LARA✔️ (ARA VERİLDİ)

:15:

Yeni bölüme hoşgeldinizz

Nasılsınız? ( umarım iyisinizdir)

Sınırın bu kadar hızlı dolacağını bilmediğimden bölüm geç geldi.

Kusuruma bakmayın...

Yorum ve oylarınızı bekliyor olacağım..

Sınır: 80 oy 70 yorum...

Neyse, başlıyoruzzzz

Huzursuzportakal sunar...

Bunun, ne işi vardı burda?

Hayatım da hiç anlaşamadığım ikinci şahıs olan Şule!
Her arkadaşları geldiğinde beni, onlara rezil eden benden, önce doğan yaratık!

Bildiğim bizim, kaşar! Şule?

İnanmıyorum... İnamak dahi de istemiyorum.
Bunun şuan ikinci yaşamım olan hayatın ve şimdi içinde bulunduğum evin salonunda ne işi var ya?

Hani mantık arıyorum ama bulamıyorum ki.
Bana şu yılanın Mardin'e toz toprağın bol olduğu Mardin'e gitti deseler, yok asla inanmam.

Ancak şuan adını unuttuğum en büyük kuzenimin kolunda olan kişi şule'den başkası değil.

Bu niye burada yaa.

Öbürlerine baktığımda kimse de şaşırmış görünmüyordu.
Galiba burada bir tek ben, şule'yi tanıyorum.

Bunda en saçma şey olansa, şule niye benim New kuzenin kolunda?
Sevgili desem ben ölmeden önce zaten onun sevgilisi vardı. Gerçi bu on erkeği aynı anda idare edebilir ama.... Ancak çok saçma!

Birden herkes ayağa kalktı.
Sakın bana şu şahsiyet için kalktık demeyin asarım kendimi tavana!

Şule'nin hiç görmediğim 'masum' bir gülümseme ile favori dedeme yaklaştı ve elini öptü...

Elini?

Öptü?

Bayramlar da saygı'dan bile büyüklerinin elini öpmeyen hatta bu hareketten tiksin'en şule, az önce dedemin elini mı öptü?

Anlıyorum, evet!

Dikkatli bakınca bile yüzünü ekşitmemişti.
Allah'ım daha neler göreceğim?
Sonra teker teker diğerleri ile el sıkışıp merhabalaştı.

Sıra Doğan'a geldiğinde kucağında ki Arjin'i gördü ve " ay çok tatlı~ bir kere kucağıma alabilir miyim?" Diye elini Arjin'e uzattı.

Tabii bende devreler yandı! Nazik bir dil ile Arjin'e seslendim.
"Eğer ki onun kucağına çıkmaya tenezzül edersen, dalarım çocuk sana!" Dedim.

Sesimi duyan arjin irkilip kaldırıldığı ellerini indirip "tanıyor musun bunu?" Diye sordu.

Tanımaz olur muyum? Hemde çok yakından tanıyorum aynı evde 17 yılımı zehir etmeye çalışan şule'yi, nasıl bir çırpıda unutabilirim ki?

Sorusuna karşılık vererek "he! Tanıyorum. Sen benim dediğimi yap. Bak ona şirinlik yapmaya kalkarsan. Sıçarım ağzına Arjin!" dedim.

O da ' tamam, tamam" diyip benim dediğimi yaparak şule'nin yanağına okkalı bir tane tokat yapıştırdı!

Oh, hiç bu kadar rahatladığımı hatırlamıyorum.

" Arjin, Bir ara hatırlat seni anlından öpeceğim.
Elin dert görmesin aşkım benim. O nasıl yapıştrmaktı? Daha sonra senden ders alacağım gülüm." diye tek tek övgülerimi Arjin'e ilettim.