3. "Yeni 𝐴𝑖𝑙𝑒𝑚..."

163 15 137
                                    

Yazar

Chan şakaklarını ovuşturarak, adliyeye girdi. Tam bu zaman, savcı Changbin geldi. "Günaydın avukat bey." Chan zorla açılan gözlerini, Changbin'e dikti. "Sizede günaydın.." Changbin sorgu dolu gözlerle Chan'a baktı. "Galiba, iyi uyumamışsınız. Gözlerinizin altı, simsiyah."

Chan telefonunu çıkararak, kamerada kendisine baktı. Gerçekten de göz altları şişmiş ve siyahlaşmıştı. Oflayarak telefonu cebine bıraktı. "Manyak karı.." Changbin olayı anlamış bir şekilde, konuştu.

"Lucy'lemi tartıştın?"

Chan kafasını salladı. "Boşanıyoruz. Yarın mahkeme var. Ama nasıl ulaşacağım, bilmiyorum. Seungmin'in duruşması da var. Her şey bir birine karıştı." Changbin Chan'ı teselli edercesine, omuzunu patpatladı. "Anlıyorum seni, Chan."

Bu zaman, içeriye ağlayan ve "Seungmin!" diye bağıran bir çocuk girmişti. Changbin'e yaklaşarak, yalvarmağa başladı. "Lütfen, Seungmin nerede? Lütfen söyleyin! Seungmin'in avukatı nerede? Söyleyin, yalvarıyorum!" Chan genci sakinleştirdi.

"Sakin olun. Benim Seungmin'in avukatı. Bang Christopher Chan."

"Lütfen! Lütfen, Seungmin'e üzgün olduğumu söyleyin. Beni dinlemiyor. Nerede olduğunu bile bilmiyorum!"

Çocuk perişan olmuştu. Changbin gencin kolundan tuttu. Pembe saçlı genç, Changbin'in dokuşlarıyla sakinleşmeğe başlamıştı. "Söylerim efendim. Söylerim de, adınız?"

"Jeongin. Yang Jeongin."

"Tamam bay Jeongin. Hiç merak etmeyin."

"Minnetdarım! Çok teşekkür ederim! Ben gideyim artık.."

Changbin öne atılmıştı. "Ben sizi bırakırım." Jeongin Changbin'e minik gülücüğünü sundu. "Zahmet etmeyin. Gideri-" Changbin Jeongin'i arabasına doğru götürmüş, ve bağırmıştı.

"Gençler! Geleceğim!"

Çalışanlar gülümseyerek, son hızla giden arabaya baktılar. Chan elindeki dosyaları karıştırarak, odasına doğru adımladı. Odasına geldiğinde, bilgisayarın başına geçti. "Kim Seungmin... 'Cinayetle yargılanan Kim Sky Seungmin.' Kim Sky..."

Chan gözlerini araladı. "Sky... Sky! Buldum seni Sky! Haha!" Chan sevinçle, ayağa kalktı. Dolabından minik bir papatya demeti çıkardı. "Sonunda... Sonunda buldum seni.."

Chan odasından çıkarak, arabasına bindi. Gaza basarak, cezaevine doğru yol aldı. Yolda, aramalara cevap veriyordu.

"Evet bay Kim. Evet. Oğlunuz için elimden geleni yapıyorum. Tamam. Teşekkür ederim. Saolun."

Telefonu yere bırakarak, yoluna devam etti. Bu zaman bir bildirim sesi geldi. Chan bildirime baktığında, " 'Lucy' kişisinden bir mesaj" yazısını gördü. Bakmak istemiyordu, ama boşanma yazısını gördüğünde, bildirime tıkladı.

_

Lucy

Lucy
Chan. Boşandığımız zaman
Beni kovacakmısın?
09:17

Siz
Sence?
✔✔ 09:20

Lucy
Senden nefret ediyorum.
09:20

Siz
Duygularımız karşılıklı
Şimdi beni rahatsız etmeği kes
Senden önemli işlerim var
✔✔ 09:21

☆Benim Dilsiz Oğlanım...☆/SeungChanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin