Başlama Tarihi: 16.03.2024
birbirinden değişik hayatları olan bir gurup genç satranç oyununa çağırılır. Fakat bu bekledikleri gibi bir satranç oyunu değildir.
Her etapta on altı kişiyi ve diğer on altı kişiyi değişik satranç oyunları bekler. Peki...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
1.03.2024
sizde başlama tarihinizi yazmayı unutmayın
bu benim 3. hikayem bunu özenle hazırlayacağım. umarım öbür kitaplarım gibi olmaz okuyanlar yorum ve oylarını esirgemez
bu arada kanlı olaylarda çok detaya girmicem. buradaki ana konumuz hayatta kalma . tabi içinde arkadaşlık, aşk gibi şeyler olacak.
Ama merak etmeyin çok dolu sayfalar olacak. Sıkılmiyacaksınız. Sizden birşey isticem okurken benle duygularınızı paylaşın yada fikriniz varsa söyleyin
okur kende yıldız tuşuna basmayı unutmayın öbür kitaplarımdaki gibi karakterler vermicem hangisinin hayatını anlatıyorsam onun resmini koyucam
ve son olarak bu hayat hikayesi olduğu için çok kısa olucak ama kitap konusuna geldiğimiz zaman uzun bölümler gelicek
sınır: oy 100, yorum 200
iyi okumalar
Parla'dan
Masallar herkesin gerçek olmasını istediği hayatlar hikayeler, ama kötü sonla biten masallarda vardır. Ama hikayenin konusuna göre de değişir. Korku, Hüzün ve daha bir çok şey
benimkisi neye giriyor bilmiyorum. Ama illa bir şeye sokmamız gerekiyorsa Korku evet Korku ben size hayat hikayemi anlatmadım. Hiç kimse yaşayamadan bilemez ama yine de anlatmak rahatlatır diyorlar.
okuldan çıkmış eve doğru yürüyordum. saat 17. 30 gibi bir şeydi yerler buz tutmuş havada insanlar gibi soğuktu. Düşüncelerimin ardından arkamdan gelen bir ayak sesiyle yanıma gelen kişiye baktım.
"ne haber "
"iyiyim Cenk ne oldu sen bana selam vermezdin. Öbürküleri nerede?"
kafasını çevirip öbür zorba arkadaşlarına çevirdi "çok bekletmedik değil mi Parla-cık" dedikten sonra gür bir kahkaha koptu.
"evettt konuya gelelim" dedikten sonra çantasından çıkardığı bir ton ödevi göğüsüme çarptı.
"cumartesi" yine bana ödevlerini yaptıracaklardı. Ben bunu istemiyordum ama zorundaydım.
"yarına kadar mı? bu kadar ödevi nasıl yapayım"
"orası bizi ilgilendirmez" dedi. Gamze ve arkalarını dönüp yürümeye başladılar. bende oflayıp eve doğru yürümeye başladım.
O sırada bugün satranç kursum olduğunu fark ettim. Kurs dediğimde insanlar biraz eğlensin diye vakıfların yaptığı bir şeydi.
yönümü değiştirip sokak arasında olan dükkana doğru yürüdüm. Buradaki insanlar çok sıcaktı yada rolünü iyi oynuyorlardı. İçeri girdiğimde Suzan abla bana kocaman bir gülümseme bahşetti.
"ne yapıyorsun parla iyi misin?" bu kadının gülümsemeye inanıyordum tarif edemiyeceğim bir gülümsemesi vardı. "iyiyim Suzan abla"
"gel şuraya otur" kafamı sallayıp gösterdiği yere oturdum ve eşleştiğim kişiyle satranç oynamaya başladık.
🔆🔆🔆
satranç kursundan çıkıp eve doğru yürümeye başladım. bir yandan babam eve gelmiş olmasın diye dua ediyordum kapının önüne durduğumda çantamın içinden anahtarı almaya çalıştım ama elime anahtar gelmiyordu.
"Allah kahretmesin" anahtarı evde unutmuştum. Zile elimi götürüp basıp basmama arasında kaldım. Ve karar verip yavaşça kapıyı tıkladım.
Anında kapı açıldı. "Kızım baban içeride bekliyor" annem içeri gittiğinde ayakkabılarımı çıkarıp içeri girdim. Başım eğik şekilde babamın önünde durdum.
"Ben sana bu eve 5'ten sonra girmek yok demedim mi?!" elinde yine içki şişesi vardı. Ve yanlarında
"cevap verr !" yine sustum.
"Bey-"
"sen sus hep senin yüzünden, senden cesaret alıyor!" babam kalkıp bana doğru yürümeye başladı. Ve kapının çalmasıyla yanağıma bir el inmesiyle aynı oldu.
babam kapıya bakıp tekrar bana döndü. Ve bana set bir bakış atıp kapıya doğru yürümeye başladı.
"a hayırdır turan bu saatte" annem ismi duyunca içki şişelerini toplamaya başladı.
"hayır, hayır Cenk önemli bir konu var. Telefonda söylemek istemedim." Evet yanlış duymadınız babam Cenk, CENK HOLDİNG'in sahibi ne demişler kitabı kapağına göre yargılama
"tamam hadi içeri gel" turan abi gelip oturduğunda bende babamın karşısına geçtim.
"baba ben biraz dışarı çıkabilir miyim?" diye sorduğumda babam başını salladı. Hemen odama geçip üstüme montumu geçirdim. ayakkabıları çıkarıp dışarı çıktım.
kulaklarıma kulaklıklarımı takıp dinleme listemi açtım. yavaş ve korkak adımlarla sokakları gezmeye başladım.
o sırada yanıma bir teyze geldi. "merhaba evladım bir satranç yarışması yapıyoruz" kafamı yana yatırıp anlamadığımı gösterdim. Teyze elime bir kağıt tutuşturduğunda elimdeki eskimiş kağıda baktım.
o sırada da teyze lüks bir arabaya binip uzaklaşmıştı elimdeki kağıdı açıp okumaya başladım.
merhaba seçilmiş kişi kendini şanslı seçmen lazım. Bu büyük ödül için seni ve diğer on altı kişiyi seçtik. Bu bir satranç yarışması olacak. Orada tek yapmanız gereken elenmemek bunu yapmanız içinde rakiplerinizi elemek. bir satranç tahtasında olacak. bundan tek bir kişiye haber vermemeniz gerekiyor çünkü sadece 16 kişiyi seçtik. o yüzden söylediklerinize dikkat etmeniz lazım. Tek bir kişiye bile söylerseniz elenirsiniz.
Adres: çiçek mahallesi gül sokak 7. numara
Tarih:**.03.2024
saat: ***
~ Checkmate ~
______BÖLÜM SONU_______
✨
herkese uzun bir aradan sonra merhabalar büyük ihtimalle ben bunu yaza doğru yayımlarım
bu kitabımın öbür kitaplarım gibi olmasını istemiyorum
lütfen hiç kimse yorum ve oylarını esirgemesin yorum ve oy atmayı unutmayın.
