-Tamam
Dolabımı, masamı dün ben Anıl'dayken sökmüşlerdi. Banada kıyafetlerimi yerleştirme işi kalmıştı ama dün eve biraz geç gelmiştim. Bu yüzden sabah yaparım diye ertelenmiştim. Şimdi de herkes beni bekliyordu. Uykusundan ödün vermeyen Anıl bile gelmişti.
Sonunda çantamın kapatabilmiştim. Odadan çıkarken gözüm bomboş odada dolaştı. Her yerinde farklı bir anım vardı. Bu kadar boş olması biraz yabancı bir yer gibi hissettiriyordu. Aşağı indiğinde elimdeki çantayı Rıfat Abi aldı. Burada tanıdığımız birkaç kişi uğurlamaya gelmişti. Hepsine teker teker sarıldıktam sonra Anıl'a sarıldım. Hiçbir sıkıntı yokmuş gibi davranıyordu ama gözleri her şeyi ele verdiğinin farkında değildi. En son arabaya bende bindikten sonra yavaş yavaş uzaklaşmaya başladık.
Buradan gittiğimiz için babama çok sinirliydim. Peki anneme ne demeli? Sanki iki günlük tatile gidiyormuş kadar rahat. Her ne oluyorsa bu işin aslını öğrenene kadar bırakmayacaktım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kayboluşun Eşiğinde
Mystère / ThrillerAilemizde ölümler artıyor... Kimin ne zaman öleceği belli değil. Kendini koruman lazım. Kimseye güvenme! Güvenebileceğin tek kişi kendin. Fakat yardım almaktan da çekinme. Ben Aylin ve bu benim hikayem... Hazırsan başlayalım!