Tabi ki bir vampirle karşılaşmamıştım sadece uyurken gördüğüm bir rüyaydı hepsi bu zaten dünyamızda vampirler yoktu .Kendime bunun sadece bir rüya olduğuna ikna etmiştim ve inanmıştım .Öylece başıma geleceklerden habersiz hastaneden çıkmış eve gidiyordum hastane evime çok yakındı yürüyerek çok kolay gidip geliyordum.
Bir kaç adım atmıştım ki birden yağmur çiselemeye başladı .Yağmur hızlanmadan evime varmalıydım . Yağmurlu havaları severdim .Özellikle yağmur yağarken kahve eşliğinde kitap okumaya bayılırdım.Bir an önce eve gidip kendime sıcak bir kahve yapıp kitap okuyarak günün yorgunluğunu üstümden atmak istiyordum .
Arkamdan adım sesleri geliyordu .Yağmur sesleri bastırıyordu yine de botun çıkardığı sesleri duyabiliyordum.Adımlar hızlandı.Aramızda yaklaşık 10 m olması gerekiyordu ama sanki şu an 10 m değil de sadece1 m vardı .Bu kadar kısa sürede yakınıma yaklaşması normal değildi.Ben bunları düşünürken arkamdan uzatılan bir el ağzımı kapattı ve bilincim kapandı ...
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~Bilincim yavaş yavaş açılıyordu .Her yer karanlıktı hiçbir şey göremiyordum gözlerim bağlıydı.Ellerim ve bacaklarım arkadan iple sandalyeye bağlanmıştı.Çantam ve telefonum üzerimde değildi.
Kapının gıcırdayarak açıldığı duydum.Refleksle ayağa kalkmak istedim ama bağlı olduğum için hiçbir şey yapamadım
Kim var orda Nerdeyim ben
Bir kişi gelip gözlerimi açtı .Bir anda ışık gözüme vurduğu için gözlerim acımıştı. Hızlıca odayı inceledim küçük gri duvarlarla kaplı penceresiz bir odaydı .Oldukça havasızdı. Başıma gelen durumu ve izlediğim filmleri düşününce gerçekten kaçırılmıştım .Ama ne için ? Zengin bir ailem yoktu Eğer para için kaçırmışlarsa maalesef hayal kırıklığına uğrayacaklardı .
Ya organ mafyasına düşmüşsem?
Daha çok gençtim hayata veda etmek istemiyordum .Daha yapmak istediğim çok şey vardı .Ölmek istemediğimi düşündükçe fenalaşıyordum .Gözümden bir damla yaş aktı.
"Merak etme seni henüz öldürmeyeceğiz"
Konuşana kadar burda olduğunu fark etmemiştim bile .Uzun boylu esmer kısa saçlı yaklaşık 30 larında gösteren bir adamdı .
"Benden ne istiyorsunuz" "Senden değil ruh eşinden istiyoruz " 24 saatlik hastane nöbetinden çıkmıştım ve bu adam bana ruh eşi muhabbeti yapıyordu."Ne saçmalıyorsun"
"Ruh eşini bilmiyor musun"
"Hayır neden bahsettiğini bilmiyorum"
"Ah Robert kıza hiçbir şey anlatmadın mı"
"Telefonunu çıkarıp birini aradı"
"Ne istiyorsun yine"
"Ah Robert ben de seni çok özledim ."
"Saçmalamayı bırak ve ne istediğini söyle seninle harcayacak zamanım yok"
"Hmm belki benimle harcayacak zamanın olmayabilir ama senin küçük tatlı ruh eşim elimde yani Robert benimle uğraşmak için çok zamanın olması gerek"
"Ne ?Doğru mu bu"
"Tch tch tch Zavallı kız hiçbir şey bilmiyor neden o a hiçbir şey anlatmadın"
"Ona elini sürersen seni gebertmekten beter ederim biliyorsun"
"Biliyorum biliyorum ama fazla zamanın yok Robert yerinde olsam telefondan tehditler yardırmak yerine şu an uçmuştum buraya"
Telefon kapandı. Konuşulanlardan hiçbir şey anlamamıştım.Robert denen adam kimdi ve benim neden zarar görmemi istemediğini anlamamıştım.
Açıklama yapması için dik dik karşımdaki adama baktım .
"Bana öyle bakma Robert gelicek ve sana her şeyi anlatacak sadece biraz sabırlı olman gerek"
Maalesef ben yeterince sabırlı bir insan değildim .
Düşündüğümden daha az beklemiştim . Kapı gürültüyle açıldı ve içeriye Kumral uzun boylu kırmızı gözlü bir adam girdi . Yalan söylemicem ama cidden çok yakışıklıydı. Onu görünce kalbimde bir şeyler uyandı. Garip bir duyguydu bu tarif edemiyordum .
"Sonunda geldin Robert"
"Geldim işte bırak onu"
Benim hakkımda mı konuşuyorlardı?
"Burda kızın önünde mi konuşalım ?"
İkisi de aynı anda kapıya doğru yürüdüler odadan çıktılar ve kapı üzerime kapandı
Hiçbir şey anlamamıştım ve korkuyordum . Sadece evime gidip uyumak istiyordum . Her zamanki sıradan hayatıma devam etmek istiyordum
Bir kaç tane bağırış çağırış sesi duydum. Tam olarak ne konuştuklarını anlayamıyordum ama bir kaç kelime duydum
"Ona anlatmalısın"
"Daha hiçbir şey bilmiyor"
"Yine de anlatmalısın"
"Bana inanmıyor bile"
"İstediğim şeyi vermediğin sürece onu alamazsın"
"Asla istediğin şeye sahip olamazsın biliyorsun değil mi Ben de olduğu sürece sana asla vermem"
"O zaman sen de onu alamazsın"
Bir yumruk sesi sonra küfürler ve çığlıklar neler olduğunu anlamıyordum bir anda dövüşmeye başlamışlardı. Burnuma bir yanık kokusu geliyordu .
Kapı gürültüyle açıldı . Hızlıca yanıma gelip ellerimi ve ayaklarımı çözdü . Neler olduğunu anlayamayacağım kadar hızlı bir şekilde beni kucağına aldı ve dışarıya çıktık . Her yer alevler ve dumanla kaplanmıştı . Yangının ortasından nasıl çıktığımız bilmiyordum ama sonunda çıkmıştık o lanet yerden . Arabaya doğru yürürken hala kucağındaydım . Arkama baktığımda gördüğüm tek şey alevlerle birlikte yok olan eski bir binaydı .Arabanın kapısını açtı ve beni oldukça nazik bir şekilde koltuğa bıraktı. Kapıyı kapattı ve sürücü koltuğuna geçti.Arabayı çalıştırdı ve hızlı bir şekilde ordan ayrıldık. Nereye gittiğimizi bilmiyordum ama hiçbir şeyi idrak edemeyecek durumdaydım
İ"yi misin? "Diye sordu
"Nasıl iyi olabilirim önce tanımadığım insanlar tarafından kaçırıldım sonra birisi beni yangından çıkardı ve arabasıyla hiç bilmediğim bir yere götürüyor ."
"Haklısın çok üzgünüm sana her şeyi açıklicam ana önce bana güvenmen gerekiyor"
"Güvenmek mi? Hiç tanımadığım bir adam nasıl güveneyim ?"
"Yine de denemek zorundasın Bana güvenirsen söz veriyorum her şey daha kolay olucak . Şimdi lütfen bana güvenir misin?"
Yakut kırmızısı gözleri bana nefes kesici bir şekilde bakıyordu. Kırmızının en güzel tonu bu gözler bana davetkar bir şekilde bakarken nasıl karşı koyabilirdim? İçimden bir ses ona güvenmenin hiçte kötü bir fikir olmayacağını söylüyordu .Ruh eşini korumak zorundasın.
Efsunlu çok seviyorum