2.Bölüm

41 2 6
                                    


                            Kapı

Bir oyundaymışız gibi hissediyordum.Bazılarımız kaybediyor, bazılarımız ise kazanıyordu.Belki hak ederek, belki de hak etmeden, ama yine de kazanıyordu.Aynı hayat gibi...

Şu zamana kadar bir sürü korku filmi izlemişimdir.İnsanlar genellikle korku filimlerinde gördükleri korkunç yaratıklardan korkarlar, fakat ben bu tür şeylerden genellikle korkmazdım.Hatta ben bu canavar veya yaratıklara özenirdim.

Tabi ki, şu zamana kadar korku filmlerindeki gibi bir an yaşamadığım için bu duyguyu bilmiyordum...

Lavabonun kapısını açmam ile anında oradan uzaklaşmaya başladım.Koşu yarışındaymış gibi hissediyordum, ama değildim.

Arkama baktığımda lavabodaki kız arkamdan çok hızlı bir şekilde geliyordu.Bana yetişmek üzereydi.

Lavabodan çıkmadan önce kızını üstündeki formanın yırtık olduğunu görmüştüm.Ve kızın omzu kanıyordu...Yoksa...Bir zombi bu kızı ısırmış mıydı?

Koştuğum koridorlar bomboştu.Şu an resmen en alt katta bir zombiden koşuyordum.Hemen öğretmenlerin olabileceği bir yere doğru koştum.

Zombi halen peşimden geliyordu.O kadar hızlı koşuyordu ki yakında yanımda olacaktı resmen.Adımlarımı hızlandırdım.Çok yorulmaya başlamıştım, nefes nefese kalmıştım.

Koştuğum sıra da gözlerimle etrafı dikkatlice inceliyordum.Saklanabilecek bir yer arıyordum.O sırada gözüme boş bir sınıf takıldı.Hemen oraya doğru yöneldim.

Kapıyı anında açtım.Kapıyı sertçe kapattım ve hemen kapıyı tutabilecek bir eşya bulmaya çalıştım.Zombi, diğer taraftan kapıyı açmaya çalışıyordu.

Gözlerimle etrafı incelerken kapının yanındaki dolabı gördüm.Hemen tutabileceğim bir yerden dolabı tuttum ve kapının önüne çektim.Dolap kapıyı tutmayı başarmıştı.

Diğer taraftan zombi kapıya sertçe vuruyordu.Çok korkmaya başlamıştım, vücudum titremeye başlamıştı.Karnıma ağrılar giriyor, kalbim çok hızlı atmaya başlamıştı.

Bir anda sesler kesildi.Hiçbir ses duymamaya başlamıştım.Bu sessizlik biraz olsun beni rahatlatmıştı.

Kapıdan uzaklaştım.Biraz sakinleşmiştim.Yanımda duran masaya dayanarak biraz dinlendim.

O sırada gözlerim sınıfı gezdi.Bu sınıf kullanılmayan sınıflardan biriydi.Duvarlar beyaza boyanmış ve zamanla yıprandığı çok belliydi.Etrafta birkaç masa ve dolaplar vardı.

Bu sınıfın içinde bir de oda vardı.O odanın içinde birkaç sahne kıyafetleri, duvarlarda asılı olan aynalar ve aynaların önünde olan masalar vardı.Ve giyinmek için giyinme kabini.

Sanırım bu oda, gösteriye çıkmadan önce hazırlanma yeri olarak ayarlanmıştı.

Olduğum yerde doğruldum ve  vücudumu dik konuma getirdim.Sınıfın içinde olan odaya göz ucuyla baktım, giyinme kabininin perdesini hareket ederken gördüm.

Anında olduğum yerden geri çekildim.Elim ağzımda, çığlık atmamak için zor duruyordum.

Kabinin perdesi hareket etmeye devam ediyordu.Olduğum yerde çömeldim ve bir dolabın arkasına geçtim.

Bir anda kabinin içinden birisi çıktı.Saçları simsiyah, gözleri tatlı bir kahverenginde ve uzun böyle bir erkek çıktı.

İlk başta bu kişinin de zombi olduğunu düşündüm.Ama öyle gözükmüyordu.Benim olduğum dolaba uzun bir süre baktı ve galiba benim orada olduğumu anladı.

ZOMBİ SALGINI Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin