"Katil kapında ama kriz geçiriyorsun. İlaç katilde. Seni kurtaracağım aç kapıyı diyor. Gördüğüne mi inanacaksın hissettiğine mi?
Düşün, düşün, düşün. Can alan can verir mi? Yara açmayı bilen yarayı sarmayı dener mi?"
ELZEM
Leş uçurumun ucunda, karga avı için uçuyor. Kalbin göğüs kafesinde attıkça, kurbanlar artıyor. Söylesene Elzem, Viran ne zaman doğuyor?
"Doğarken öldürdüğün annenin canı yetmezmiş gibi başka birinin canını almaya çalışıyorsun. Sen beni kan tutar diyorsun ama aldığın canların farkına varmıyorsun. Hala farkına varamadın mı? İlk cinayetini doğarken işlemiş olanlar kandan kurtulamaz."
🕷️
Yaşamak için aldığı her nefes, kanına zehir gibi karışarak zihnini talan ederken küçük çocuk gözlerini bile kırpmadı. Rusya'nın kan donduran soğukluğuna rağmen dağ evinin verandasında otururken ağzını açıp kendini yaşıyor gibi hissetmesine yardımcı olacak tek bir kelime söylemedi.
Yüzü gecenin soğukluğundan değil az önce fark ettiği gerçeklerle kızarırken ellerinin yumruk olmasını önleyemedi bile.
"Her konuştuğunda bir önceki sözlerinden daha net ol diye konuşmayı öğrettim sana. Beni bir kez daha cevapsız bırakırsan, olacaklar hoşuna gitmeyecek." Nikolai Vlasov tek bir kırışıklık olmayan takımıyla elleri cebinde duruyordu. Siyah saçları yaşlanmasına rağmen tek bir azalma ya da beyazlama göstermeden gür şekilde duruyordu. Ensesindeki roman rakamıyla yazılmış dokuz dövmesine baktı küçük çocuk.
Koyu mavi gözleri uzun kirpiklerinin arasından babasına bakarken kısılmıştı. Babası hayatında gördüğü en acımasız adamdı. Her ona baktığında babasına benzemekten ne kadarda korktuğunu fark ediyordu.
"Benden yapmamı istediğin şeyi yapamam, baba." dudaklarından dökülen Rusça kelimelerin tutarsızlığı geceyi biraz daha karartmıştı sanki. Babasının sırtına bakmaya devam etti, onun ne kadar büyük olduğunu düşündü. Hayat babasını böyle bir adama dönüştürmüştü, peki babasına bunu yapan gerçeklerle dolu acımasız hayat küçük Vlasov'u nasıl birine dönüştürecekti?
"Tekrar etmeyeceğim Vlasov. Küçük bir çocuk gibi arkadaşlarına takıntılı olmayı bırak. Onlar sana acımayacak." babası bile ona adıyla seslenmezdi, sadece annesi ismini kullanırdı. Küçük çocuk üşüyen ellerini cebine sokmamak için tüm iradesini kullanırken zihninden geçen iki şey vardı.
Adı dudaklara alınmayacak kadar zehirli miydi? Ayrıca babası yanlış düşünüyordu, arkadaşlarına değil tek bir arkadaşına bağımlıydı. Onun arkadaşı değil kardeşiydi.
"Ama küçük bir çocuğum baba." dudaklarını ısırıp bakışlarını eline çevirdi çocuk, bunu söylememeliydi. Nikolai başını yana çevirip verandanın merdivenine oturmuş oğluna baktı. Oğluna daha ne kadar söyleyecekti? Annesi bile oğlunun çocukluğuna dayanamamış gitmişti. Artık büyümesi gerekiyordu.
"Sekiz yaşına girdin Vlasov! Olgunlaş artık. O piçle de konuşmayı kes." küçük çocuğun kanı donmuştu, çok sevdiği kardeşinin babası, babasının düşmanıydı.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
ELZEM
Roman pour AdolescentsLeş uçurumun başında, karga avı için uçuyor. Kalbin göğüs kafesinde attıkça, kurbanlar artıyor. Söylesene Elzem, Viran ne zaman doğuyor? ★ ❝ Katil kapında ama kriz geçiriyorsun. İlaç katilde. Seni kurtaracağım aç kapıyı diyor. Gördüğüne mi inanaca...