Kang Seulgi'yi sevmiştim. Hatta bayılmıştım. Kesinlikle burada çalışmak için doğmuş olmalıydı.
Anneme milyonuncu kez içimden teşekkür yollarken kasadaki Seulgi'yi iş başındayken denetlemeye devam ettim.
Sabah konuşup anlaşmıştık. Üç günlük deneme sürecinden sonra sözleşmeyi imzalayacaktık. İşimizi sağlama almak için sözleşme imzalıyorduk.
Seulgi daha ilk günden güvenimi kesinlikle kazanmayı başarmıştı. Müşterilerle gayet iyi ilgileniyor ve gülümsemesini dudaklarından hiç silmiyordu. Müşterilerin hoşuna gitmeyecek her türlü hareketten kaçınıyordu. Yılışık değildi, saygılıydı.
Seçimimden asla pişman olmamayı umuyordum, büyük ihtimalle de öyle olacaktı. Bir müşteri ve bir patron olarak Seulgi gibilerini daima severdim. Bu da yanlış bir seçim yapmadığımı gösteriyordu. Yine de üçüncü günün sonuna kadar beklemekte fayda vardı.
Chanyeol kardeşim ve beni dondurma yemek için davet etmişti ve buna hayır diyemezdim. Üstelik Sooyoung ve Yoora noona da olacaktı. Kardeşler buluşması gibi bir şeydi. Bu yüzden daha ilk günden kitapçıyı Seulgi'ye emanet ettim ve benim ofisime girmemesini tembihledim. Sonuçta orası patron odasıydı.
Chanyeol'un söylediği pastaneye doğru yürürken burnumdan içeri sızan tatlı kokularıyla mest oluyordum. Üç toptan az yemeyecektim ve bu o uzun çocuğun cüzdanını yakacaktı ama, arkadaşlık için elbette değerdi. Zamanı gelir ben de onun için cüzdanımı boşaltıverirdim. Gerçi cüzdanım çoğunlukla boş oluyordu ama bu mühim değil.
Pastaneden içeriye girip etrafa bir göz attım ve gözlerim benimkilere değince masaya ilerleyip oturdum. Chanyeol ve Taehyung yan yana oturuyordu. Ben de Sooyoung'un yanına oturdum.
Kısa bir selamlaşma faslından sonra garsona bir top böğürtlenli, bir top karamelli ve bir top da sütlü dondurma siparişimi verdim.
"Abimin böyle ufak tefek olmasına bakmayın sakın. On kişinin yiyeceği kadar yemek yer."
Herkes gülüşünce Taehyung'a tehdit dolu bir bakış fırlattım. Çocuğu kız arkadaşının yanında rezil etmem hoş olmazdı, bu yüzden evi bekleyecektim. Gerçi evde de annem vardı ama yine de intikamımı alırdım ben.
"Yine de Baekhyun oppa oldukça sağlıklı ve yakışıklı gözüküyor."
Sooyoung vişneli dondurmasını yerken omuz silkti. Taehyung ile birbirlerine attıkları aşk dolu bakışlar yüzünden yanakları hafif kızarıktı.
"Buradaki tek kitapçı çocuğun kardeşiyle benim kardeşimin sevgili olmasını asla tahmin edemezdim, ama buna çok mutlu oldum."
Yoora noona zarif bir şekilde konuştuğunda Chanyeol elini Taehyung'un boynuna attı ve saçlarını karıştırdı.
"Kız kardeşime iyi davran ufaklık. Güveniyoruz sana."
Taehyung ve Sooyoung birbirlerine kısa bir bakış attı ve Taehyung kafasıyla onayladı. Sonuçta Chanyeol ayı falan sayılırdı ve Taehyung'un Sooyoung'a iyi davranmamak gibi bir şansı yoktu. Ama Sooyoung şanslıydı. Chanyeol kadar cüsseli değildim ve Taehyung'a istediği kadar eziyet edebilirdi.
Herkes dondurmasıyla ilgilenirken aniden Chanyeol kafasını kaldırdı ve bakışlarını üzerine gönderdi.
"Kitapçıyı kime bıraktın?"
Ağzıma yeni attığım dondurmayı emme zevkine varamadan aceleyle yuttum ve peçete alıp ağzımın etrafını sildim.
"Ah, bu sabah Kang Seulgi adında birini işe aldım. O bakıyor."
Sooyoung abisine bakıp kıs kıs gülünce Chanyeol kardeşine baygın baygın baktı ve gözlerini yeniden benim üstümde konumlandırdı.
"Kang Seulgi? Sooyoung onu bana ayarlamak istiyordu."
Sooyoung dondurmasından bir kaşık ağzına attı ve eliyle burnunun kemerini sıktı.
"Ondan daha iyisini bulamazdın ama reddettin. Oysa kızla görüşmemiştin bile!"
Yoora noona eğlenerek ikisini izlerken kız kardeşine destek olurcasına göz kırptı.
"Chanyeol kimseyi beğenmiyor mu hala?"
Taehyung elini Chanyeol'un omzuna attı ve yavaşça vurdu. Çocuk bu haliyle büyümüş de küçülmüş gibiydi.
"Abisi yoksa rahat ol. Abisi varsa da bir şekilde idare edersin."
Masadaki herkes gibi ben de kahkahaya boğulunca Taehyung da küçük bir kahkaha koyuverdi. Bu çocuk cidden uzaylı falan olmalıydı.
●●●●●●●
"Demek Yoora noona küçükken kuyumcuyla evlenmek istiyordu?"
Chanyeol'un anlattığı anıya güldüm ve sonradan sipariş ettiğim çikolatalı dondurmamı ağzımda erittim.
"O zamanlar en zengin mesleği kuyumcu sanıyordum!" Yoora noona somurtup arkasına yaslandı. "Küçüklüğümden beri alış veriş yapmada bayılıyorum ve kocamın aşırı zengin olmasını istiyordum ve kuyumculardaki altınları görünce de kuyumcuyla evlenmek istemiştim."
Taehyung bana muzip bir bakış attı ve göz kırptı.
"Abim daha çok küçükken uzun boylu bir adamla evlenmek istediğini söylermiş. Hatta şu an bile uzun insanlara zaafı var."
Yoora noona şaşkınlıkla eş cinsel olup olmadığımı sorduğumda homurdandım. Şu çocuk hep yalan yanlış anlatıyordu yahu.
"O zaman herkesi tek cinsiyetten sanıyordum. Ama doğru, uzun boylara zaafım var."
Chanyeol sırıttı ve yüz ifadesini değiştirip korkuyormuş gibi yaptı.
"Tehlikedeyim!"
"Senin gibi moronu ne yapayım be? Aseksüelim ben. Sonsuza kadar bekar kalacağım."
Park kardeşler tuhaf bir şey söylemişim gibi gözlerini bana dikince açıklama gereği hissettim.
"Şaka değil. Karşı cinse de, kendi cinsime de zerre kadar ilgi duymuyorum."
Sooyoung gözlerini önce bana, sonra Chanyeol'e, yine bana, tekrar Chanyeol'e, bir daha bana ve yeniden abisine çevirdi.
"Abi yoksa sende mi aseksüelsin?!"
Chanyeol kaşlarını kaldırdı ve kafasını iki yana salladı.
"Hayır. Ben Sooyoung'un-önermediği-kişiler-seksülim."
Chanyeol sırıttığında hafif bir kahkaha attım. Bu sıcak ortamı sevmiştim.
●●●●●●●●●
Seulgi'nin uzattığı çıktıyı aldım ve masamın üstüne koydum. Diğer eliyle uzattığı paraları da alıp yanına koydum. Gün boyunca satışı yapılan kitapların listesini ve elde edilen parayı getirmişti. Onları denetleyecek ve eve gidecektim.
"Teşekkürler Seulgi, sen çıkabilirsin.
Önümdeki kağıda baktım ve gözlerimi devirdim. Bu işi yapmaktan nefret ediyordum.
●●●●●●●
Kısa mı oldu sanki... .s.s Bayağı kısa oldu ama bir dahaki bölüm kısa zamanda gelecek, onu bayağı uzun tutmaya çalışacağım. Bir de millet yazdığım diğer bir BaekYeol fanfic olan Puzanlie'ye bir göz atarsanız memnun olurum, hepiniz öpüldünüzzz ●3●
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Wish List // baekyeol
FanfictionBabam her zaman ilginç bir insan olmuştu. Ve gittiğinde ise bana yine ilginç bir şey bırakmıştı. Bir Dilek Listesi. Babam gittikten sonra o listeyi umursamamam bir hataydı. Babam bunun için üzülüyor olmalıydı. O listedekileri gerçekleştirecektim. ...