Bölüm 13: Bana Yeniden Şarkılar Söyleten Kadın

108 26 42
                                    

Mavi Karanlık isimli duygu yüklü yolculuğumuzun on üçüncü gününden herkese selamlar.

Nasılsınız?

Bölüme gelirsek keyifle tasarladığım bir bölüm oldu. Umarım sizler de beğeneceksiniz.

Kitabın gidişatıyla ilgili yorumlar yaparsanız sevinirim. Sizce nasıl ilerliyoruz? Beklentileriniz, okumak istediğiniz sahneler var mı? Varsa neler? Lütfen yorumlarda belirtin.

Son olarak alt köşede olan yıldızımızı parlatmayı unutmayalım.

Keyifli okumalar 🎈


💙ON  ÜÇÜNCÜ BÖLÜM:🖤

"BANA YENİDEN ŞARKILAR SÖYLETEN KADIN."

💙🖤

*Ne zaman imkansızı seversen, işte o zaman gerçek seversin.

                                                          (Özdemir Asaf)

Melina'dan:
************

"Balonlar hazır, süsler ve tabaklar ne durumda?" Suna'nın sesini duyduğumda elimdeki son tabağı da masanın üstüne yerleştirerek başımı kaldırdım ve öğleden başlayarak harıl harıl çalışan kızlara baktım. 

"Hazır hazır, bitti sayılır işler. Saat kaç bu arada?" Dediğimde bir taraftan da soluklanıyordum. Eşofmanımın cebine sıkıştırdığım telefonumu elime aldığımda saatin üç buçuk olduğunu görmüştüm.

Bugün Mirhan'ın doğum günüydü ve biz Suna'nın öncülüğünde yapacağımız sürpriz için hazırlıklarımızı tamamlamak için son dokunuşları yapıyorduk. Sabahtan pastaneyi hiç açmamış, Dilber abla ve Meliha ablaya ise izin vermiştim dün. Suna ve Leyla da okuldan erken gelince öğlen doğrudan hazırlıklara başlamıştık.

"Biz her şeyi hazırladık da? Mirhan'ı buraya hangi bahane ile getireceğiz?" Diye sormuştu Nazlı haklı olarak. Gerçekten de bunu hiç düşünmediğim gerçeği gün yüzüne çıktı.

"Aaaa tabii ki de bebeğiniz her şeyi düşündü," Suna'nın bilmiş bir tavırla konuşmasıyla gözlerimi devirdim.

"Ne kadar da mütevazısın Sunacım," Leyla da konuşmaya dahil olduğunda Suna ona ters bir bakış atsa da bir şey demedi.

"Şimdi şöyle, ben dün akşam ağabeyime dedim ki güzel bir restoranda akşam saat sekiz için rezervasyon yaptım, doğum gününü orada kutlayacağız, o da kabul etti. Bunu dedim ki ağabeyimi buraya çağırdığımızda şüphelenmesin." Suna'nın dedikleriyle şaşkınca ona baktım. Kız gerçekten de zehir gibiydi.

"Öteki yandan ağabeyimin buraya çağırmak kalıyor ki onu da Nazlı ve Harun ağabey halledecek." Leyla'nın olayları arifesinde Nazlı ve Harun da en azından birbirlerini tanımak için konuşmaya başlamışlardı. Bu duruma en çok sevinen bendim. Nedensizce çok iyi bir ikili olacaklarına inanıyordum.

"O nasıl olacak?" Diye soran taraf Nazlı oldu.

"O da şöyle olacak, ben sabah mesaj attım Harun ağabeye zaten, yani durumdan haberdar. Plan da şu: Harun ağabey, ağabeyimin yanında olduğu bir anda Nazlı'ya mesaj atacak. Nazlı sen de onu arayarak Melina fenalaştı, hastaneye de gitmek istemiyor diyeceksin. Hani ne yapacağını bilememiş gibi, onları aramışsın." Suna anlattıkça şaşkınlık seviyem hızla tavan yapıyordu. Bu kızın aklında gerçekten de kırk tilki aynı anda dolaşıyordu.

MAVİ KARANLIKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin