Kendimi tutamayıp ağlamaya başlamıştım.Saçma sapan bir miras davası yüzünden kuzenim bile zarar görüyordu.Ya gerçekten öldüyse?Hala Robert'in göğsünde ağlıyordum.Islak saçlarım tişörtünü ıslatıyordu.Yavaşça elindeki havluyla saçlarımı kurulamaya başladı.O kadar hafifti ki hissetmiyordum bile.Ya da hissemedeyecek kadar bilincim bile yoktu.
Benim canım kuzenim.Doğduğumuzdan beri birlikteydik.Hiç ayrılmamıştık.Bir sürü anımız vardı.Hayatım boyunca tek güvendiğim insan oydu.Evet belki çoğu zaman kavga ederdik ama barışmamız bir gün bile sürmezdi.Daha dün konuşmuştuk sanki.Daha dündü dedikodu yaptığımız zaman.Daha yapıcak planlarımız vardı.Disneyland'e gidecektik mesela, Düğünlerimizde birbirimizin nikah şahidi olucaktık...Henüz doğruluğu kesin olmasa bile içimden bir parça kopmuş gibi hissediyordum.
"Biliyor musun?"dedim Robert'a."Bana kalp hastalığı olduğunu söyledi.İlk duyunca yıkılmıştım.Ciddi bir şey sanmıştım.Ben aşırı tepki verince şaka olduğunu söyleyip geçiştirmişti.Sonradan öğrendim şaka olmadığını."Neredeyse ağlayacak gibi olmuştum.Onu kaybetme düşüncesi o zaman bile kötüydü.Sadece sıradan ve mutlu bir hayat istiyordum.Neden herkesin hayatı normalken benimkinin mutluluğu uzun sürmüyordu?
Robert saçlarımı kurulamayı bitirmiş tarıyordu.Robert'in telefonu çaldı.Ekrandan gördüğüm kadarıyla arayan Josh'tu.Kalbim hızlanmaya başladı.Alacağım haber her türlü beni etkileyecekti.Belki de rüyamda bahsedilen seçim buydu.Katilin kimi öldüreceğini seçmesi gerekiyordu.Bir tehdit olması için kuzenimi seçmişti belki de?
Telefonu açtı.Sanki daha o an içime doğmuştu cevap.
Benim kuzenim ölmüştü.
Benim kuzenim öldürülmüştü.
Daha çok ağlamaya başladım.Robert beni sakinleştirmeye çalışıyordu ama işe yaramadı.Gözümden gelecek yaş kalmayana kadar ağladım.En sonunda bedenim kendini bıraktı.Nasıl olduğunu anlamadığım bir şekilde uykuya bıraktım kendimi ama zihnimin en derinindeki anılar bana işkence ediyordu.
________________________________________-
Rüyadaydım.Yanımda kuzenim de vardı.Onların evindeydik.Lavaboda ellerimizi yıkıyorduk .Eimdeki sabunu kasıtlı olarak kuzenime attım.O da bana attı.Sonra bu bir su savaşına dönüştü.Her yer ıslanmıştı ve biz de .Annelerimiz bize çok kızmıştı.Ceza olarak bir hafta görüşememiştik.
Başka bir anımızda biraz daha büyümüştük.Sokakta paten sürüyorduk.Kuzenim çok hızlı gidiyordu ona yetişmek için ben de hızlandım.Patenim taşa takıldı ve düştüm.Canım çok acımıştı.Kuzenim yanıma gelip kaldırdı beni sonra gülmeye başladık.Dizim acıyordu ama ben umursamadan gülüyordum.Kuzenime kimseye söylememesi için söz verdirttim.Anneme bile söylememiştim.İkimiz dışında kimse bilmiyordu.
Bir bayramda köydeydik.Köyden nefret ederdim ama kuzenim yanımdayken eğlenceli oluyordu.Evin aşağısındaki marketten abur cubur almak için dedemden para almamız gerekiyordu.Bir süre kim isticek diye tartıştıktan sonra kuzenim beni dedemin yanına ittirdi.Ben de ondan intikam almak için "Dede kuzenim para istiyor markete gidecekmiş"demiştim.Bunu söyledikten sonra parayı alıp koşmaya başladım kuzenim hemen arkamdaydı.Markete inen yokuş yolda koşarken kuzenim beni yakalamaya çalışıyordu.Markete girip bir sürü abur cubur aldık.Yokuş yukarı çıkarken peşimize bir köpek takıldı.İkimiz de korkuyorduk köpekten.Koşmaya başladık.Köpek bizi yakalamadan eve gitmeyi başarmıştık.Ama bir sorun vardı.Biz koşarken poşet yırtılmış ve içindekiler yola dökülmüştü.O an köpekten kaçmakla ilgilendiğimiz için fark etmedik.Ama tekrar o yokuşu inip çıkmak istemediğimiz için geri dönüp almadık.
Yazın havanın çok sıcak olduğu bir sabah.Biz delirmiş gibi saat 9'da kursa gidiyorduk.Hem de güneşin altında yürüyerek.Kursta ilk dersten sonra mola verildiğini hatırlıyorum.Ancak biz moladan sonra da dersi kırmıştık.Çıkışa kadar hiçbir derse girmeyip bahçede takılmıştık.Dönüşte de kırtasiyeye gidip gereksiz şeyler almıştık.Neredeyse her gün yaptığımız şeylerden biriydi.