Başlama Tarihi: 16.03.2024
birbirinden değişik hayatları olan bir gurup genç satranç oyununa çağırılır. Fakat bu bekledikleri gibi bir satranç oyunu değildir.
Her etapta on altı kişiyi ve diğer on altı kişiyi değişik satranç oyunları bekler. Peki...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
18.03.2024
herkese merhaba yeni bir hayat hikayesiyle karşınızdayım. Bugün Mert Yılmazın hikayesini okuyacaksınız yukarıdaki tarih benim yayınladığım değil bölüme başladığım tarihdir yine sınır koyacağım ama takan yok
sınır:100 oy 200 yorum
iyi okumalar
Mert'ten
Yakışıklı, Özgüvenli, Başarılı insanların bana bu gözlerle bakmasını istemiyorum. Beni ben olduğum için kabul etsinler istiyorum.
En son ayrıldığım sevgili bana tam da şunları söyledi. " Zaten seninle de yakışıklı olduğun için çıkıyordum." ben artık bu cümleleri istemiyordum. evet takmıyordum. Yani takmıyor gibi gözüküyordum.
Artık gerçek arkadaşlıklar gerçek aşk istiyordum. merdivenleri tek tek çıkarken bir yandanda annem bana kızacak mı diye korkuyordum. Ama kızması çok saçmaydı size söyleyince bana hak vereceksiniz denemede 2. olmuştum.
Aslında annem için bu 200. falan oldum demekti. kapıyı yavaşça tıklattığımda annemden gel komutunu bekledim "gel!" verdiği cevapla içeri girdim.
"oğlum bunlar ne seni ikinci olasın diye mi yetiştirdik." ağzımı açıp tekrar kapattım. Annem iç çekti bu halime "baban doktor ben doktor sende bu halde anca neyse " deneme kağıtlarını yüzüme fırlatıp tekrardan konuşmaya başladı. "Git çalış!" bir an duraksadığımda tekrar bağırdı. "hemen!" yerdeki kağıtları alıp göğsüme bastırdım. Sonrada kapıyı açıp odama çekildim.
Annemi bazen cidden anlamıyordum benim için mi yoksa kendi iyiliğini mi düşünüyordu. masama oturup tekrardan deneme sorularının üstünden geçtim.
🔆🔆🔆
"e oğlum denemede kaçıncı oldun" tam konuşacaktım ki annem arya girip konuşmaya başladı. "2. olmuş sen bir konuşsan mı" babam duyduğu şeyle gözleri açık bir şekilde bana döndü.
"aferin oğlum böyle devam" annem şaşkınca bana döndü ve sonra babama " ne aferini duydun mu beni 2. olmuş " babam gururla bana döndü. "Bence de hediye vermemiz lazım büyük başarı"
annem babama dönüp kısık bakışlarla onu süzdü. "sen ciddisin" babamda omuz silkip önüne döndü. "baba ben dışarı çıkıyorum" babam başını salladığında kapıya doğru ilerledim üstüm kalındı. Ayakkabımı giydiğim anda karşı komşum çıktı .
"merhaba" dediğimle birlikte kafasıyla selam verdi. Karşı komşum asansörü tercih ederken ben merdivenlerden indim. Dış kapıdan' da çıkınca kütüphaneye doğru yürümeye başladım.
kütüphane kapısının önüne geldiğimde. telefonumu çıkarıp QR kodu açıp kapının kilidine okutup içeri girdim. Sağımdaki asansöre binip 2. kata çıktım. Ve her zaman ki yerime oturdum.
bir süre ders çalıştıktan sonra sağ tarafta bir şık gördüm. Güvenlik zannedip hemen ışığımı kapattım. Bir süre oyalandıktan sonra güvenliğin gittiğini ümit ederek lambayı açtım.
önümde duran teyzeyle ürperdim teyze bana doğru yürüdükçe ben sandalyemi geri itiyordum. Teyze durduğunda bende sandalyemi geriye itmeyi bıraktım. Teyze çantasından bir kağıt çıkardığında
hemen elindeki kağıda bakmaya başladım. elindeki eskimiş kağıdı elime tutuşturduğunda kağıda bakmamla teyzenin kaybolması bir oldu hiç vakit kaybetmeden elimdeki kağıdı açıp içindekileri okumaya başladım
merhaba seçilmiş kişi kendini şanslı seçmen lazım. Bu büyük ödül için seni ve diğer on altı kişiyi seçtik. Bu bir satranç yarışması olacak. Orada tek yapmanız gereken elenmemek bunu yapmanız içinde rakiplerinizi elemek. bir satranç tahtasında olacak. bundan tek bir kişiye haber vermemeniz gerekiyor çünkü sadece 16 kişiyi seçtik. o yüzden söylediklerinize dikkat etmeniz lazım. Tek bir kişiye bile söylerseniz elenirsiniz.
