SELÇUK
_İyi olacak dimi anne?
_Ona birşey olmayacak,gelecek buraya dimi?...Ağlamaktan kanlanmış gözleriyle bakıyor ve çaresizlikle soruyordu annesine,küçük bir erkek çocuğu gibi onay bekliyordu söylediklerine annesinden...
Annesi de yaşlı gözlerle bakıp ellerini tutmuştu Oğlunun.Yanına oturtarak;Nermin hanım
_Oğlum,sakin ol.Birşey olmayacak merak etme.Sağsalim gelecekler yanımıza Allah'ın izniyle.Hiçbirsey olmayacak ikisinede...Nermin hanım oğlunun birini sakinleştirmeye çalışırken,bir oğlunu da gözleriyle takip ediyordu.Aklı da küçük oğlu Uğurdaydı.İki evladı da çok üzgün,çok perişanlardı.İkisine de yüreği sızlıyordu.Hangi birine üzüleceğini o da şaşırıyordu.Nihayetinde o da bir anneydi.Yüreğinde ateşten bir korla yaşayan iki erkek annesiydi o...
Herkes hastanedeydi o gün.Rananın ailesi de gelmişti hastaneye.Üvey anneanne dahi orada ve üzgündü.Dedesi hiç durmadan ağlıyordu.Yaşlılıktan ufalmış olan gözlerinden akan yaşlar,buruşmuş yanaklarından aşağıya süzülüp çizgili gömleğini ıslatıyordu.İyi bir dede olamamanın pişmanlığını taşıyordu yüreğinde..._Ah kuzum!Mutlu edemedim seni.sahip çıkamadım sana!Kızımın emanetine iyi bakamadım ben!İyileş sen,deden artık seni hiç üzmeyecek.Kınalı kuzum.Dedesinin mis kokulusu sen iyileş yavrumm...
Peki Uğur...
Ah Uğur!O,geri dönüşü olmayan bir hatanın bedelini çok ağır ödemişti bugüne dek.Bundan sonraki yaşamında da her daim bu hatanın pişmanlığını taşıyacaktı yüreğinde.
Koridorun bir köşesinde yere oturmuş,sessizce ağlıyor ve dua ediyordu gözü yaşlı sevdiğine hasret adam...Herkes Ranadan gelecek olan haberi bekliyordu tükenen umutlarla.Sonunda ameliyathanenin kapısı açılmıştı.İçeriden bir ebe elinde bebek ile çıkıyordu.Bir gariplik vardı hemşire de.Yüzü gülmüyordu bu hemşirenin.Herkes olduğu yerde tepkisiz hemşireye bakıyordu.Zaman durmuş,herkes olduğu yere civilenmişçesine hareketsizdi.İlk Nermin hanım toparlamıştı kendini.Ayağa kalkarak hemşirenin yanına gitti.
Nermin hanım
_Hemşire hanım bebek bizim mi?Hemşire
_Evet sizin bebeğiniz.Gözünüz aydın.Bir kızınız oldu.Herkes bilir ki hemşireler,ebeler bebek doğdu müjdesini güler yüzle ve mutlulukla verirler.Fakat bu hemşirenin yüzü asık ve mutsuz du kız bebeği müjdelerken.Herkes anlamıştı sanki.Ama kimse sormaya cesaret edememişti.Selcuk birden ayağa fırlamıştı.Bebeğe hiç bakmamıştı hemşireyle konuşurken.
SELÇUK
_Rana nasıl?Hemşire
_Birazdan doktorunuz çıkıp size bilgi verecek...diyerek bebeğide alıp oradan uzaklaşmıştı.
Aradan 10 dakika geçmişti ki doktor da çıkmıştı içeriden.Doktorun çıktığını gören bütün aile etrafını sarmıştı bir anda.Kimse sormaya cesaret edemiyor,korkulu gözlerle doktora bakıyorlardı.Herkes kötü haberi almaktan korkuyordu.Doktor da anlıyordu onların sormaya korktuklarını.O da susmak ve bu kötü haberi vermek istemiyordu.Bu kez Uğur sormuştu soruyu doktora cesaretini toplayarak...UĞUR
_Doktor bey,Rana nasıl?Doktor cok üzgün görünüyordu.Başını hafif öne eğerek,kısık sesle cevap vermişti soruya.
DOKTOR
_Malesef,başınız sağolsun...Derin bir sessizlik olmuştu koridorda.Herkes şoktaydı.O sessizliğin arasından doktor usulca uzaklaşmış ve gözden kaybolmuştu.Bir anda Selçuk yere yığılmıştı hiçbirşey söyleyemeden.Anne Nermin hanım ve baba Selim bey oğullarının başına gelip (Doktor Doktor) diye bağırmaya başlamışlardı.Uğur ise şokun etkisiyle başını ellerinin arasına almış ve yere oturmuştu.İdrak edemiyor, düşünemiyordu.Gözlerini ayaklarının ucuna dikmiş o şekilde duruyordu.
Koridorun ortasında Rananın dedesi bağıra bağıra ağlıyor..._Kuzuuuummm kuzum,mutlu edemedim seni yavrum.Ben ölecektim kızım.Sen niye öldün kınalı kuzum diyerek ağıtlar yakıyordu.
üvey anneannesi,teyzesi dahi ağlıyordu.Ölüm haberi ailenin tam ortasına alevden bir top olup düşmüş ve tüm herkesi yakmıştı...
Doktor gelmiş Selçuğu kaldırıp odaya götürmüşlerdi.Sakinleştirici bir iğne de yaparak sakinleşmesini sağlamışlardı.
Selçuk kendini toparladığında ilk söylediği Ranayı görmek istemesiydi.Son kez görmek istiyordu eşini.Doktorlar eşini görmesine izin vermişlerdi. Ameliyathanenin kapısı kendisine açılmıştı...
Selçuk ameliyathanenin kapısından içeriye girdiğinde sedyede yatan sevdiği kadının cansız bedenini görünce dayanamamış ve hıçkıra hıçkıra ağlamaya başlamıştı.O hâlde yanına yaklaşmış ve eğilerek saçlarını öpmüştü.Gözlerinden akan yaşlar kadınının saçlarına dökülüyordu.Sevdiğinin saçlarında gezdirdi ellerini.Yanaklarını okşuyordu sevgilisinin.Ellerini tutup öpüyordu.Sanki Ranası yaşıyor gibi şefkatli,sakin,sevgi doluydu dokunuşları...SELÇUK
_Rana,gitme.Senin sevgine,sözlerine, gözlerine,sıcacık ellerine,masum,mahsun bakışlarına muhtacım.Sana muhtacım.Bırakma beni sensiz bir dünyada.Ben ne yapacağım,nasıl yapacağım sensiz.Beni de getir yanında.Bırakma beni sensiz,bırakma....
.
.
.
3 gün sonra
Aradan 3 Gün geçmişti.Bebeğide alarak eve gelmişlerdi artık.Nermin hanım torunundan gözünü bir saniye dahi ayırmıyordu.Torunu için süt anne ve bakıcı arayışına girmişti.Uğur Larayı,Kendine gelene kadar bir müddet ayrı kalmanın iyi olacağını söyleyerek göndermişti.Selçuk...
Günlerdir hiçbişey yemiyor,içmiyor,uyumuyordu.Birkez olsun odasından çıkıp kızına bakmamıştı.Sadece rananın yastığına sarılmış,öylece günlerini geçiriyordu.Kendinde değil,dünyada yaşayan bir ölüden farkı kalmamıştı.Donuk bakıyor, hiçkimseyle konuşmuyordu.Kimsenin odasına girmesine izin de vermiyordu.Sadece Uğur.Birtek Ugurun girmesine izin veriyor,ama onunla da tek kelam etmiyordu.Odasına geldiği zaman yüzüne bakıp ağlıyordu...
Uğur girmişti odasına,her zaman olduğu gibi sakin ve sessiz tekli koltuğa geçip oturmuş,üzüntüyle abisine bakıyordu.Selçuk sarıldığı yastıktan başını kaldırmıştı günler sonra ilk kez.Ağzı hareket etmemek için mücadele etsede,o zorla da olsa konuşmak için aralamıştı dudaklarını.SELÇUK
_Uğur!
_Sen nasıl dayandın onun yokluğuna?
_Onu birkez de ben koparmıştım senden.iki kez kaybettin onu sen.Nasıl kaldırabildin?Nasıl dayanabildin buna?
_Neden ben dayanamıyorum!Neden ben bu kadar acı çekiyorum Uğur!Öyle sarhoş olsam ki,ayıldığımda herşey birer kâbus olmuş olsa.Rana yine yanımda olsa.
_Her gece dua ediyorum biliyormusun..
_Herşeyi unutmak için.Aklımı yitirmek istiyorum.Dayanamıyorum bu acıya!
_ Bana da öğret bu acıyla baş etmeyi!
_Uğur bana yardım et!Ne olur bana yardım et!
.
.
.
10 GÜN SONRA
SELÇUK Ayağa kalkarak Banyoya girdi.Ecza kutusunu açtı.İçerisinde ne kadar ilaç varsa hepsini eline aldı.Tekrar odasına geri dönerek Yatağın üzerine oturdu.Bütün ilaçları hiç düşünmeden içti.Sonra uzandı ve ölümü beklemeye başladı...
.
.
Uğur Selçuğu merak ediyordu.Son konuşmalarından sonra onu hiç görmemişti.Çünkü artık onuda yanında istemiyordu.Ama merak ediyordu.Odasına gidip bakmaya karar vermişti.Kalktı ve Selçuğun odasına giderek kapısını çaldı.İçeriden ses gelmeyince kapıyı açmaya karar verdi.Kapının kulpunu indirerek Odaya girmişti.Odaya girdiğinde abisinin baygın hâlde yatakta yattığını,yerlerde de ilaç kutularının savrulmuş olduğunu gördü.Panik ve üzüntüyle bir kaç saniye afallamış,sonra kendisini hızla toparlamıştı.Kaybedecek vakti olmadığını idrak etmişti.Ambulansı aramıştı hemen.Ambulans gelmiş ve Selçuk hastaneye kaldırılmıştı...
O da çok, hem de çok üzgündü.O da sevdiğini,tek sevdasını kaybetmişti.Ama Selçuğa destek olmak için,yeğeni için,Ranaya verdiği sözü tutmak için güçlü olması gerekiyordu...1 HAFTA SONRA
Selçuk yaşamak istemediğini sürekli dile getiriyordu doktorlara.Hicbirşey yiyip içmiyor ve uyumuyordu.Sonunda doktorlar Selçuğun ruh ve sinir hastalıkları hastanesine yatması gerektiğine karar vermişlerdi...
.
.
.
Nermin hanım ve Selim bey de çok üzgünlerdi olanlara.Yürekleri kan ağlaya ağlaya ayakta duruyorlardı.Torunları için hayata tutunmaya çalışıyorlardı.Torunlarını sevdikçe yaşanan tüm kötü olayları unutuyorlardı sanki.
Uğur yaşamaya çalışıyordu adeta.Hayatın tadı tuzu kalmamıştı.Sadece yaşamak için yaşıyordu.Hem yeğeninin,hemde abisinin yanında olması gerektiğini biliyordu.Güçlü durmaya çalışıyordu.Yeğenine çok düşkün bir amca olmuştu.Geceleri dahi uykudan uyanıp,yeğeninin yanına gidip öpüp koklayıp tekrar uyuyordu.Yeğeni,sevdiği kadının bir parçasıydı ona kalan.. .
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YASAK KADIN
Non-FictionDÜZELTİLMİŞ VE YENİDEN YAZILMIŞTIR... . . İNSAN KENDİSİNE YASAK OLAN BİRİNE AŞIK OLABİLİR Mİ? KİMİ SEVECEĞİNİ KİŞİ KENDİ BELİRLEYEBİLİR Mİ? AKLIMIZ MI SEÇER SEVMEYİ,YOKSA KALP Mİ BELİRLER AŞIK OLACAĞI KİŞİYİ? AŞK ANSIZIN MI GELİP ÇALAR KAPIMIZI? YOK...