30

13.1K 935 70
                                    

Üzülüyordum. Harun Bey için. Hatice Hanım için. Aslı ve Atlas için.

Harun Bey iyiydi. Yani kalp krizi sonrası ne kadar iyi olabilirse o kadar iyiydi. Gidip görmemiştim. Her ne kadar onun adına üzülsem de ziyaret etmek içimden gelmiyordu. Bu kabalık ve düşüncesizlikti belki de. Ancak içimden gelmeyen bir şeyi yaparsam bu da sahteliğe girmez miydi?

Hatice Hanım Harun Bey'in yanında, hastanedeydi. Onun da oldukça kokmuş olduğundan emindim. Her ne kadar zamanında kötü olaylar yaşasalar da sonuçta çocuklarının babası ve kaç senelik kocasıydı. Hatice Hanımı aramak istiyordum aslında, nasıl olduğunu sormak için. Ancak şu anki ruh halini kestiremediğim için cesaret de edemiyordum.

Atlas sık sık annesinin yanına gidiyordu. Her ne kadar babası ile arası bozuk olsa da Atlas da çok endişeli ve üzgündü. Gözle görülüyordu bu.

Aslı, Harun Bey kalp krizi geçirince üç gün bizimle kalmıştı. Aslı'yı ilk defa bu kadar sessiz ve sakin görmüştüm. Bana sinirli miydi değil miydi kestiremiyordum. Bakışlarından bana karşı bir soğukluk akıyordu evet. Ancak ağzını açıp tek bir kelime bile etmiyordu. Belli etmese de babasını seviyordu belli ki. Atlas ile aralarında ilk defa bir yakınlaşma görmüştüm bu vesile ile. Aslı'nın Atlas'a ilk defa abi demesine şahit olmuştum. Olay şu şekilde gerçekleşmişti:

Aslı'nın bizde kaldığı ikinci geceydi. Çok sessizdi. Bu yalnızca benim değil Atlas'ın da dikkatini çekmişti. Kaşları çatık, kolları birbirine bağlı, bakışları çoğunlukla bir noktaya kilitlenmiş bir şekilde duruyordu kimi zaman. Aslı'nın sessiz hallerinin beni bu kadar üzeceğini düşünmezdim.

O gece ne Aslı ne Atlas ne de ben uyuyabilmiştik anlaşılan. Harun Bey henüz normal odaya alınmadığı için herkes diken üstündeydi. Su içmek için odanın kapısını yavaşça aralamıştım. Diğerlerinin uyuduğunu düşünüp sessiz hareket etmeye çalışıyordum. Ancak ben daha odadan ayrılamadan oturma odasından yükselen konuşma sesleri ile adımlarımı durdurmuştum.

"Babamı ne zaman görebiliriz sence?"

"Annem doktor ile konuşmuş. Herhangi bir aksilik olmazsa yarın normal odaya alınacağını söylemişler. O zaman görmeye gidebiliriz."

Bir sessizlik oldu aralarında.

"Atlas. Babam benim yüzümden mi kalp krizi geçirdi?"

"Bunu nereden çıkardın şimdi?"

"Bilmem. Son zamanlarda olanlar... Bir de benim önümde olunca her şey... Ben ne yapacağımı bilemedim cidden."

Aslı'nın sesi titriyordu. Aslı gerçekten çok korkmuştu. Atlas'ın hareketlendiğini gördüm karanlıkta. Sanırım gidip Aslı'ya sarılmıştı.

"Sen bir şey yapmadın ki, güzelim. Hem bu şekilde kendimizi suçlayacaksak benim de suçum büyük."

"Sen ne yaptın ki? Sen bizim ailenin gurur kaynağısın, beyefendisisin!"

Aslı'nın sesi biraz sitemli çıkmıştı. Alay eder gibi güldü Atlas.

"Ya ya tabi! Ne beyefendi ne beyefendi. Babamla kavgalıyız biz. Öyleydik yani. Ailesi ile arasında problemleri olan tek sen değilsin küçük hanım."

"Neden kavga ettiğinizi sormayacağım. Sanırım nedenini tahmin edebiliyorum."

Sesi oldukça düz çıkıyordu Aslı'nın. Bir süre daha sessiz kaldılar.

"Abi. Özür dilerim. Ben sadece merak etmiştim. Arkadaş ortamı bazen acımasız olabiliyor. Eğer o hapı denemezsem beni dışlayacaklarından koktum."

"Eğer seni bu denli kötü bir şeye sürüklüyorlarsa zaten senin onları dışlaman gerekir abim. Pişman olduğunun farkındayım. Lütfen bir daha böyle bir zarar verme kendine. İnan biz senden daha çok seviyoruz seni. Sana zarar gelmesi ise en son isteyeceğimiz şey bile değil."

BİR BAŞIMA: Bir Aile MeselesiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin