🎀Beğenip görüşlerinizi benimle paylaşmayı unutmayın🎀
Dokuz yaşım:
Ablamla o kadar sıkılmıştık ki pencereden dışarıya bakıyorduk o zamanlar mardindeki taş konağımızda oturuyoduk sonradan Gaziantepe gelmiştik. Dışarıda çocukların oynadığını görmüşdük birbirimize baktık "biraz oynasak olmazmı abla babam işde zaten " ablam bir bana bir sokağa bakıyodu ablam benden üç yaş büyükdü. "Tamam ama önce anneme soralım ondan sonra oynarız.Heyecanla mutfağa annemin yanına indik ve yanaklarına kocaman öpücükler kondurmuştuk "anne biz çok sıkıldık biraz çocuklarla oynasak" annem "olmaz kızlar beraber oynayın işte babanız duyarsa kötü olur" anneme gözlerimiz dolu dolu bakıyoduk "anne lütfen çok kısa oyniycaz söz" annem ablamla bana bakıp kafasıyla onaylayıp bizi öpüp dışarı gönderdi.
dışarı çıkıcağımız zaman " kızlar unutmayın sizin sizden başka kimseye ihityacınız yok siz beraber olun tüm dünya karşınızda duramaz" ikimizinde saçlarından öpüp geç kalmayın dedikden sonra ilk kez dışarda çocuklarla oynamanın heyecanı vardı içimizde.
Zaman nasıl geçti anlamamıştık ve oyun oynarken o gür sesi duymuştuk "Safir ,Suna " korkup titreyerek arkamızı dönmüş babamın hiddetle bizim yanımıza gelmesini izliyoduk. Daha sonra saçlarımızdan süriyerek kabuslarımız olan o bodruma atmış bütün gün yemekle su vermemişti. Ablama dönüp "haytımda ilk kez dışarda oynadım abla bence buna değdi deil mi?" ablam saçlarımı okşıyıp "değdi ablacım am annemin dediklerini unutma bizim bizden başka kimseye ihtiyacımız yok" diyerek banasıkıca sarılmıştı.
~
Yağmur yağıyodu bende odamda pencereme düşen damlaları izliyodum. Karan ve denizin evlenmesine iki gün kalmıştı herşey hazırdı. Gelinlikciye bile gitmişlerdi karan çok yüz vermesede bu evliliği istemesede bebek yüzünden evlenmek zorundaydı. Babası öyle emretmişti. Ameliyatımdan tam bir hafta geçmişti. Her hafta fizik tedaviye gidiyo kendimi dahada geliştiriyodum fatma hanımın son söyledikleri yüzünden dahada hırslanmıştım ve daha çok çabalıyodum.
Odamda sıkılmıştık karan da ufak bir işi olduğunu söyleyip çıkmıştı. Tek başıma kalmıştım yağmur dinmiş ve güneş çıkmıştı. Bu havayı seviyodum o yüzden kendimi dışarı atıp o toprak kokusunu içime çekmek istemiştim odamda sandalyenin üzerinden şalımı alıp sandalyemi kapının oraya doğru sürmeye başlamıştım. Kapıyı açıp dışarı çıkmıştım tek sorunum merdivenlerdi. Sanırım furkanı ikna etmem gerekicek gerçi karan son ikazdan sonra gözlerime b ile bakamaz oldu gerçekten korkuyodu.
Başımda bir de sedat belası çıkmıştı hala bana mesaj atıyo ve kızım diyodu. Bese ona onun kızı olmadığımı benim babamın öldüğünü söylemiştim. En son bağırdıktan sonra ne mesaj atmış ne de aramıştı ama hala kayıp olan ikizimin yerini söylememişti burda olduğunu biliyodum ama kim olduğunu sedatdan başka kimse bilmiyodu. Salihe gelicek olursakta artık ona hitap ederken baba demmiyodum.
karanın zoruyla ona başımdan geçen herşeyi anlatmıştım ve delirmişti ama kimseye söylememesini onndan iyileşince kendim intikam almak istedimi söylemiştim ve oda kabul etmişti.Koridorda merdivene doğru ilerlerken fatma hanımmın odasından sesler geldiğini duydum. Kapı dinleyen biri deilimdir ama merakıma yenik düşüp dinlemek istemiştim birinin gelip gelmediğini kontrol ettikten sonra yavaşça kapıya yanaştım.
"Düğüne kadar sabret zaten düğün olsun onu bi şekilde evden göndeririz"
"peki nasıl ollucak o iş"
sen merak etme dedim"
"peki bebek ne olucak eğer karan gerçekeği öğrenirse biterim"
içeriden denizin sesi geliyodu. Gerçekmi ne gerçeği kapıya daha çok yaklaştım
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kanunsuz Berdel
Teen Fiction"Abisi yüzünden sakat ve dilsiz bi kızı almak zorunda kalan karan ağa acaba aldığı kızı sevebilecek mi?"