38| Hasretim Aşka

641 66 35
                                    

Yorum yapın please 🥺 İki günde üç bölüm attım yazma hevesi geldi de. İnş böyle devam eder.

~ YILDIZLAR KADAR GÜZEL, GECE KADAR KARANLIK. ~

Turuncunun sarayının bahçesinde bir ağacın altına oturmuş dertli dertli kapıyı izliyorken aynı zamanda Meredith'i bekliyorum. Dünden beri onu görmemiştim ve saat öğleyi geçeli çok oluyordu ama o hâlâ ortalıkta yoktu. Ben Turuncu arkadaşımla kahvaltı bile yapmıştım. Şimdiyse kapıdan içeri Marlon'un girip beni evimize götüreceğini hayal ediyordum. Dakikalar geçiyordu ama kimse gelmiyordu.

"- Annecim!" Aniden arkamdan bağırarak çıkan kıza karşılık çığlık atarak yerimde sıçradım.

"- Çüş Meredith! Ödümü patlattın." Elimi karnıma atıp kavun gibi olan göbeğimi okşadım. "- Yavrum korktu."

Gözleri karnıma döndü ve düne göre epey bir büyüdüğünü farkederek şok oldu.
"- Ne oldu Gracelýnn? Niye aniden bu kadar büyüdü bu göbek? İyi misin?"

Gözlerimi kaçırarak mırıldandım.
"- Dün tatlıyı biraz fazla kaçırmış olabilirim. Bugün de kahvaltı da çok hamur işi yedim. Ondan herhalde."

Hâlâ endişeyle bana bakıyordu.
"- Bir hekime mi görünsen acaba? Fazla yemeyle bu kadar şişmez karnın. Küçük kardeşim olağanüstü bir şekilde büyüyor. Sıradan yemeklerle olacak iş değil bu." Dediğinde tekrar gözlerimi kaçırdım. Bebeğimin enerjimi emdiğini söyleyemezdim. Onu benden alabilirlerdi. Ölecek olsam bile çocuğumu benden almalarına izin veremezdim.

Marlon'un anlattığına göre onun kanından olan bebekler anneleri için tehlike teşkil ediyordu. Anneye zarar veren çoğu bebeği daha ana rahmindeyken etkisiz hale getiriyorlardı, sonra da rahimden çıkarıyorlardı. Bunu yaşama ihtimalim bile çok korkunçtu. Bu yüzden son zamanlarda ki alık halimin enerji kaybımdan kaynaklandığını kimseye anlatamazdım.

"- Her neyse. Boşver bunları. Sen iblis beyle neler oldu onu anlat."

Yanıma çöküp hemen dibime oturan kız heyecanla barıştıklarını söyledi.
"- Ona bir daha asla yalan söylemeyeceğim. Bana bir şans daha verip güvenmeyi seçti, hayalkırıklığına uğratamam onu." Şimdi sesine utanç dolu bir tını yerleşti.
"- Onun bana zarar verebileceğine cidden inanmıştım. Oysa bana bağırmaya bile kıyamadı. Görüşmediğimiz sürede tüm öfkesi yatışmış meğerse. Ona beni kukla gibi kullanan elf kralından bahsettim. Sana daha sonra daha detaylı anlatırım ama şimdilik beni ihanete mecbur bırakan o şerefsizin öldüğünü bilmen yeterli."

"- Senin adına sevindim ama sana çok kızgınım. Niye bana evli olduğunu söylemedin?"

"- Ben, şey, utandım."

"- Ama neden? Bu utanılacak bir şey değil ki."

"- Leandro ile evliliğimiz çok ani gelişmişti. Ayrıca evliliğimiz gerçek sayılmazdı çünkü politik bir bölgeye sahip olabilmesi için onun evli olması gerekiyordu. Bu yüzden yaptık. Benimle kendi isteğiyle evlenmeyen bir adama kocam demekten utandım. O hiç benimle evlenmek istediğini söylemedi. Sadece nikahıma ihtiyacı vardı o kadar. Yani ben böyle düşünüyordum. Ama aslında Leandro için evliliğimiz her zaman gerçekmiş. Benimle ihtiyacı olduğu için değil istediği için evlenmiş. Ben bunu bilmiyordum."

Onu biraz anlayarak biraz da azarlayarak bir yarım saat geçirdim. Ardından sıkıldım ve başımı çimlere yaslayarak uykuya dalmaya karar verdim.

Ruhsuz Düşes CanlandıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin