5

603 25 16
                                    

Oy ve yorum atınız.

İyi okumalar 🌙

"Yaptığınız iş mi Aras Bey?" Aras omuz silkip elimdeki ütüyü gösterdi.

"Bak, omzu hâlâ kırışık. İyi ütüle." Sinirle ütüyü daha sert bastırdım. Yansa da kurtulsaydım.

"Oldu mu?" Aras memnuniyetle sırıtıp ütüyü elimden aldı.

"Aferin, iyi iş çıkardın. Her eve lazım bir sekretersin sen." Başımı 'tabii tabii' dercesine salladım. O da bana gülüp sonunda gömleğini giydi. Kaslarına bakmamak için sarfettiğim çaba da sonunda son bulmuştu. Ah, biz bu hale nasıl geldik anlatayım hemen.

Omzuna vurduktan sonra

"Özür dilerim, Aras Bey!" Telaşla hafif kırışan gömleğini düzeltmeye çalıştım. Aras hâlâ bomboş suratıma bakıyordu. Ama sen öyle baktıkça ben hissettiklerini nasıl anlayacağım?  Sonunda kendine gelip hafifçe öksürdü.

"Sorun yok. Ama kesinlikle gömlek kırıştı. Ütülemen gerekiyor." Ben şokla suratına bakınca gülecek gibi oldu.

"Küçücük bir kırışıklık, ne gerek var ütüye?" Ben susmalıydım! Hemen susmalıydım!

"Hayır, benim gibi titiz bir adam için kesinlikle küçücük bir kırışıklık değil." Yemin ederim şuraya bayılacaktım. Aras Bey mi titizdi?

"Ne yapabilirim? Ütüyü nereden bulacağız?"

"Benim evimde." Ne?

Şimdiki Zaman

"Saat çok geç oldu, istersen Akşın veya Ecem ile kalabilirsin."

"Sorun değil, eve gidebilirim." Nah gidebilirim. Cüzdanda para mı vardı da gidecektim?

"Israr etme. Akşın'ın yatağı çok geniş, rahatça sığarsınız." El mecbur kafamı salladım. Ama bu kıyafetlerle nasıl dayanacaktım? Aras durumu anlayıp bir odayı gösterdi.

"Şurası Akşın'ın odası. Sana uygun bir şeyler verir." Benden önce ilerleyip kapıyı çaldı. İçeriden ses gelmediğinde tekrar çaldı.

"Ne var ne!" Ups, biraz agresifti sanırım.

"Abiye bağırılmaz!" Kapıyı açıp içeri girdiğinde bende peşinden girdim. Az önce bağıran Akşın değilmiş gibi sessizce film izliyordu. "Bu Sezgi, yeni sekreterim." Anında kafasını kaldırıp bana baktı.

"Ay bu çok şeker! İdil sıfatsızından ayrıl, Sezgi abla ile ol!" Aras sinirle ona bakıp dolabı gösterdi.

Not: Burada Aras 35 değil, Akşın 28 yaşında değil. Aksel cerrah değil ve Ecem henüz üniversiteye gitmiyor.  Bebek Bakıcısı'ndaki zaman farkı burada biraz fazla. 3 yıl gibi bir süre var.

"Ona rahat edebileceği bir şeyler ver, sonra da uyu." Akşın 'hı hı' deyip yeniden filmine döndü. Ne izlediğine baktığımda film değil, Kore dizisi izliyordu.

(Tam burada bana BL ve normal K-Drama önermeniz gerekiyor...)

"Bunu bende izlemiştim! İkinci erkeğin harcandığı dizileri sevemiyorum." Akşın mutlulukla bana döndü.

"Tam yengem olmalıksın!" Bu kızın dilinin ayarı var mıydı? Hiç sanmıyorum.

"Akşın!" Aras'ın varlığını unutmuştum!

"Aman be, tamam." Oflaya puflaya kalkıp dolabını açtı. "Seç, beğen, al." Aralarında en rahat görünen şort ve tişörtü aldım. En azından huzurla uyuyacaktım. Akşın arkasındaki bir odayı gösterip abisine baktı.

"Sen şu giyinme odasında giyin, abi sen dışarı." Aras bir süre bana baksa da sessizce dışarı çıktı. Bende direkt odaya girdim. Hızlıca giyinip çıktım. Akşın yatakta oturmuş beni bekliyordu. Beni görünce hemen bilgisayarı açtı.

"Hadi seninle bir diziye başlayalım!"

Eveeet, bir bölümün da sonuna geldik. Bu bir tık uzundu(!) Sanki? Bölüm bitiktirmeye vakit bulamıyorum bu yüzden direkt doğaçlama yazıyorum. Bölümlerin kısalığı bu yüzden:(

Oy ve yorumlar atılmadıkça benim de bölüm yazma isteğim olmuyor. Lütfen biraz motivasyon için oy ve yorum atın:(

Sizi seviyorum 😽

SEKRETERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin