🎀Beğenip bana destek olursanız çok sevenirim🎀
BİR HAFTA SONRA
Artık nişan günü gelmişti. Bu nişan ayrıca benim öldüğüm ilk andı. Ben sevdiğim adamla bunları yaşamak isterken hiç tanımadığım sadece bir haftadır tanıdığım bi adamla bunları yaşıyodum.
Annem ve hizmetliler evin büyük bi odasını nişan için ayırmışlardı heryerde süslemeler vardı. Ben daha giyinmemiştim bile kapıda durmuş öylece odaya bakıyodum.
Annemin uyarmasıyla üstümü giymek için odama çıktım dolaptan dilek elbisemi çıkarmıştı.
Nişan için sade bi elbise seçmiştim askılı dizimin biraz üstünde biten siyah bi elbiseydi.Bilerek siyah seçmiştim çünkü bu gün benim kara günümdü ama ben siyahı sevmezdim lendime hiç yakıştırmazdım ben renkli giyinmeyi severdim. Ama bu gün dediğim gibi benim kara günümdü.
Elbisemi giydikten sonra sora makyaja gelmişti ben ne kadar yapmak istemesemde dilek zorla yüzüme birkaç bişey sürmüştü. Artık hazırdım dilek odadan çıktıktan sonra aynadaki kendime baktım daha sonra duvardaki saate saat dokuzdu düğün başlamışmıydı acaba. Gözlerim dolmuştu ama ağlamiycaktım söz vermiştim kendime.
Aşşağıdan araba sesleri geliyodu sanırım gelmişkerdi kendimi toparlayıp odamın kapısını açtım burda bekleyen koruma beni aşşağıya indirdikten sonra geri çekildi bende dış kapıya doğru ilerledim kapıda dizilmiş annem babam ve diğer aile fertleri vardı.
Ben kapıya yakın yere geçtim annem kapıyı açtı ve herkes birbiriyle tokalaşıp içeriye doğru geçmeye başladılar. Bende peşlerinden geçmiştim yüzüme zoraki bi tebessüm koymuştum ama o tebessümün altında saatlerce hıçkırarak ağlayabilcek bir kız vardı.
Herkes oturduktan sonra bende cahitin yanına doğru geçmiştim ve bana bakıp gülümsüyodu elindeki çiçeği bana uzattı "senin kadar güzelini bulamadım affet" diyerek kucağıma bıraktı çiçekleri. Başımla onayladıktam sonra çiçekleri masaya bırakıp ortada dönen konuşmaları dinlemeye başladım.
Artık şu nişan faslı gerçekleşsede bitse cenaze törenim.saat on olduğunda annem ben ve kuzenlerim mutfağa geçip kahve yapmaya başlamıştık onlar misafirlerin kahvesini bitirdikten sonra sıra cahitin kahvesine gelmişti.
"Kız safir sende de ne şans ha sürekli zenginlere varıyon"
"Tabi kızım önce karan korhanbeye vardı sonrada cahit korkmaza bu ne şans böyle"
Onları duymamazlıktan gelmek istiyodum çünkü her an şu kahve cezvesini alıp üstlerine boşaltabilirdim. Annem fark etmiş olucak ki "kızlar çok gevezelik etmeyin size düşmez bu konular sizde geldiniz kaç yaşınıza sizde bulunda birini evlenin" diyerek onları susturup kahveleri dağıtmaları için göndermişti.
En son cahitinde kahvesi olduktan sonra içerisine tuz koymuşlardı ben istemiyodum gerek yok dedim ama dinlemeyip tuz koymuşlardı hemde o kadar koymuşlardı ki adamın inşallah tansiyonu yoktur.
Kahve tepsisini dizime koyup içeriye doğru ilerlemeye başladım dökmemek için yavaş yavaş gidiyodum en son gelmiştim kapıdan içeriye girmiş tepsiyi cahitin önüne bırakmıştım o sırada annesiyle göz göze gelmiştik hiç bakmamıştım annesine ama bana tiksintiyle bakıyodu.
Ona gülücükler göndererek önüme döndüm neydi bu şimdi cahit kahveyi şat yaparak içince yüzünü buruşturmadan edemedi ve bu hali gerçekten komikti ortalıkta bi kahkaha koparken o su içmekle meşguldü.
Sonunda hem isteme olucaktı hem nişan ikisini bir istemiştik.
"Sebebi ziyaretimiz belli , Allah emri Peygamberin kavli ile kızınız safiri oğlum cahite istiyorum"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kanunsuz Berdel
Teen Fiction"Abisi yüzünden sakat ve dilsiz bi kızı almak zorunda kalan karan ağa acaba aldığı kızı sevebilecek mi?"