5. Kabul Ediyorum

291 150 115
                                    

Yeni bölümden heloooooooooo

Nasılsınız bebeklerim?

Bölüme başlamadan önce yıldıza dokunmayı unutmayın, satır aralarına da bol bol yorum yapın lütfen. Desteğinize ihtiyacım var 🙏🏻

Keyifli okumalar...

Hayatım boyunca kimseye kendimi açıklamak zorunda kalmamıştım, kalsam bile umursamamıştım. Yiğit bana böyle bakarken, kendimi açıklama yapmak zorunda gibi hissediyordum ama değildim. Bana böyle bakmak zorunda mıydı? Daha beni tanımadan beni sevmesi, beni araması onun hatasıydı. Yine de o bana böyle bakarken kendimi fazlasıyla suçlu ve mahçup hissediyordum ona karşı.

Bakışlarımı, Yiğit'ten kaçırıp. "Ben gitsem iyi olacak" diyerek, ayağa kalktım. Buraya gelmem en başından hataydı!

Gitmek için bir kaç adım atmıştım ki, Yiğit'in. "Sana birşey sordum! Neden cevap vermiyorsun? Madem evlisin çocuğun var, ne diye benim masama oturup bana yakınlaştın?" Şu an durum tam olarak böyle gözüktüğü için söylediklerinde haklı olabilirdi, ama olayın iç yüzünü bilmediği için daha fazla konuşup beni yadırgamamalıydı.

Arkamı dönüp, Yiğit'in gözlerinin içine ifadesiz bir şekilde baktım, bu seni umursamıyorum demek gibi birşeydi. Biri bana, benim şu an Yiğit'e baktığım gibi baksaydı, kendimi küfür yemiş gibi hissederdim. "Öncelikle, Yiğit bey beni arayan sizsiniz ben değil! Bana yakınlaşmak isteyen de sizsiniz, ben değil! Ben sadece sizin kurallarınıza göre oynamak istedim, buna farklı anlamlar yüklemek sizin aptallığınız olur." dedikten sonra ailesine doğru dönüp hepsine tek tek baktım. "Beni gelin yerine koyanda sizlerdiniz, sizden asla böyle bir beklentim olmadı. Geldiğim saatten beri defalarca kez uyardım, bana bu şekilde hitap etmeyin diye! Ama siz 'gelin hanım, gelin kızım, güzel gelinim' demeye devam ettiniz. Şimdi, bana sizi kandırmışım gibi bakamazsınız! Davetiniz için teşekkürler Marsani ailesi, mutlaka bana da beklerim" dedikten, sonra arkamı dönüp yürümeye devam ettim.

Arkamdan, Gül Hatun hanımın "Bu kızı beğenmemiştim zaten, dili çok uzun evli çıkması iyi oldu" dediğini duymuştum. Sesi fazlasıyla iğneleyici çıkmıştı.

Gül Hatun hanımın, sözlerine ithafen, yürürken yüksek bir sesle. "Çok merak ediyorsanız da evli değilim, merak etmeyin. 2 adamı parmağımda oynatacak kadar alçalmadım hâlâ. Bunu en iyi anneniz bilir" deyip, arkamı dönüp, Gül Hatun hanıma bakıp göz kırpmıştım. "Öyle değil mi, Gül Hatun hanım?" Tekrar önüme dönüp çıkışa doğru ilerledim. Gül Hatun hanım sözlerime aşırı gerilmişti, çünkü benim bildiğim şeyleri eşi dahil hiç kimse bilmiyordu.

Hastanede kaldığımız sürece, Marsani ailesini detaylı bir şekilde araştırmıştım. Gül Hatun hanımın, sicili baya kabarık çıkmıştı. Şeytan bu kadının yanında halt etmişti, öyle ki bence deccal olarak bu kadını yer yüzüne indirmiş olabilirlerdi.

Zamanında kocası ve kocasının abisiyle aynı anda, fakirlikten kurtulabilmek için görüşmüş. Ama işler istediği gibi gitmemiş, Cevat beye aşık olmuş. Cevat beyde ona aşık olmuş ama evlilik sırası ilk olarak abisinde olduğu için, abisi ailesiyle birlikte Gül Hatun hanımı istemeye gitmişler. Bu topraklarda, o dönemlerde kadına söz hakkı verilmediği için, belli bir ücret karşılığında Gül Hatun hanımı ailesinden satın almışlardı. Bunu da normalleştirmek için adına başlık parası demişler, ne kadar da iğrenç bir durum! Böylelerini işkenceyle öldürmek istiyordum!

Gül Hatun hanım, sevdiği adam yerine abisine varınca, oynadığı oyundan pişman olmuş olacak ki daha büyük oynamaya karar vermiş. Trajikomik belki ama sevdiği adamın abisini, yani o dönemde kocasını öldürüp, Cevat beyle evlenmiş. Bu toprakların bir kuralı daha, kocan ölürse erkek kardeşlerinden biriyle evlenmek zorundasın. Saçmalık!

ARAYIŞ +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin