“Her şey iyi giderken kötü bir olay gerçekleşir. Bu kötü olay, iyi olanları bile yok eder.”
Bazı günler hayatta çok iyi şeyler olurken bazı günlerde ise berbat şeyler olur. Güzel şeyler kötüleri yok eder nadiren. Fakat genellikle asıl sıkıntı kötü günlerdir. Kötü günler ise güzel günleri silip atar. Hemde öyle bir silip atar ki, her şeyi; belki de hayatını yok eder.
Sandalyeme binmeme yardım eden Atacan’ın yüzündeki gülümseme geçmiyordu. Çok güzel gülüyordu şerefsiz.
Bacaklarımda duran mavi güllere zarar vermeden eve çıktım. Bars’tan haber yoktu. Mesaj atmamıştı, tahminimce iyice içmiş ve sarhoş olup sızmıştı. Ervin’e yazmaya karar verdim. Ben görmek istemiyordum, Ervin bakardı
Siz
“Güzelim, Barlas en son içiyordu ben de evine gönderdim. Ona bu haldeyken bakmak istemiyorum. Gelip de bir kontrol etsen olur mu? Ben eve yeni geldim, Atacan ile çıkmıştık.”Ervin
“Tamam bebiş, ben geliyorum hemen. Çabucak kontrol edeyim koca oğlanı. Ardından yanına uçuyorum, sesin çok mayışmış halde. Bir şeyler olduğuna eminim. Geliyorum, beklemekte kal bebişim.”Ervin'i beklerken kendime büyük bir fincanda sade Türk kahvesi hazırlayıp camın önündeki sehpaya bıraktım. Zamanın bu noktasında yapabileceğim tek şey kitap yazıp kahve içmekti. Tabii ki öyle yaptım. Önümde açtığım bilgisayar, yanında kahvem ve dışarıda yağmur. Çok güzeldi bu ortam, keşke Ervin gelmese de burda kitap okusak. FV sus, nerden geliyorsan oraya dön. Ervin benim canımın canı ve son günlerde zaten aramızı bayağı açtım. Gelsin istiyorum, o deli ile konuşmak iyi geliyor bana.
İki saattir yazdığımı farkettiğimde kapının sesi kulaklarımı dolduruyordu. Olabildiğince hızla kapıya vardım ve açtım. Ervin gelmişti fakat arkasında da bir gölge vardı. "Ervin," dememle Ervin'in mutlu kahkahası kulaklarımı, arkadaki gölgenin tanıdık siması da gözlerimi doldurdu. Ervin, Basim ve Eliott buradaydı. Eliott şimdi merdivende belirmişti. "İnanmıyorum!" diye bağırdım. Basim ve Eliott karşımdaydı.
Basim hızla yanıma yaklaşıp bana sarıldı, çok özlemiştim onu. "Bana hayran olduğunu ve çokça özlediğini bu kadar belli etme hayatım, sonra üzülürsün hatta daha da fazla özlersin," dedi. Gözlerim bulanıklaştığında anlamıştım ki istemsizce ağlıyordum. Basim gözümdeki yaşları sildi ve devam etti.
"Özür dilemek yerine, yokluğumu telafi etmek ve birlikte eğlenemediğimiz her günü telafi etmeye çalışacağım Elfida'm. Özürlerden nefret edersin biliyorum, bunu yapmayacağım. " Benden uzaklaştı ve Eliott'nun yanına gitti. Eli ile Eliott'yu gösterim cümlelerini sıralamaya başladı. "Eliott ile tanıştırayım sizi artık yüz yüze, zamanı çoktan gelmişti ve sonunda yıllardır beklediğin an gerçekleşti." Gözlerim hala dolu doluydu, Eliott bana yaklaştı ve bozuk Türkçesi ile konuşmaya başladı. Fransız olduğu her halinden belliydi. "Elfieda, merhaba. Memunun oludum." Geniş gülüşüm yüzümde belirirken ben de konuşmaya başladım. "Memnun oldum Eliott, yıllardır tanışmayı beklediğim kişisin." Beni tam anlamamıştı, bu daha da çok gülümsememe sebep oldu.
Dediklerimi Fransızcaya çeviren Basim de benim gibi mutluydu. Eliott tam bir şey diyecekken hala kapıda durduğumuzu farkettim. "İçeri geçelim, kapıda ne diye dikiliyoruz?" cümlemle birlikte içeri geçtik ve sohbet etmeye başladık. Hatta geç saate kadar sohbet etmiştik, ertesi gün okulun vardı ve ben yeterince hazırlanmamıştım. Gece bir civarı onların yataklarını yaptım ve kütüphaneme geçtim. Hepsi içeride mışıl mışıl uyurken ben ders çalışmak için çalışma masama geçmiştim. Atacan'ın 'iyi geceler' mesajına yanıt verip çalışmaya başladım. Çok fazla çalışamadım çünkü dersim erkendi. İki saatlik çalışmamın ardından iki buçuk saatlik uykuma daldım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Tekrar Karşılaştık
Ficção Adolescente-Gerçek hayattan uyarlanmıştır- "Yıllar sonra, bir gün karşılaşırsak yine mi sevmezsin beni? Seni hâlâ seviyor olsam bile? Geçen yıllarda sınav senem dedin, tamam dedim. Bu yıl yaşımız uygun değil dedin, tamam dedim. Peki daha büyük yaşlarda, üniver...