'Ben yaptım Jeon'
"Sen... hangi hakla benim avımı öldürürsün kim!"
Öfkeyle olduğum yerden yüzüne bağırırcasına konuştum.
O'ysa sadece yüzüne yerleştirdiği pişkin ve kendini beğenmiş gülüşüyle bana bakıyordu. Bu halimden memnun görünüyordu. Öfkeli olmamdan."Senin avın olduğu ne malum Jeon? Koşuyordu ben de öldürdüm. Burası orman. Kalan tek ceylan o'ymuş gibi davranmana gerek yok." Dedi çok bilmişçesine.
Olduğum yerde dikilmeye son verip siyah çizmeli, ve siyah şapkalı pelerin giymiş olan Taehyung'a bir kaç adım atarak dibinde bittim. O kim krallığının kralıydı. Acımasız olarak bilinirdi. Herkes korkardı ondan. Kimse ağzını açıp tek laf edemezdi. Ama aynı şeyi kendim için söylemiyorum. Ondan korktuğum filan yoktu. O sadece kendinden düşük köleleri korkutabilirdi.
Ben her ne kadar istemiyor olsam da Jeon krallığının tek erkek çocuğuydum.
Yakında 'kral' olacaktım. Bana hiç bir bok yapamazdı. Bunun verdiği cesaretle konuşmaya başladım."Onun bilerek bu yöne gelmesini sağladım çünkü onu öldürecektim kim Taehyung, tabi sen burnunu sokup onu benden önce öldürmemiş olsaydın."
Elindeki yayı yanında duran askerin göğsüne mıhlarcasına çakıp tutmasını sağladı Taehyung.
Ardından yüzündeki pişkin gülücüğü silip ciddi bir yüz ifadesi takındı kendine. Anlaşılan kendisiyle böyle konuşuluyor olmasına alışkın değildi. Alıştırırdım..."Sonuç, aynı sonuç Jeon."
Ne boş yapıyordu bu herif Tanrı aşkına?
Yoonginin yanımıza geldiğini gördüm. Hemen birkaç adım ötede durmuş bizi izliyordu. O benim çocukluk arkadaşımdı. Beraber büyüdüğümüz için birbirimize oldukça bağlıydık.
Onunla daha fazla uğraşamamayı seçtim. Ne de olsa ava ihtiyacım yoktu? Götürüp doyurmam gereken insanlar da yoktu? Sadece kafa dağıtmak için yapıyordum. Daha fazla burda durup zaman harcamak saçma geldi gözüme."Pekala. Seninle tartışmak gibi bi çocukluğa girmeyeceğim. Av mı istiyorsun? Al kim, senin olsun. İhtiyacım yoktu zaten."
Yüzümdeki hafif tebessümle arkamı döndüm, ikinci adımımda kolumdan tutulup durdurulmam bir oldu. Yüzümü çevirip ona baktığımda yüzünde mimik oynamadığını gördüm. Sanki bişey unutmuşçasına kaşlarımı çatıp ona doğru döndüm. Ve konuşmaya başladım.
"Unutmadan... Senin işin olmayan şeylere burnunu sokmasan iyi edersin. Senin yararına sonuçta."
Kolumu ondan kurtarıp arkamı döndüm ve atıma doğru yürüdüm. Yoongi ve yanımda güvenlik için getirdiğim beş askerde benim arkamdan gelip atlara bindiğinde tam uzaklaşmaya başlayacaktım ki duyduğum cümle ile yerime mıhlandığımı hissettim."Babana benimle evlenmek istediğini söylerken de böyle umursamaz mıydın Jungkook?"
.
.
.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Planned Love
FanfictionJeon Jungkook, Kim Taehyung'un eşi olmak istemiyordur. Ama davet akşamı, kaçmak için mükemmel bir zamandır. :)