"...özledim
Bunun önünde cümle olmasına gerek yok, zira bir kalbim var..."
🍂Sinan Akçıl 🪐 Seni Bir Tek
(Sınır 450 oy ve 300 yorum:))🍀
"Aradığımda telefonun açık olacak, en ufak bir şeyde beni arayacaksın. Ve son olarak, okulda da Tuğkan'ın yanından ayrılmayacaksın tamam mı babacığım?"
Beni adeta küçük bir çocukmuşum gibi tembihleyen babama tebessüm ederek kafamı salladım. İşi dolayısıyla İtalya'ya gitmek zorundaydı ve malum olaydan dolayı da beni tek başıma bırakmak istemiyordu. Bende bir öneri sunmuştum ona. Abimlerin evinde kalmayı...
Babam varken onlarda kalmak istemiyordum çünkü zaten evde bir babam bir de ben vardık. Haliyle ben gidersem ev yalnız kalırdı ve bende babamın yalnız olmasını istemiyordum. Tabi şimdi abilerimin haberi yoktu onlara gideceğimden, sürpriz yapacaktım.
"Her şeyi anladım babacığım."
Takım elbisesinin ceketini sırtına geçirirken tek kaşını karizmatikçe havaya kaldırdı. "En ufak bir şeyden kastımın ne olduğunu biliyorsun değil mi? Kazadan bahsetmiyorum, parmağını dolap kapağına vursan dahi beni arayacaksın."
Mahcup bir şekilde kıkırdadım. Geçen sefer gittiğinde Alparslan hocaya çarpmamı söylüyordu. Eh, biraz haklı da olabilirdi tabi.
"Söz veriyorum, bu sefer her şeyi anlatacağım."
Son olarak manşetlerine taktığı kol düğmelerini de düzelttiğinde gitmek için hazırdı. Önünde bavulunu tutan bana doğru ilerlemeye başladı. "Aferin o zaman benim portakalıma. İtalya'dan özel olarak istediğin bir şey var mı?"
Parmaklarının arasındaki çenemi okşarken sordu sorusunu. Gözlerimi birkaç saniye tavana kaldırdım düşünmek için ancak aklıma gelmiyordu.
"Sanırım yok."
"Kafana göre takıl diyorsun yani?"
Giyinme odamın tamamı doluydu ve alma desem bile alacaktı, buna emindim. O yüzden gülümseyerek kafamı salladım. Kaşımın üzerine dudaklarını bastırarak bavulunu aldı, beraber odasından çıkmaya başladık.
"Nakitin var mı yanında?"
Bu sefer evet diyemeyecektim. Kredi kartlarım vardı ve hepsi limitsizdi ancak sürekli kartlarla uğraşmak bir süre sonra can sıkıcı oluyordu. Onlar alışverişte güzeldi.
"Sanırım biraz." dedim parmaklarım arasında ufak bir boşluk bırakarak.
Bilgisayar çantasını askılığın önüne koyarak içini açtı ve bir zarfı uzattı. Aldım elime. "Teşekkür ederim. Seninle havaalanına gelmemi ister misin babacığım?"
"Gerek yok güzelim."
Yanağını uzattı sözlerinden sonra. Kollarım boynuna dolanırken yanağına içten bir öpücük bıraktım. Kalçamda biten saçlarımın arasına daldırdığı parmaklarıyla okşadı başımı. Ardından da alnımı öptü.
"Çabuk dön lütfen baba. Seni seviyorum."
"Bende seni seviyorum birtanem. İşim biter bitmez geleceğim. Abilerinle iyi eğlenceler."
Gözünün tekini kırptıktan sonra güneş gözlüğünü taktığı gibi kapıdan çıktı. Arabası bahçeden çıkıp gözden kaybolana kadar kapı eşiğinde öylece izledim gidişini. En sonunda ise el sallayarak kapıyı kapattım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sidelya Melek (Aile Serisi-2)
ChickLitUyku ile uyanıklık arasında gezindiğim o ince çizgide yatağın bana ait olmayan kısmı çöktü yavaşça. Ardımdaki beden sanki üşümemi istemez gibi yorganı küçük bir açıyla kaldırdı ve bedenini soktu içine. Olabildiğince sessiz, bir o kadar yavaştı harek...