Bölüm 23

2.2K 92 30
                                    

Kerem'in arabadan inmesi üzerine ne olur ne olmaz diye ses kaydımı açmıştım. Onu şikayet edecektim. Sırıtarak yanıma gelmişti.
"Nasılsın güzelim?"
"Bana güzelim deme?"
"Çok gerginsin bakıyorum Barış mı canını sıktı yoksa?" Dedi dudaklarını büzerek. Gözlerimi devirdim.

"Günlerce beni mesajlarınla taciz ettin evime çicek yolladın doğru mu?"
Kayıtta işe yarar şeyler söylemeye çalışıyordum.

"Evet doğru ama sadece size sinir olduğum için can sıkmaya çalışıyordum."
"Gittiğim yere kadar takip ettin o gün Barışla mekanda yalnızca biz ve birkaç garson vardı. Nerde saklandın?"
"Orda bile değildim Derin."

Nasıl yani? Neden bu kadar dürüst oynuyordu şimdi kartlarını?
"Anlamadım?"
"Barış'a bir teklifte bulundum seni ne kadar sevdiğini görmek için böylelikle işime gelecekti ayrılmanız."
"Zorladın mı ayrılmamız için?
"Ayrılmanız karşılığında seni rahat bıraktım."

Gözlerim dolmuştu. Barış bu salak uğruna mı ayrılmıştı benden. En azından söyleyebilirdi.
"İğrenç bir insansın sen." Diye bağırdım.

Fren sesi kulaklarımda patlamıştı resmen. Barış'ın arabası yanımızda durmuştu ve içinden mekandaki arkadaşlarıyla beraber çıkmıştı. Birden Kerem'in yakasına yapıştı. O sırada kaydı durdurdum ve Barış'ı çekiştirmeye başladım. Elimde yeterince kanıt vardı haklıyken haksız konuma düşmek istemiyordum.
"Senle anlaşmamış mıydık? Ne diye Derin'in yanındasın?" Diye kükredi.
"Kendi aradı Barışçım"
"Öyle de olsa gelmeyecektin!" Bana dönüp "sen neyin peşindesin allah aşkına? Ben seni bundan korumaya çalışmıyor muyum? Bu ne düşüncesizlik!"
"Sesini yükseltme! En azından benden neden ayrıldığını sonunda öğrendim. Sen söylesen bu olmayacaktı!"
Arkada Barış'ın arkadaşları bekliyordu. En ufak bir durumda olaya girmeye hazırlardı.

"Ya sabır ya sabır!" Ellerini kıvırcık saçlarından geçirip sıkıyordu. "Konuşmanız bittiyse gidelim bir de biz konuşalım Derin."

Kafamı sallamıştım. "Benim arabamla gidelim." Kendi anahtarını arkadaşlarına bıraktı ve Kerem'in yanına gidip kulağına bir şey fısıldadı. Daha sonra yanıma geldi.

"Ben sürerim." Anahtarı ona uzattım ve sağ koltuğa geçtim.
"Mutlu musun?" Sorusunda anlam bulamamıştım.

"Anlamadım?"
"Sonunda öğrendin. Sakin kalamadın ya inanılmazsın cidden."

"Geç bile kaldım." Bir süre durdum. O da konuşmadı. Sessizliği bozdum. "Barış ben bir şey yaptım."

Tedirgin gözlerle bana baktı. Arabayı yavaşlatıp bir yere çekti. "Ne yaptın?" Diye sordu.

"Konuşmalarımızı ses kaydına aldım." Dedim ve dinletmek için kaydı açtım. Keremin söylediği her şey vardı. "Belki şikayetçi olabilirim şimdi ha? Ne dersin? Kurtulurum tamamen?"

"Sen bu yüzden mi çağırdın yoksa onu?" Kafamı salladım. Gözlerim dolmuştu.

"Seni koruyamadığım için özür dilerim. Ve bu kayıt çok işimize yarar kendi ağzıyla söylüyor."

"Saçmalama özür dileyeceğin bir şey yok."

"Dahası var Derin. Senden ayrıldım çünkü elinde video olduğunu söyledi. Ama sana itiraf ettiğine göre blöftü orda bile değildi o gün."

"Şerefsiz."
"Blöfü yedim ve boşu boşuna senden ayrı mı kaldım şimdi günlerce? Yok ben bunu yine öldürürüm." Güldüm.

"Hadi evimize gidelim." Dedim elini tutup. Elimi dudaklarına götürüp öptü. Arabayı çalıştırdı ve bana geldik.

ŞANS - BARIŞ ALPER YILMAZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin