Güzel okurlarımı selamlayarak Mavi karanlık isimli küçük seyahatimizin onuncu gününde olduğumuzu söylemenin gururunu yaşıyorum.
Nasılsınız kalem ortaklarım?
Ben çok yoğun ve zor bir yüksek lisans dönemine başladım. Biraz zorlanıyorum ama inşallah hayırlısıyla her şeyi hallederiz.
Sizlere de hayat faaliyetlerinizde esenlikler diliyorum.
Son olarak kıymetli oylarınız ve yorumlarınız Mavi Karanlık ailesi içim çok önemli. Lütfen eksik etmeyin.
Keyifli okumalar 🎈
💙ONUNCU BÖLÜM:🖤
"GİRİFT."
💙🖤
*Her şeyden biraz kalır diyordu hayat. Kavanozda biraz kahve, kutuda birkaç sigara ve insanda biraz acı...
(Turgut Uyar)
Melina'dan
***********Koca büyük beş gün geçirmiştim hastane koridorlarında. Dile kolay beş koca gün...
Sadece bir kez eve gitmiş, birkaç parça eşya almış, hızlıca bir de duş alarak tekrar geri gelmiştim hastaneye.
Ama değmişti bu beş günün tüm zorluklarına. Annem artık tamamen düzelmiş, tekrar nöroloji bölümüne, kendi eski kaldığı odaya sevk edilmişti. Bu süreç tüm zorluklarına rağmen olumlu sonuçlanmıştı. Bu kez hastaneden birini kaybederek çıkmamıştım.
Ailemden geriye kalan tek kişiyi de toprağın karasına vermemiştim. Bir nevi milat gibiydi bu durum benim için. Zira o kadar çok alışmıştım ki yakınlarımı kaybetmeye, yine öyle olacak sanmıştım. Yine aynı acıların esiri olmaktan ölesiye korkmuştum.
Ama çok şükürler olsun ki bu sefer öyle olmadı. Bu sefer ruhum savrulmadı, bu sefer aynı acıları yaşamadım. Yüzüm gülüyordu bu sefer. Buruk bir gülümsemeydi doğru ama, yine de gülümsüyordum. Uzun süre sonra böylesi bir içten gülümseme konmuştu dudaklarıma. Hem de hastaneden çıkmama rağmen.
Hastanenin lavabosundaki musluğu açtım, avuçlarıma doldurarak yüzümü yıkadım güzelce. Ardından soğuk suyla ıslanan ellerimi boynuma sürdüm ferahlamak adına.
Doktorla dün akşam son kez konuşmuş, gereken işlemleri yaptırdıktan sonra artık eve gidebileceğimi, annemin de eski düzenine döneceğini söylemişti.
Otomatik sisteme ellerimi yaklaştırarak kurutmaya başladığımda telefonuma gelen bildirim sesiyle kurutma işlemini hızlandırdım ve siyah kot pantolonumun cebine sıkıştırdığım telefonumu kavradım.
***Hastanenin bahçesindeyim, geleyim mi içeri? Yoksa sen mi geliyorsun?
İçimi garip hislerle dolduran bu mesajın sahibi Mirhan'dan başkası değildi. Beş gündür neredeyse gece gündüz demeden yanımda olmuş, hem annemin hem de benim tüm ihtiyaçlarımızla yakından ilgilenmişti. Koca beş günde sadece çok önemli bir operasyonunun olduğu gün gelememişti yanıma. Çok sorgulamıştım bu günlerde Mirhan'la olan durumumuzu. Allah'ın bana gönderdiği bir mükafat mıydı böylesi bir insan? Belki de hayat artık bana iyi şeylerin varlığını tekrar hatırlatmak istiyordu, bilemiyorum.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
MAVİ KARANLIK
General FictionKadın ve Adamın birbirlerine sarılarak karanlığın en dibinden çıkmasının hikayesiydi bu... En dibe doğru battığını hissediyordu kadın. Zordu. Çok zordu... Bu veballe yaşamak canını yakıyordu. Canından parça olan kız kardeşinin ve daha doğmamış bebeğ...