Hyunjin kapıyı anahtarı ile açıp içeriye dalmıştı. Bu görüntü onu şaşırtmıştı çünkü Jeongin her zaman onun yanına gelirdi. Hyunjin bir şey olduğundan şüphelendi, daha sonra uyuduğunu sandı Jeongin'in.
'Jeongin ben geldim'
'Salondayım' yanıt gelmişti.
Hyunjin bı soğuk yanıta karşı biraz garip hiss etdi. Daha sonra salona girdi. Jeongin'in ona sarılmasını beklerken televizyona bakmaya devam ediyordu.
'Sarılmak yok mu?'
'Yok.'
'Neye üzüldün acaba?'
'Hiç normalim.'
'Normal? Sende bir gariplik var ama çözemedim. Mutfaktayım bir şey istiyor musun?'
'Soğuk su getirebilirmisin?'
'Tamam'
Hyunjin Jeongin'in yanından kalkıp gitmeden önce telefonunu masaya bırakmıştı. Bu Jeongin için bir fırsattı.
Hyunjin gittikten sonra Jeongin masadaki telefona uzandı. İçinde minik bir şifre vardı. Jeongin şanslıydı çünkü şifreyi biliyordu. 3846 sayısını yazarak açtı telefonu. Galeriye girdi ardından. Ve girdiği anda yıkıldı. Hyunjin'in Yeji ile olan fotoğrafını görmüştü. Bir-biriyle samimi olmaları, Yeji'nin Hyunjin'in telefonunu tutması ve daha fazlası. Jeongin sadece yıkılmamıştı. Tek bir sözcükle bu duyguları ifade edemeyiz çünkü. Kıskançlık ve aynı zamanda hayal kırıklığı içindeydi. Telefona baka kalmıştı. Sanki bir kitlenme, bir şok yaşıyordu. Ancak bu sadece Hyunjin'e olan sevgisiydi. Ona aşık olmuş olabilir miydi? Galiba olmuştu. Çünkü birinin telefonunu karıştırmaz, ve bir kızla yan yana olduğu için kıskanmazdı. Bu duygular ancak sevgiyi işaret ediyordu ki, öyleydi. Jeongin aşık olmuştu.
Jeongin olanları fark ettikten sonra telefonu oturduğu kanapenin yanına attı. Başını ellerinin arasına aldı. Ve tekrar düşündü. Hakikaten aşık olmuştu. Şimdiye kadar aşık olmamış Jeongin aşık olmuştu. Duyguları aşkı temsil ediyordu çünkü. Bunları Hyunjin ile konuşmalı mıydı? Konuşacaktı çünkü içinde bir şey tutmaktan nefret ediyordu.
'Jeongin suyunu getirdi- Jeongin? İyi misin?'
'İyiyim. Galiba. İyiyim evet. Suyu ver lütfen'
'Al iç. Bir şey mi oldu?'
'Oldu evet.'
'Anlat bakalım'
'Uzun bir konuşmaya hazır mısın?'
'Uzun diyosun. Uyumazsam dinlerim' Hyunjin Jeonginden omzuna bir yumruk yedikten sonra minik side eye atmış ve Jeongin'in cevabını beklemişti.
'Başlıyorum. Hyunjin sen bana Yeji ile olduğunu söylediğinde garip duygular yaşadım ve bu galiba kıskançlıktı. Sen eve geldiğinde bu yüzden böyle davranıyordum sanırsam. Ve bunu kendim kontrol edemedim Hyunjin. Kendi duygularım bunu bana söylemişti. Sen su getirmeye gittiğinde telefonu elime aldım ve şifresini açtım. Galeriye daldığımdaysa Yeji ile berabe rolan fotoğrafınızı gördüm. Yıkılmışlık, kıskançlık gibi duygular içerisindeydim.'
Jeongin Hyunjin'in ellerini tuttu yumuşak bir şekilde. Ve Ekledi:'Ardından duygularımın saçmalığını düşündükten sonra telefonunu bir kenara koydum. Düşündüm ve buldum Hyunjin. Ben.. a-aşık oldum, Hyunjin.'
'A-aşık? Bana mı?'
'Yok çorabına. İki saattir ne anlatıyorum ben? Çalıştır biraz şu beynini.'
'WJAÇMDAÇDNİA tamam. Şaşırdım biraz ne var?'
'Şaşır diye mi anlattım? Bir tepki ver '
'Bana bak sen benim sana aşık olduğumu öğrendin de bana oyun mu oynuyosun?'
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Walk My Baby/ Hyunin
FanfictionHyunjin arabasında giderken Jeongin'e çarpması sonucu Jeongin sakat kalmıştır. Daha sonralar Hyunjin ile Jeongin çok yakın arkadaş olup, bir evde yaşamaya başlamıştılar. Doktorlar Jeonginin yürümeye çalışırsa yeniden sağlığına kavuşacağını söylemişt...