🎀iyi okumalar dilerim🎀Hatıralar bazen acıtır hem de çok peki mutluluk
acıtırmıydı. Üzülmen gerekirken sevinmek peki duygular çok garipti benim hayatımda sadece acı vardı ama şimdi duygular benim hiç bilmediğim şeylerdi peki çok sevmek öldürürmüydü insanı?.3 AY SONRA
Karanın göğsü tüm dünyaya bedeldi ömrümün en güzel uykularını onun göğsünde geçirmiştim. Evet hayatım hiçbir zaman kolay olmamıştı ama bende kolay pes etmemiştim en sonunda o evden kurtulmuş ve aşkı bulmuştum şimdi karnımda canımızdan birer parçaları taşıyordum.
O gün hastaneden çıktıktan sonra karan Cahitin ve Salihin peşine düşmüştü artık ona baba bile demiyordum çünkü diğer babalara hakaret sayılırdı. Konaktaydık odamda otururken içeriye Hilal girmişti "ya yenge ben burada heyecandan ölüyorum sen burada oturuyorsun" dikkatlice oturduğum yerden kalkmıştım " tamam Hilalim kalktım bak" o kadar heyecanlı ve stresli görünüyordu ki birazdan buraya bayılabilirdi.
Hastaneden çıkıp Furkan kendini toparladıktan sonra Hakan ağanın isteği üzerine Hilali isteyecekti. Bu yüzden ikisi de çok heyecanlıydı hafif çıkmış olan göbeğimi sevip "bu kadar heyecanlanmasan mı yoksa bayılacaksın" Hilalin elinden tutup makyaj masasının sandalyesine oturttum "ya yenge bu çok heyecanlı bir şeymiş ben ölecekmişim gibi" .
Bu heyecanları hiç yaşamamıştım onu anlamam mümkün değildi çünkü Salih beni sırf kurtulmak için vermişti o anlar aklıma gelmişti. Hilal ellerimi tuttu o da anlamıştı ne düşündüğümü. Göbeğimde olan ellerimi onun ellerinin üstüne koydum "merak etme çok güzel olacak hadi seni hazırlayalım" Hilal kafasını sallayıp aynaya doğru dönmüştü.
Ben Hilalin saçlarını yaparken içeriye Karan ve Furkan girmişti "Abicim neden benim karımı çalıştırıyorsun" diyerek arkamdan sarılıp göbeğimi seviyordu. İkiz oldukları için göbeğim biraz fazla çıkıyordu sanırım Furkan gözlerini hilale dikmişti ve öyle bir bakıyordu ki gözlerindeki sevgiyi görebiliyordum.
Furkan bir an bana döndü "Safirim bu gün annemle ablamın mezarına gidelim mi ?" onları bende çok özlemiştim Furkan hastaneden çıktıktan sonra yanlarına gidiyordu ama benim ilk üç ayım dinlenerek geçirmem gerekiyordu.
Kafamı sallayarak "olur Furkanım gidelim" elimde olan Hilalin saçlarını sadece düzleştirmiştim ve günlük bir makyaj istemişti "o zaman hadi gidelim" diye bir anda fırlamıştı Hilal yerinden. Karana bakmıştım başıyla onaylamıştı ve hazırlanıp çıkmıştık.
Mezarlara geldiğimizde hala tedirgin ve bir o kadar da üzgündüm sevdiğin insanların mezarını görmek gerçekten insanı üzüyor. Mezarın başına geldiğimizde yoldan Belinayıda almıştım dadısından annesini özleyebileceğini düşünmüştüm.
Mezarların başına geldiğimizde Furkan annemin baş ucuna gidip dizlerinin üstüne çökmüştü bende yanına gidip çöktüm o soğuk mermeri öperken ben toprağını seviyordum. Bir avuç toprağı elime alıp burnuma götürdüm derin bir nefes çektim "toprak sen kokmuş annem " diyebilmiştim sadece boğazım düğümleniyordu.
Furkan mezar başına kafasını yalamıştı ve sessizce gözlerini kapatmıştı "anne , ne kadarda güzel değilmi ben sana bir kere bile anne diyemedim bir kez sevgiyle sarılamadım bir kez doya doya öpemedim seni" son kelimeleri söylerken sesi titremişti. Gözlerim karşımda olan Karana kaymıştı Belinay vardı kucağında ablamın mezarına dizlerinin üzerine çökmüş Belinaya gösteriyordu. Belinay da toprağa mutlu mutlu bakıyordu onu öyle görünce ağlayan yüzüm hüzünlü bir gülümseme almıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kanunsuz Berdel
Fiksi Remaja"Abisi yüzünden sakat ve dilsiz bi kızı almak zorunda kalan karan ağa acaba aldığı kızı sevebilecek mi?"