Bu gün okuldakilerle son kez toplanıyorduk, içim bi buruktu bu yüzden ama aynı zamanda doğum günüme denk geliyordu ve kurtuluşumun ışığıydı. Yani aslında kep atma törenini yapmıştık, parti de yapılmıştı ama güzel bi organizasyon hazırlanmış ve doğum günüm için okuldan birkaç kişiyle eğlenme kararı almıştık.
Bizim salaklar sürpriz parti işine girmeye çalışmıştı ama kuzey beni yanlışlıkla doğum günüm için oluşturdukları ÇİSEMİN BD PARTİSİ isimli WhatsApp grubuna eklemesiyle patlamışlardı.
Sabah erkenden evden çıkmak için hazırlanmış ve eşyalarımı toplamıştım. Merihle yaşamaya karar vermiştim, maddi konu beni biraz huzursuz ediyordu ve bu yüzden geçen hafta bi kafede garsonluğa başlamıştım ama merih bunu duyunca işi bıraktırmış ve beni dedesinin yanına götürmüştü.
Dedesi beni çok sevmişti, aslında benden nefret etmesini bekliyordum çünkü belki ben hiç var olmasaydım kızı yaşardı. Ama ahmet dede maddi olarak beni destekleyeceğini ve çekinmememi söylemişti.
Şimdilik onaylasam da biraz zaman geçince tekrar bu konuyu açmayı düşünüyordum.
Valizlerimle zar zor aşağı inmeyi başarmıştım ve ev ahalisiyle sağlam bi bağırışmadan sonra onları arkamda bırakarak evin önünde arabasıyla beni bekleyen Denizin yanına gitmiştim. Tabi o benden bir yaş büyük olduğu için geçen yıl ehliyetini almıştı, ve benim de ilk fırsatta öğrenip ehliyet almamı istiyordu.
Sessiz bir yolculuktu çünkü deniz biraz düşüncelerimle başbaşa kalmamı istiyordu, ve bu çok iyi olmuştu.
Bu gün merih yoktu... Beni en çok üzen kısım buydu. Burdaki evi bana bırakmış ve istersem ev arkadaşıyla kalabileceğimi istersem de onunla gidebileceğimi söylemişti.
Gürbüzle ikisinin arasında bi konuşma geçmişti galba ama ne olduğunu kimse bilmiyordu. Bi gün merih benim yanıma ağlayarak gelmişti ve bütün gece sebebini bilmediğim şeye birlikte ağlamıştık, denizin söylediğine göre onlar da aynı şeyi yaşamış.
Neyse ne diyorduk. Merih ingiltereye gitmişti ve benim dışımda kimseyle vedalaşmamıştı, daha doğrusu bana da sadece haber vermişti. Hangi gün gideceğini bile söylemeden bir gece yok olmuştu, ertisi gün de vardığını ve iyi olduğunu söyleyen bir mesaj atmıştı.
Gürbüz de İstanbul'da istediği bi üniversiteyi kazanmıştı, konservatuardı ve ben Gürbüzün sesinin bu kadar güzel olduğunu bilmiyordum. Ama dondurma kararı alıp babasının dağ evine yerleşmişti, inzivaya çekilmişti resmen.
Merih ingiltere de adli bilimler okuyacaktı.
Deniz ve ben ise aynı yeri kazanmıştık, beraber İzmir de okuyacaktık. İkimiz de güzel sanatlardaydık.
Ben düşüncelerime dalmışken araba durdu ve deniz hızla arabadan inip kapımı açtı, gelmiştik.
İçeri girdiğimizde konfetiler patlamıştı, herkes doğum günümü kutladı güldük, eğlendik.
Saatler sonra herkes dağıldı ve denizle sonunda başbaşa kalmıştık.
"Hazır mısın sevgilim, ben hediyemi vermedim."
Gülümseyip elini tutum ve deniz bizi kafe nin arkasında kalan bi depoya götürdü ve büyük bir örtüyü çekti, altından dördümüzün olduğu bir resim çıkmıştı. Bunu aylar önce çekmiştik, anlaşılan deniz bu resmi dev bi tuvale çizmiş..
Çok güzeldi, o kadar güzeldi ki gözlerimi alamıyordum. Deniz ellerimi tutup beni kendisine çevirdi.
" Kurtuluşun ve doğum günün kutlu olsun sümbülüm..."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KARMAŞA
Teen FictionBen çisem.. hayatımın 17 yılını tek başıma geçirdim, Topal soyadına layık olmak için yaşadım her zaman. Ne akraba, ne arkadaş, ne de aşk sahibi oldum şimdiye kadar. Ama şimdi hayatıma dahil olmak için çırpınan çok kişi var, üstelik ortada hiçbir seb...