Bölüm on iki

279 30 20
                                    

çok içime sinmedi neyse

💓

///////

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

///////

"Benim daha iyi bir fikrim var." dedim ayağındaki topu sektiren sevgilime, bana dönüp tek kaşını kaldırdığında sırıttım "Sen oyna ben seni izliyeyim." kafasını olumsuz anlamda salladı "Hayır, beraber oynayalım söz veriyorum yorulduğun an bırakacağız." dudaklarım büzülürken beni taklit etti.

"Ben sadece izlemeyi seviyorum." dediğimde ikna olmamıştı bugün izin günüydü ve tutturmuştu 'beraber futbol oynayalım hemen de sonunda ödül olsun' diye.

"Ben oynamaktan anlamam ki ya." gülümsedi "Ben sana öğretirim güzelim ayrıca küçükken oynarken fena paslar atmıyordun." 

Evet küçükken de zorla bana futbol oynatırdı.

"İyi tamam ama çok az oynayacağız." dedim işaret parmağımı sallayarak gülerek işaret parmağıma bir öpücük kondurdu "Tamam çok az."

"Cengiz olsaydı onu kaleye koyardık." dedi derin bir iç çekişle "Cengiz kaleye geçmekten nefret etmiyor mu?" dediğimde sırıttı "İşte bu yüzden onu kaleye geçirirdik."

Güldüm, bahçelerindeki iki orta boy kalenin olduğu bölgeye doğru ilerledik. Gün geçtikçe bu evden ayrılmam daha da zorlaşıyordu Çağlar ev bulamayayım diye elinden gelen her şeyi yapıyordu.

Ne zaman bir ev bulsam hep bir bahanesi oluyordu, en son ki bahanesi "Bu ev çok güzel kesin  nazar değer bence burası olmasın." demesiydi. Ona bunun saçma olduğunu söylediğimdeyse trip atmıştı.

Çağlar'ın tribi onu yanağından öpünceye ve onu sevdiğimi söyleyinceye kadar olduğu için rahattım.

Çağlar, kaleme doğru topu sürmeye başladığında yetişmeye çalışıyordum, benim zorlanamam için kendini ağırdan aldığının farkındaydım. Kaleme doğru geldiğinde attığı şuta engel olmak istesem de top çoktan gol olmuştu.

Dudaklarım büzülürken oyuna devam ettik, 9-1 önde olan Çağlar'la ofladım. Bir iki topundan başka bir şeye engel olamamıştım.

"Ama sen hep gol atıyorsun ya." dediğimde bana çalım atıp ilerledi arkasından kötü kötü baktım "İnsan sevgilisine çalım atar mı be?" dediğimde güldü topu durduğu yerden kaleye doğru attı.

10 olanın kazanacağı maçta tabi ki de Çağlar kazanmıştı. "Evet gelelim ödülüme." dediğinde kollarımı göğsümde bağlayıp küskün bir şekilde baktım "Yok sana ödül falan." arkamı dönüp ilerleyecekken Çağlar bana yetişip kolunu omzuma attı saçıma öpücük kondurdu.

"Bebeğim senin varlığın zaten en büyük ödülüm." dediğinde içim yumuşacık oldu. "Ama senden bir şey isteyeceğim." 

Kaşlarım çatılırken ona doğru döndüm "Ne isteyeceksin?" gülümsedi arkasına döndü bir sarı çiçek koparıp geri bana döndü "Hep benimle yaşar mısın?" dediğinde kalbim hızlandı Çağlar merak dolu bir şekilde bana baktı güldüm histerikli bir şekilde "Bu bir evlenme teklifi mi?" dediğimde gülümsedi elini cebine atıp bir kutu çıkardı.

Kutuyu açıp bana doğru açtı ardından diz çöktü, şokla ona bakarken heyecanla gülümsedi "Süslü şeyler sevmediğin için en doğal halimizle bunu yapmak istedim, belki erken olduğunu düşünüyorsundur ama benim için geç bile kaldık. Seni çok erken buldum ama çok geç kavuştum sana. Küçüktüm kalbim seninle çarptı fakat bunu dile getirmekten korktum, büyüdüm tüm cesaretimi topladım sana geldim, eksiktim seninle ve sevginle tamamlandım. Sensiz zifiri karanlıktayım ben bunu hep hissettim, gel zifiri karanlığıma daima güneş ol Deniz fenerim. " heyecanla bir soluk verdi "Benimle evlen lütfen." dediğinde gözümden bir yaş döküldü.

"Mavilerine kırmızı yakışmıyor," sarı çiçeği uzattı "Sarı daha çok yakışır." dediğinde gülümseyerek çiçeği aldım gülümsedi "Olurum, hem eşin hem de karanlığına güneş olurum aynı senin bana güneş olduğun gibi." dediğimde şaşkınlıkla bana baktı "Yemin et." dedi.

Güldüm bu şapşal haline, "Yemin ederim." dediğimde "Şaka yapanın?" küçükken dediğim lafı söyledim "Saçlarına sakız yapışsın." ikna olarak hızla ayağa kalktı sımsıkı sarıldı bana, sarılışına aynı sıkılıkta karşılık verdim.

"Şu yüzüğü vazgeçmeden takayım." dedi ben gülerken yüzüğü parmağıma geçirdi "Bak bunu çıkarmak yok." dedi çocuk gibi "Söz veriyorum yok." dediğimde gözleri doldu "Canım karım." diyerek bana sarıldı tekrardan, gözlerim şaşkınlıkla açıldı "Daha evlenmedik." omuz silkti "Ağzımı alıştırıyorum güzel eşim."

"Ama benim kalbime iner böyle devam edersen." kıkırdadı "Daha çok söyleyip alıştırayım seni, sen de bana söyleyerek alıştırma yapabilirsin." dedi.

Göz yaşlarımı kurulayıp gülümseyerek geri çekildim, yanaklarına öpücük kondurdum "Teşekkür ederim." dediğimde kaşlarını çattı "Neden?" omuz silktim "Hep yanımda olduğun için." yanağımı okşarken gülümseyerek alnımı öptü "Ben de teşekkür ederim." gülümsedim yanağımı okşayan eline yaslandım "Neden?" dedim onun gibi.

"Hep yanımda olacağın için."




İlaç ol yaralarıma| Çağlar Söyüncü✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin