Başımın ağrısı ya da midemin bulantısı sorun değildi. Asıl sorun gecenin bir yarısı Chanyeol'un yumruğunu tam gözümün üstünde hissetmemdi.
"Baek, cidden özür dilerim."
Uyku mahmurluğuyla milyonuncu kez özür dilerken vücudumun tek tek bütün hücreleri yumruğunu ona iade etmemi söylese de aklım başımda davranıp bu düşünceyi savuşturdum.
"Sorun değil." Kabaca homurdandım. Koltukta yatıyordu ve ben de yerdeydim. Uyku halinde, üstelik yerde olduğum halde, nasıl bana yumruk atabilirdi ki?
"Kasıtlı yaptın, değil mi?" Gözlerini kocaman açtı ve uykunun verdiği yavaşlıkla kafasını iki yana salladı.
"Hayır cidden, uyurken çok deli uyuyorum ve kolumu savurmuş olmalıyım kolum nasıl sana geldi bilmiyo-"
O kadar hızlı ve anlaşılmaz konuşuyordu ki ağlamak istiyordum. Elimi kaldırıp onu susturdum.
"Tamam tamam. Ama uykum kaçtı." Koltuğa sırtımı dayadım ve o esnerken dizlerimi karnıma çektim. Harika, şimdi Chanyeol mışıl mışıl uyuyacaktı ama ben sabaha kadar uyuyamayıp debelenip duracaktım.
"Uyumayı dene." Derin sesiyle mırıldandığında kafamı duvarlara çarpmak istedim. Cidden, ciddi miydi? Hadi ya, aklıma hiç gelmemişti.
Cevap vermemeyi tercih ettim ve az önce yattığım yere kıvrıldım. Chanyeol de geri yattığına göre ortamın fazlasıyla sessizliğe bürünmesi kaçınılmazdı.
Odamda yatmak yerine neden burada yattığımızı bilmiyordum. Sarhoş kafamla ancak bu kadarını akıl edebilmiş olmalıydım.
Biraz sonra odayı dolduran horlama sesinden anladığım kadarıyla Chanyeol uyumuş olmalıydı. Başım çatlayacak gibiydi. Duş almam gerekiyordu ama, batıl inançlara sahip biriydim. Gün aymadan duşa giremezdim.
Doğrulup nereye fırlattığımı bilmediğim telefonumu arayacakken önümde duran bedenle keskin bir çığlık attım.
"AH! HASSİKTİR"
Chanyeol sesime uyanmış olacak ki hızla yerinden doğruldu. Elimi göğsüme koyup soluklanırken odayı dolduran iki farklı kahkaha sesi küfür etme dürtümü bastırmak zorunda kalmama neden oluyordu.
"Siktir Taehyung. Amacın ne?"
Kardeşim yanıma çöküp gülmekten yaşaran gözlerini koluna sildi ve bakışlarını bana dikti.
"Bu kadar korkacağını düşünmemiştim!"
Cidden, bu çocuk tam anlamıyla beyinsizdi. Chanyeol eliyle omzumu kavradı ve hafifçe sıktı.
"Çek elini." Homurdanıp ikisinden de uzaklaşıp sırtımı tekli koltuğa dayadım. Harika, kardeşim ve arkadaşım bir olmuş, bana ihanet ediyordu.
İkisine de öldürücü bakışlar atıp, uyumalarını gerektiğini söyledikten sonra yer yatağıma geri döndüm.
●●●●●●●
Gün doğumunu izlemek güzel olabilirdi, gözlerim uykusuzluktan kızarmamış olsaydı. Pencerenin önünde durmuş ne halt ettiğimi sorarken güneşin doğmaya başladığını farkettiğim için izlemeye karar vermiştim. Gün doğumunu seviyordum. Sadece görsel açıdan. Yoksa benim için başka özelliği yoktu.
İç çekip omzumun üstünden uyuyak kardeşim ve Chanyeol'e bir bakış attım. İkisi de üzerlerine verdiğim battaniyeyi yere fırlatmış horul horul uyuyordu. Yüzümdeki sırıtma eşliğinde battaniyeleri üstlerine örttüm. Gün ışıdığına göre banyomu rahatça yapabilirdim. Sonra da bu iki salağı duşa sokup çorba yapardım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Wish List // baekyeol
FanfictionBabam her zaman ilginç bir insan olmuştu. Ve gittiğinde ise bana yine ilginç bir şey bırakmıştı. Bir Dilek Listesi. Babam gittikten sonra o listeyi umursamamam bir hataydı. Babam bunun için üzülüyor olmalıydı. O listedekileri gerçekleştirecektim. ...