you're not sorry

845 138 137
                                    


i've been giving you chances every time and all you do is let me down

~

jisung odasında oturuyor ve sırasıyla içeri giren hastaları muayene ediyordu. fakat aklında durup dururken yeniden hayatına girmeye çalışan jeongin vardı.

jisung yalnız başına büyümek zorunda kalmış, eğitimi için küçük sayılabilecek bir yaşta ailesini bırakıp ülke değiştirmişti. elleriyle kazıyarak bir yerlere gelmişti.

bu kadar çabalayarak mesleğini elde etmesine rağmen o bile işini insan ilişkilerinin önüne koymuyordu.

jeongin ile üç yıl önce hastanede tanışmışlardı, bir suçluyu çeşitli kontroller için hastaneye getirdiği zaman. orada jisung'u gördüğündeyse peşini bırakmamıştı.

daha sonra da sanki jisung'u hayatına sokmak için peşinden koşan o değilmişçesine ondan uzaklaşmış, sonunda ise onsuz kalmıştı.

odasının kapısı açıldı ve içeri son hasta girdi.

jisung bu hastayı gördüğünde hatırlamıştı. birkaç gün önce ayaktan ufak bir cerrahi müdahale uygulamıştı ona. şimdi ise kontrole gelmişti.

hasta zaten hatırladığı şeyler tekrar edip yarasını açtı.

"gayet iyi görünüyor. iyileşmiş bile. ama antibiyotiği bitene kadar kullanmayı ihmal etmeyin."

"teşekkür ederim doktor bey. iyi günler."

kadın gülümseyip jisung'la vedalaştı ve odadan çıktı.  sonunda bugünlük de işi bittiğinde sandalyesinde arkaya yaslanıp gerindi.

son bir sürprizle karşılaşmamak için odasını hızlıca toparlayıp çıktı.

tabii ki de telefonu çalıyordu ve arayan hyunjin'di. gördüğü an hemen açması gerekiyordu, öyle de yaptı.

"çıktın mı?"

"evet şimdi bitti işim. otoparka gidiyorum. bekleyeyim mi?"

"bekleme ben yarım saat sonra çıkacağım. git sen hadi görüşürüz."

"görüşürüz."

hyunjin ile aynı hastanede çalıştıkları için her sabah ve akşam jisung'un hastaneye giriş çıkışını kontrol ederdi. üniversiteyken de aynı evde yaşadıkları için bu bir nevi alışkanlık olmuştu. jisung ile olan arkadaşlığına da çok bağlıydı, ona bir şey olmasından korkuyordu.

jisung otoparka gittiğinde bir polis arabası gördü. ambulansın arkasında duruyordu. sedyeyle bir hasta içeri taşınırken polis arabasındaki polisler de indi. polislerden birisi jisung'un da tahmin ettiği üzere jeongin'di.

anında göz göze geldiler. jisung küçük bir baş selamıyla adımlarını hızlandırdı ve arabasına doğru ilerledi.

jeongin de yanındaki arkadaşlarına bir işaret yapıp peşinden ilerledi.

"jisung, bekle."

bekledi.

"ne istiyorsun?"

"selam vermek istemiştim sadece."

"peki, selam."

"bitti mi işin?"

miserable (you & me) ☆ jeongsung ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin