Josh ve Laura'yı orda bırakıp eve döndük.Yarın hem ben hem de Robert'ın tatil günüydü.Erken yatmak zorunda değildim.Erken kalkmayı da hiç sevmezdim.Okula gittiğim zamanlarda erken kalkmam gerekiyordu ama ben uyuyamazdım tüm gece.Koyu göz altlarına merhaba.Neyseki kapatıcılar vardı ki gözlerimi kurtarıyorlardı.
Umarım Josh ve Laura iyi vakit geçirmiştir.Birbirlerine alışmaları çok uzun sürmez umarım.Robert'ın kucağındaki patlamış mısır kasesine uzandım.Saat geceyarısını geçmişti ve biz film izliyorduk."Bu kız çok salak "dedim ağzıma mısırları doldururken."Oğlan da tam bir dramaqueen dokunsan ağlicak."Kola bardağına uzandım."Aha kaynana da geldi.Zaten hep böyle olur oğlanın annesi kızı beğenmez oğlundan ayrılmasını ister.Oğlan da kabul etmeyip kızla birlikte kaçar çok klişe."Üstüme dökülen mısırları umursamayıp izlemeye devam ettim."Ay bu kaynana ne kadar gıcık Allah kimseye böyle kaynana vermesin."Robert dakikalardır benim söylediklerime gülüp duruyordu.Sinirlerim bozuldu.
"Ne gülüyorsun ya.Gayet haklıyım."dedim
"Çok komik söyleniyorsun."dedi
"Komik ha.Demek komik söyleniyorum öyle olsun Robert Peters."diyip kollarımı göğsümde birleştirip ona sırtımı döndüm.
"Trip de atarmış"dedi.Cevap vermedim.
"Görüldü de yedik"dedi.Yine cevap vermedim.Elindeki kaseyi bırakıp beni kendine çekti.Sırtım hala ona dönüktü.Göğsüne yaslandım.Hala ona bakmıyordum.
"Eski sevgililerine de mi trip atardın?"dedi
"Evet.Hem de çok"
"Çok mu"
"Evet bir tanesi sırf triplerimi çekemediği için benden ayrılmıştı."dedim
"Demek senin tribini çekememiş.Çok yazık.Çünkü ben senin tribini bile yüzyıllar boyunca çekebilirim"dedi
" Gerçekten çeker misin?"
"Çekerim"
"Robert ya biz ruh eşi olmasaydık yani bu düğüm bağı hiç olmasaydı. Normal insanlar gibi tanışsaydık Sen beni yine sever miydin?"Uzun zamandır merak ediyordum ona karşı hissettiklerimin hepsi bu bağ yüzünden miydi yoksa gerçekten mi seviyordum onu? Ya o beni sadece bağ yüzünden mi seviyordu ?
"Eğer hiç düğümlenmemiş olsaydık ben yine seni bulurdum yine beklerdim senin için. Yine severdim seni"
"Neden?"
"Çünkü sen benim yüzyıllara meydan okuma sebebimsin."diyip dudağımdan öptü.
_____________________________________________________-
Laura'dan
Gözüme giren güneş ışıklarıyla uyanmaya alışık değildim.Uyanır uyanmaz hissettiğim boğucu havasızlık ve karanlık artık uzaktı bana.Artık her uyandığımda güneşi görecektim.Onun ışıklarıyla uyanacaktım.Güneşin sıcaklığı kızarmış tenimi ısıtıyordu.Güneşe çıplak gözle bakamıyordum ama yine de benim için çok büyük bir ganimetti.Aynı bir zehir gibiydi.Seviyordum ama zararları da vardı.Ben zaten hep bana zarar veren şeyleri sevmiştim.Özgürlükle tanışana kadar.Ama hayat da böyle değil miydi?Bize zarar veren şeyleri severdik.
Yanımda biri vardı.Josh?Onun burda ne işi var?Yanımda olduğu yetmezmiş gibi bir de bana sarılıyordu.Tüm gece bana sarılarak mı uyumuştu.Kendimi onun kollarından kurtarıp doğruldum.Hala uyanmamıştı.Tüm gücümü toplayıp ona bir tokat attım.Yavaş yavaş kendine geldi.Göz kapakları yavaşça açılırken bir yandan da elini yanağına götürdü.Tokat attığım yere.
"Ne işin var burda?"dedim
"Laura dün gece-"
"Bana dokunmazsın demedim mi!!!"