🍏¹: Elmacı Güzeli

265 28 40
                                    

🍏

Çalıştığı kafeye tanımadığı bir kalabalık sahipken siparişi almaya gitmek için kendini cesaretlendirmeye çalışıyordu. Oldukça gergindi fakat işi bu olduğu için yapmak zorundaydı.

Kendi kendine en sevdiği sanatçı olan Katy Perry'den bir şarkı mırıldanarak kalabalığın arasından sıyrılıp yeni gelen müşterinin siparişini almak için ilerledi masaya.

Üzerindeki beyaz fakat üzerinde küçük yeşil elma desenleri olan önlüğünün altındaki kot şortu önlüğünün uzunluğundan dolayı görünmüyordu. Saçındaki minik elmalı toka ise tam olarak kafenin adını taşıyordu Jisung.

"Hoşgeldiniz, ne alırsınız?" Elindeki küçük not kağıdına bakarken sormuştu. Ne kadar işinin gereği bu olsa da insanlarla iletişime girmekte zorlandığı için yüzlerine bakamıyordu. Kulağına müşterinin hoş tınılı sesi ulaştığında hemen siparişi işaretleyip mutfağa annesinin yanına koştu.

"Bir bardak elma suyu!"

Oğlunun neşesine gülen kadınsa hemen siparişi hazırlamaya başlamıştı. Kadının tombul yanakları mutfağın sıcağından dolayı al al olmuş tıpkı oğlununkiler gibi birer elmayı andırıyordu. Küçük oğlan tezgahın üzerine zıplayarak oturmuş ayaklarını sallayarak annesini izliyordu.

Bir yandan önlüğünün ipinde dolaşan elleriyle kafedeki kalabalığı düşünüyordu.

Normalde de kalabalık olurdu fakat hiç gazeteciler ve takım elbiseli insanlar gelmezdi. "Anne." Kadın elindeki elma suyu dolu sürahiden bardağa boşaltıp içine bir iki küp buz atmıştı. Kenarına da ufak bir şemsiye takıp tepsiye koyduktan sonra oğluna dönmüştü sakince.

"Efendim bebeğim?"

Annesinin ona böyle seslenmesiyle bile beyaz ve tombul yanaklarında al izler oluşurken ufak olan gülümseyen dudakları arasından konuşmuştu. "Bu kalabalık niye?" Kadın elindeki eldivenlerini çıkardıktan sonra oğlunun yanına gelmiş çocuğun yanaklarını parmakları arasında sıkıştırmıştı. Oğlan çocuğu da kaçmak adına ellerini annesinin yaşlılığın getirgesi olarak buruşmuş ellerine atmış indirmeye çalışmıştı.

"Keşke siparişini aldığın insanlara dikkat etsen bir."

Çocuk dudaklarını büzerek başını omzuna yatırmış şirin şirin annesine bakmıştı. Bu yaptığının hatalı ve saygısızca olduğunu biliyordu ama konuşurken birinin yüzüne bakmak onu utandırıyor aynı zamanda da geriyordu.

"Ben siparişi götüreyim!"

Annesinin kolları arasından sekmiş tezgahta duran tepsiyi sıkıca tutarak mutfaktan çıkmıştı. Tepsiye bakarak yürürken arkasından gelen bir kuvvetle gözleri kocaman açıldı ve dengesini sağlayamadı. Elindeki meşrubatla birlikte karşısında duran adamın sırtına yapışırken ince parmakları aralanmış dudaklarını bulmuştu.

Elma suyunu döktüğü adamın siyah gömleği kaslı sırtı belli edecek şekilde yapışmıştı. Sadece arka tarafını gördüğü turuncu saçlı adam dümdüz karşısına bakıyor bu da güzel oğlanı korkutuyordu. Gergin bir edayla kucağında kalmış tepsiyi göğsüne doğru bastırdı. Pembe dudaklarını dişleri arasına alarak adama baktı mahçupça.

Adam sonunda yönünü Jisung'a çevirmeye tenezzül ettiğinde yüzündeki alaycı ifade jisung'u afallatmıştı. "Elma suyunu ben içecektim Elmacı Güzeli. Gömleğim değil." Sırıtma ile sarfettiği kelimeler oğlan çocuğunun yanaklarını ala boyarken utancından dudaklarını aralayıp anlatamıyordu kendisini.

Elmacı Güzeli | Minsung ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin