3.BÖLÜM

36 4 0
                                    

  "Nefrete sevgiden fazla güvenirim. Çünkü, nefretin sahtesi olmaz!"

- Suç ve Ceza, Dostoyevski
_________________________________________

  Evde bir hareketlilik vardı. Bir anda annem odama geldi elinde bir çantayla. Dolaba yaklaştı, hızla çantaya kıyafetlerimin bazılarını koymaya başladı.

  Elimdeki ayıcığımı tutarak ayağa kalktım, annemin hareketlerine baktım. Koridordan abim, birkaç adam ile babam geçti. Neler olduğunu anlamazca anneme yaklaştım hafif minik adımlarla. Kafamı hafifçe yana yatırdım, ayıcığımı göğsüme bastırarak konuştum.

  "Anne? Nereye gidiyoruz?" dedim anneme. Annem beni duymadı. Kıyafetlerimi toparlamaya devam etti hızla. Elleri titriyordu. Ona yaklaştım hafifçe, elimi uzattım ve eline dokundum. Annem irkildi, elimi ittirdi ve geriye adım attı. Gerçekliğe dönmüş gibi bakışlarını bana çevirdi. Bana birkaç saniye boş gözlerle baktı.

  Sonra kendini toparlarcasına dizlerinin üzerine çöktü hafifçe, iki eliyle yanaklarımı okşadı. Dokunuşu nazikti, her zaman olduğu gibi... Fakat stresliydi. Gözlerinden bile belli oluyordu.

  "Yeni, güzel, abinle kalacağın bir odan olsun ister misin?" dedi hafif hızı, nazik ama gergin bir tonla. Gülümsedim ve mutluca kafa salladım. "Evet!" dedim ona mutlu bir sesle. Annem gülümsedi, gergince. "Harika. O zaman hadi, hemen yeni evimize gidiyoruz." dedi. Bu kadar hızlı mı? "Ama oyuncaklarım?" "Biz sana daha güzellerini alırız, küçük Lilith'im benim." dedi Annem.

  Ben cevap veremeden hemen kalktı ve eşyalarımı çantaya koymaya devam etti...

  (...)

  "Yakala!" Kafama bir karton kutu atılmasıyla düşüncelerimden uzaklaştım.  İrkildim ve bir an dengemi kaybettim. Elimdeki kıyafet yere düştü. Arkama döndüm hızla. Alexander ile göz göze geldim. İki kolunu kaldırdı, masum gibi yaparak "Sage attı." dedi ve Sage'yi işaret etti.

  Sage. Kadın, Yaşı yirmi dokuz  - herkese dediğim gibi, onunda yirmi dokuz yaşında olduğuna inanmıyordum. Benden daha genç derdim tanımasam -

  Kızıl saçları, beyaz teni ve yeşil gözleri ile görenleri büyüleyen bir güzelliğe sahipti. - Yok ya aşık falan olmadım, ne alakası var? - Dışarıdan fazla tatlı gibi duruyor gibi olsada, çoğu kişiye karşı sert bir yapısı vardı. O da ekibin gizli ajanlarındandı.

  Fakat onu çoğunlukla ekiple görevlere gönderirlerdi. Benim gibi yanlız gitmek pek hoşuna gitmezdi. - İronik yanı ise, Sage pek insan sevmiyordu gibi bir şey, fakat hep görevlere ekiple gitmeyi isterdi. Geçmişiyle alakalı bir durumdu. Fakat önemli olan işin sonunda bizi sevmişti. Bu bir başarıyı bence. Madalya istiyordum -

  Sage ile arkadaş olmamı Alexander sağlamıştı. - Evet, en sosyal olanımız Alexander. Hayır, asosyal değilim - İlk birbirimizde soğuk davranıyorduk ama beraber görevlere gittikçe, birbirimize alışmıştık. He birde içki zevkimiz çok benziyordu. Favori içki arkadaşlarımdan biriydi. Ne kadar benden fazlasıyla az içiyor olsa da.

  Sage kafasını bazı eşyalarımı koyduğu kutudan kaldırdı, Alexander'a baktı. Alexander ona bir iki saniye baktıktan sonra hemen kendine çevirdi elini. Kendini işaret etti, "Ben yaptım. Suçlu benim." dedi masumca ve gülümsedi.

LATİBULEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin