"Ben... Gerçekten anlamıyorum." dedi Charlie, kafasının oldukça karışık olduğu açıktı, karşısındaki ekranının köşesinden yüzünün ortalarına gelen bir kırık olan televizyon iblisine bakarken düşünceliydi.
"Peki bunu içeride konuşmaya ne dersiniz prenses?" dedi Vox, bir yandan otelin dışını inceliyordu. İlginç bulduğu açıktı ama bunun olumlu ya da olumsuz olduğunu söyleyemezdi Charlie. Onu içeri almamıştı, kapının eşiğinde konuşuyorlardı çünkü Charlie açıkça Alastor duysun istemiyordu, ikisinin arasının kötü olduğu barizdi. "Otelinize gelen kişilere böyle davrandığınızı düşünmüyorum" dedi Vox gülerek, "Sanırım Alastor için sorun ediyorsunuz."
"Elbette, ayrıca otelin güvenliği için de!" dedi Charlie dik duruşunu korumaya çalışarak ama bir yandan da bu kadar kaba olduğundan kendine kızıyordu. "Siz bir overlordsunuz, bize ajan göndermeye çalışmış bir overlord!"
Bir overlord kendi ayalarıyla rehabilite olamaya gelmişti resmen! Ama sorun da burada başlıyordu işte, Charlie öylece güvenemezdi, özellikle Vee'lerin parçası olan birine. Herkes ikinci şansı hak eder düşüncesi değişmemişti ama bir overlord? İşte bu konuda otelin güvenliği öncelikliydi. Otel olmazsa rehabilite de olmazdı.
"O konunun pek hoş durmadığının farkındayım prenses ama-"
"Lafınızı kestim, üzgünüm ama Charlie demeniz yeterli." dedi Charlie gülümseyerek. Ama ardından kendini tekrar ciddi durmaya zorladı, bu iş oldukça zorluydu.
"O zaman Charlie," dedi Vox Charlie' nin ciddi durmaya çalışan haline gülümseyerek. "Açık konuşmam gerekirse otelle ilk başlarda hiç ilgilenmiyordum. Valentino Angel Dust' ın burada olduğunu söyleyene kadar pek haberim yoktu, varsa da önemsemedim."
"Ayrıca Valentino konusu da var!" dedi Charlie hemen araya girerek. "Ortağınız- Ortaksınız değil mi?"
"Elbette." dedi Vox. "'Partner' kelimesi daha uygun."
"Oh." dedi Charlie şaşkınca, Valentino' dan böyle bir şey beklemediği açıktı. "O halde partneriniz Angel' ın ruhunun sahibi ve ona davranışları oldukça..."
"Saldırgan?" dedi Vox yardım etmek adına. "Manipülatif, bencilce, öfkeli, pek çok açıdan şiddetli?"
"Evet. Hepsi çok doğru." dedi Charlie, öfkelenmeye başlıyordu işte. "Bunu da biliyorsunuz yani."
"Elbette." dedi Vox ve gülmeden edememişti.
"Bunda gülünecek ne var!?" dedi Charlie öfkeyle. "Bu açıkça iğrenç!"
"Unuttuğun bir şey var Charlie." dedi Vox. "Öncelikle cehennemdeyiz, burada herkes kötü." dedi ellerini iki yana açarak. "Muhtemelen sen hariç." diye eklemeyi de unutmadı. "Bu otel de onun için değil mi? Kötülere şans vermek için."
"Bu doğru..." dedi Charlie.
"İkinci olarak biz overlorduz. Sana yardım eden Alastor' un da olduğu gibi. Daha sonradan kucak açtığınız Sir Pentious' a olan tavırlarını unuttun mu?" dedi Vox. Charlie bir şey demeyince devam etti. "Pek çok ruh himayemiz altında ve onların içinde elbette bazıları çok daha kıymetli mücevherler."
"Bu çok saçma! Siz de insan ruhusunuz, anlaşmalı olduklarınız da insan ruhu!" dedi Charlie karşı çıkarak. "Hepiniz aynısınız."
Vox' un yüzü gözle görünür bir şekilde düşmüştü, kırık ekranının köşesinde ve vücudunun etrafında elektrik akımları belirmişti. "Prenses" dedi sesi bozulmuş bir halde. "Bizi böyle görmeniz çok doğal." dedi ardından sesini düzelterek. "Sonuçta siz mavi kansınız. Basit bir halk, hiyerarşik olarak sizden çok daha düşük sınıfları 'aynı' olarak görüyor olabilirsiniz."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ben Zaten Cennetteyim 📻x📺 -Tamamlandı-
Fanfiction⁜⁜Tamamlandı ⁜⁜ "Bana istediğim bütün keyfi veriyorsun!" Alastor' u kendisine doğru çekti "Kefarete ihtiyacım yok Alastor, ben zaten cennetteyim!" --- *Hazbin Hotel Radiostatic (Alastor x Vox) kurgusudur.