Koskocaman Seoul'de karşılaşacak başka kimse kalmamış gibi kuzenim ile karşılaşmak felaketti. Tamam, insanın kuzeni ile karşılaşması normaldir, normal olmayan benim kuzenimdi. Hayır hayır, aslında normal olmayan çok şey vardı.
Kuzenim küçüklüğümüzden bu yana bana aşıktı. Hayır, 23 yıldır hiçbir canlıya karşı bir his beslememiştim. Başlarında da Taeyeon geliyordu. Ama bir zaman sonra insan kendini kötü hissediyordu işte. İşin kötü yanı halam da benim Taeyeon ile olmamı çok fazla istiyordu. Lakin benim kız kardeşim gibi gördüğüm kişiye o gözle bakmam imkansızdı.
Taeyeon fazla diretmemişti ama halam hala bana dargındı. Hayır, anlamadığım şey 23 yıldır ne kızlara, ne de erkeklere, ıyyy, karşı bir ilgimin olmaması neden benim suçum oluyordu ki? Halama çoğu kez 'Senin kızın kalbine sahip çıksaymış, bana ne kadın?!' demek istesemde Taeyeon kırılmasın diye ağzımı açmamıştım. Taeyeon anlayışlıydı, kesinlikle annesine çekmemişti.
Şimdi ise halamla karşılıklı oturmuş çay içiyorduk.
"Demek buraya arkadaşını karşılamaya geldiniz." Halam sinir bozucu bir şekilde gülümserken ben de zibilyonuncu kez kafamı salladım. Kafam artık otomatik sallanma moduna geçmişti. Her dediğine kafa sallıyordum.
"Evet halacığım." Aynı sinir bozucu tonda bir yapmacıklıkla gülümsedim. Bir an önce buradan defolup gitmek istiyordum.
"Ah, aklıma ne geldi Baekkie," Bana böyle seslenmesinden nefret ediyordum ve ağzına yumruğumu çakmak istiyordum. Yine de o babamın kız kardeşiydi. Saygılı olmalıydım. "Babanla bir dilek saçmalığı tutturmuştunuz. Taeyeon kendininkini hazırlamıştı. Hatırladın mı?"
Dişlerimi sıktım ve gülümsemeye çalıştım. "Tabii ki."
Keyifli keyifli güldü ve gözlerini kızına dikti. "Taeyeon'un gerçekleşmesini en çok istediği dileği neydi, biliyor musun?" Bana cevap verme şansı tanımadan devam etti. "Seninle evlenmek." Gözlerini kırpıştırdı ve Taeyeon bir çığlık attı.
"Anne! Beni utandırıyorsun!" Kıpkırmızı olmuş yanaklarını tuttu ve başını sallayıp devam etti. "Biliyorsun ki o zaman küçüktüm!"
Taeyeon gibi melek birinin böyle bir cadıdan doğması.... Tanrım. Analar neler doğuruyor. Pardon, cadılar.
"Tatlım, küçüktün ama samimiydin. Ne yazık ki bizim sevimli Baeky'miz sana karşılık vermedi. Ne şanssızlık.." Derin bir nefes aldı ve devam etti. "Bence hala ona karşı hislerin var."
"ANNE!" Taeyeon gözlerinden ateşler saçarak konuştuğunda duruma el attım.
"Lütfen . O konuyu yeniden açma, kızını utandırıyorsun. Ayrıca hala, neden o günleri yeniden konuşmaya başladık? Sehun ve Chanyeol'un bundan hoşlanacağını sanmıyorum."
"Aslında," Chanyeol halama karşı kabalık olmasın diye inkar edecekken Sehun'un onu dürtmesiyle konuyu değiştirdi. "Ah! Size yaptığım safariden bahsetmeyi çok isterim!"
Chanyeol kesinlikle benim kurtarıcımdı. Halam, hayvanlardan nefret ederdi.
Üzgünüm halacığım, o konuyu açmamalıydın.
Arkama yaslandım ve kollarımı keyifle bağladım.
---------
"Demek bir timsah gördün, vay! Çok havalı!" Taeyeon gözlerindeki parıltılarla Chanyeol'u dinlerken halam ise apaçık korkudan titriyordu ve bu beni keyiflendirmişti. Chanyeol'e göz kırptım.
"Hatta bir yılana dokunmuş. Değil mi?"
Halamın gözleri genişlerken Sehun beni onayladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Wish List // baekyeol
FanfictionBabam her zaman ilginç bir insan olmuştu. Ve gittiğinde ise bana yine ilginç bir şey bırakmıştı. Bir Dilek Listesi. Babam gittikten sonra o listeyi umursamamam bir hataydı. Babam bunun için üzülüyor olmalıydı. O listedekileri gerçekleştirecektim. ...