Bölüm 6: Kafayı Sıyırmak

447 38 81
                                    

Vox yerinde durmuş gözleri kapalı yumruklarını sıkıyordu, elektrik akımları yumruklarının etrafında toplanmıştı. Alastor her zaman can alıcı noktaya parmak basmayı başarıyordu. Bu konuda onu suçlamayı çok isterdi, tek istediği şey bir günah keçisiydi. Bu da çoğunlukla Alastor oluyordu ama onu suçlamak hiçbir yere varmasını sağlamayacaktı. Aksine en azından şu durumda onu daha fazla aşağılamayan bir kişiyi suçlamaktan başka bir şey geçmeyecekti eline.

Düşününce Alastor onun yerinde olsa, ki bu imkansızdı ama eğer varsayması gerekirse, o ona böyle davranır mıydı? Hiç sanmıyordu... 

Alastor kendi standartları için gayet iyiydi, onun çok daha... kötü bir yüzünü de biliyordu. Cehennemi sarsan radyo yayınlarındaki çığlıkları tüm cehennem unutmamıştı. Bu acınası halinde elbette onu öldürebilirdi ama bunu yapmıyordu. Ruhunu daha mı çok istiyordu? Yoksa başka bir plan mıydı? 

Sanırım Zestial'ın Alastor' un "tahmin edilemez" ve "kapalı kutu" olduğu konusunda haklı olmasını kısmen kabul etmek zorundaydı. Konu kendisi olduğunda Alastor gerçekten de kutuya kilit vuruyordu. Başka biri oluğunda onu anlamak çok kolaydı oysa, o zaman kutu sonuna kadar açıktı. Mesela diğer derebeylerine olan davranışları. Rosie hariç diğerlerinden hoşlanmıyordu. Rosie' de onun zamanından olduğundan iyiydi, birbirlerine karşılıklı yardım ediyorlardı ve ayrıca Rosie diğer derebeylerine kıyasla fazla güçlü değildi. Diğerlerinden bu son sebep yüzünden hoşlanmıyordu. Onun için bir tehdit oluşturabilirlerdi, tehlikelilerdi. Alastor açgözlü, manipülatör ve bencil olabilirdi ama aptal değildi. 

Terzi kendi söküğünü dikemezdi, Alastor' u anlaması kendisi konu olduğunda çöp oluyordu. 

Gözlerini geri açtığında Alastor' un kocaman sırıtışı ile karşılaşmıştı. "Tahmin et Voxy, arkadaşların seni neden geride bıraktı?" 

"Biliyorsun." dedi Vox donuk bir ifadeyle. "Tüm bunları neden yaptıklarını biliyorsun!"

"Elbette biliyorum, beni ne sandın?" dedi Alastor ve mikrofonuyla Vox' un kafasını tıktattı.

Vox hemen mikrofonu tuttu. "Söyle, tüm bunların sebebi ne? Nerede hata yaptım!?"

"Mikrofonumu bırak." dedi Alastor ciddi bir şekilde.

 Vox mikrofonu tutan eliyle Alastor' a bir elektrik akımı gönderince Alastor' un çarpılmamak için mikrofonu bırakması gerekti. Alastor' un mikrofonunu iki eliyle tutan Vox sopasını Alastor' un boğazına dayayarak onu duvara yasladı. 

"SÖYLE!" dedi Vox öfkeyle. "Tüm bu saçmalığın sebebi ne!?"

 "Sana söyleyebilirim ama biliyorsun, karşılığı olur." dedi Alastor, bulunduğu konuma rağmen eğlenen ifadesini takınmaya devam ediyordu. "Tahmin et eski dostum, senden ne isteyebilirim?"

"Ruhumu istiyorsun..." dedi Vox iç çekerek. Alastor boynuzları büyürken keyifle sırıttı. Bu bir onaylamaydı.

"Bu olmayacak." dedi Vox ve mikrofonu bırakıp çekildi. "Başka bir şey iste!"

"Sende istediğim başka ne olabilir ki?" dedi Alastor, mikrofonunu alıp yakasını düzeltti. "Sadece ruhun, bana daha iyisini sunmadığın sürece sebebi söylemeyeceğim."

"Başka birinin ruhunu versem?" dedi Vox kendi kendin mırıldanarak "Gerçi o da zor olur..."

"Hey hey hey! Anlaşma falan yapmıyorsunuz!" dedi Vaggie araya girerek. Kavgada arlarona girmeye pek cesaret edememişlerdi, doğal olarak. Ama şimdi kesinlikle engelleyecekti. "Özellikle söz konusu birinin ruhu ise!" dedi melek silahını tehditkarca Alastor' a doğrultarak. 

"Melek silahını ödünç almam gibi bir şansım yok, değil mi?" dedi Vox Vaggie' ye bakarak.

"Alastor' dan sonra kendini saplayacaksan veririm ancak." dedi Vaggie alay edercesine. 

"Bana uyar." dedi Vox elini uzatarak.

"Aklını falan mı kaçırdın?" dedi Vaggie silahını daha çok tutarak. "Silahımı vermiyorum, hiçbirinize."

"Sence aklım yerinde gibi mi duruyorum!" dedi Vox sitem dolu bir sesle. 

"Rosie' ye gitmek hala bir seçenek." dedi Alastor, "Hadi ama eski dostum, beni kıracak değilsin ya, daha önce kıramamıştın zaten." yüzündeki geniş sırıtış büyüyebilirmiş gibi daha da büyüdü.

"Daha önce?" dedi Vox kaşlarını çatarak. "Ne zaman istediğini yerine getirdim ki?

"Benim için o anlaşmayı imzaladığını unuttun mu?" dedi Alastor, sonra da sahte bir şekilde ağzından bir şey kaçırmış gibi eliyle ağzını kapattı. "Ops, sanırım sır saklamada çok kötüyüm."

"Ne dedin sen?" dedi Vox şaşkınca gözlerini büyüterek. "Anlaşma yoksa..."

"Evet, Velvet' de olan anlaşma." dedi Alastor. "Onu gerçekten imzaladın. Belki biraz zor kullanmam gerekti ama işe yaradı."

"Peki neden hatırlamıyorum?" dedi sakin bir tonda. 

Sözleri sakindi, şaşkın, öfkelenmiş yada çıldırmış bir ifade yoktu. İfadesi de dingindi diğer otel üyelerinin şaşkın ifadelerine karşı fazla sakin. Hareketleri de sakindi. Ortaya çıkan elektrik akımları bile yoktu. 

Resmen şok olmuştu. 

"O kısmı hafızandan sana sildirttim." dedi Alastor. "Sonuçta arkadaşını öldürme tehditti ile karşı karşıyaydın, ilk başta dirensen de sonrasında oldukça uslu bir çocuk oldun, aferin!"

"Peki onlara ben isteyerek verdiysem neden benden nefret ettiler?" dedi Vox, en çok aklına takılan soru bu son soruydu.

"Basit, yalan söyledim. Arkadaşların ise bana kolayca inandılar, onları bıraktığını ve benim yanıma, otelin yanına geçeceğini söyledim ve kolayca senden nefret ettiler. Gerçekten 'sıkı dostlar' mışmışsınız." dedi Alastor alay içinde.

"En başından beri sebep sendin yani. O kadar kendimde aradığım sebep burnumun ucundaki sendin!" dedi Vox ve gülümsedi. Bir kıkırtı, sonrasında daha büyük bir gülümseme. 

Ardından Alastor' a doğru bir adım attı. Bir adım daha ve bir adım daha.  Adım atamayacak kadar yaklaştığında Alastor daha çok bir elektrik patlaması tarzı bir şeyi beklemişti, ya da daha havalı adı neyse ondan. Ama onu da şaşırtacak bir şey oldu.

Vox ona sarıldı. Sımsıkı içten bir sarılma ve bir "Teşekkür ederim." kelimesi çıktı televizyondan.

Sonrasında Alastor omzunu ıslatan göz yaşlarını hissedince iyice şaşırmıştı. Televizyon kafasıyla ağlaması bir yana onu anlamamış mıydı? Her şeyini elinden alan kişiye genelde teşekkür etmek yerine öldürmeye çalışırdınız.

---

Psikolojisi tamamen kırılmış karakterler yazmak neden bu kadar keyifli?  

Ben Zaten Cennetteyim 📻x📺 -Tamamlandı-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin