(10)

303 11 15
                                    

Ben olucakları idrak etmeye çalışırken Kaanın sözleriyle ortalık dahada anlamsızlaştı

-Abi hani adam dövücektik Yıldızın evinde ne işimiz var?

O esnada Yiğit söze atladı;

-Yoksa biz Yıldızınkini dövmeye gelip onları çok yanlış bir zamandamı yakaladık.

-Yiğit!

Kaan ve Ateşin bağırışıyla Yiğit sırıtarak daha doğrusu kahkaha atarak! Sustu. Galiba bu çocuk acıdan zevk alıyordu.

Ben ne olduğunu hayla kavrayamamışken Halil  konak ağasıymış gibi "Ne oluyor burda" diyerek ortama giriş yaptı.

O değilde Ateşle tayfasının burda be işi vardı ben bunları düşünürken Ecrin elinde bir sweat le geldi ve bana verdi doğru ya ben şu an sporcu atletiyle duruyordum.

Hızlıca üstüme geçirip Ecrine olan biteni sormaya koyuldum.

-Ecom burda ne oldu?

-Ayy sen bilmiyodun dimi dün sen bayıldıktan sonra Halil şu serseriyi dövdü.

-Neee nasıl kim serseri?

-Bildiğin sana yavşıyordu o pis sapık zaten sarhoştu dövdü.

Ben olayların şokunu atlatmaya çalışırken Halil aile babası edasıyla kapıya çıktı ve beklenilen soruyu sordu;

-Hayırdır bir sorun mu var beyler ?

Ateş tam halile cevap vericekken gözü bana takıldı şu an gerçekten iğren görünüyor olmalıydım ateşim vardı ve uzun süredir uyuyordum, ardından gözü kolumdaki çiziklere takılıp kaşları çatıldı aynı şekilde o esnada Yiğit beni gördü ve yüzümdeki sırıtış soldu ve düşünceli bir hal bıraktı.

Ateş tam Halile cevap vericekken gözüme şey takıldı Halil Ateşin yüzünü gerçekten benzetmişti.

O karizmatik yüzünü dağıtmıştı.

Kaşı ve dudağı patlamış elmacık kemikleri mosmordu.

Ateş söze atılıcakken Kaan araya girdi;

-Evet sorun var. Sen dün Ateşi tam tanımamışsın bizde tanıtmaya geldik.

O esnada Ecrin söze girdi;

-Bunlar ne biçim sözler ya 2018 demiyiz  bari düzgün tehdit edin, izlemek çok sıkıcı.

Ecrin söylenmesine devam edicekken Halilin mistik bakışlarına mağruz kalınca sustu.

Sonra Ateş ve tayfasına, kaşınıyorum gelde kaşı gülüşü atıp etrafa bıçak niyetine söz ve bakış fırlatmaya devam etti.

-Olur ben tek kişi tanıtamamışım arkadaşına, yardakçılarınıda arkadaşınızın haline getiriyim siz kendinizi tanıyıp gidersiniz.

Diyip kolları sıvayınca bir şey yapma ihtiyacı hissettim Kaanla Ateş beni üzmüş olabilirdi ama Yiğitin şimdilik bir günahı yoktu ve Halil sinirliylen şu üç şımarık züppeyi dövme ihtimali vardı. Zira şu an siniri bize bile işliyordu arkadaş bir tık sinir hastası ve kaç yıl oldu üstesinden gelemiyor bu sorunu

-Hey orda bir durun bir tık yanlış anlaşılma var. Halil sen Ateşi boşuna dövdün.

Ben sözlerime devam edicekken Halil sözümü kesti şu an yüzü morarmıştı galiba bir tık sinirli.

-Lan neyi yanlış anlaşılma, gecenin bilmem kaçı bunla dışardasın ikinizde sırılsıklam üstüne şu şerefsiz sarhoş.

Kaanla Yiğit şaşırmış bir şekilde Ateşe bakıyordu demekki olayı yanlış anlatmıştı ve tabikide Yiğit söze daldı;

-Yoksa siz yağmur da romantik anlat mı yaşadınız!

-Yiğit!

Bu sefer bağıranların arasında bende vardım.

Şu çocuk azda olsa susamaz mıydı?

O esnada Halil artık mora dönüştüğü için ona cevap vermeye devam ettim.

-Dün akşam eve gelirken apartmanın önündeydi, buluşmadık.

-O yüzden mi eve bu kadar geç gelip kendini hasta edip onu görünce bayıldın?

Evet gayet doğru bir soruydu.

-Başım dönüyordu ayrıca Ecrini gördüğüm için bayıldım belki.

-O yüzden mi tüm gece ateşler içinde sayıkladın?

Halilin bu sözlerinden sonra Ateş ve tayfasının kaşları çatıldı. Gerçekten sayıklamış mıydın?  Sonra hiç beklemediğim bir şey oldu ve Kaan dönüp Halile bir soru sordu.

-Dün Yıldız eve kaçta geldi?

Kaçta geldiğimi öğrenip saçma çıkarımlarda bulunmaması için tekrar lafa atladım;

-Sanane çok mu önemsiyorsun sanki beni.

Anlık bir affalama geldi Kaana sonra dün olanları hatırlamış olucakki sustu söz Yiğite kaldı;

-Neden Yıldız arkadaşımızsın sen bizim önemsiyeceğiz tabi.

-Onlar öyle düşünüyor mu ama Yiğit bir sor istersen.

Yiğit bir saniye durdu sonra yüzünde aydınlanmış bir ifade döndü ardından bir hırsla Ateşle Kaan'a döndü. Ve adeta bağırarak değil kükreyerek konuştu Yiğiti daha önce hiç böyle sinirli görmemiştim.

-Bende diyorum gruba bir anda niye birini aldık onu kullanıcaktınız baya baya, Yıldızı Ateşin bir acabası yüzünden bir süre kardeşimi diye yanımızda tutup, bırakıcaktınız!

Sonra durdu, gözleri mi dolmuştu onun? Hayır kesinlikle ateşten gözüm sulandı öyle bir şey yok o değilde ben kendimi niye o üzülünce kötü hissetmiştim? İçimdeki ses gidip Yiğiti sakinleştirmemi söylüyordu ve tabiki bunu dinlemeyecektim!

Ardından Yiğit hınçla konuşmaya devam etti.

-Anla artık Ateş kardeşin çoktan öldü insanların hayatını mahvetmene gerek yok! Ayrıca artık hayatta olan sevdiklerinin yanında dur onların sürekli senin acabaların yüzünden strese sokmaya hakkın yok.

Sonra hiç beklemediğim bir şey oldu Ateş Yiğiti yakasından tutup  kapıya çarptı ve  ben ne olduğunu yine anlamadan Halilide Ateşin yakasına yapışmış buldum ve Kaan da boş durur mu? Tabikide hayır ! Oda Halilin yakasına yapışınca ortada yumruklar uçuşmaya başladı.

Bir yumruk Halilin yüzüne gelince Ecrin bir çığlık kopartıp ona yumruk atan her kimse saçına yapıştı eee... ne demişler insan en çok sevdiğini korur. Eheheheh...

Kavga kusursuz ilerliyordu ta ki Kaan Halil yerine Ecrine yumruk atıp Ecrini bayıltana kadar.


Her bölümdede biri bayılıyor yeter. Diyosunuz dimi;)
Oy verip yorum yaparsanız sevinirim:)

NERDESİN?Where stories live. Discover now