FETİH (5)

1.6K 117 37
                                    

"Karadan mı?" dedi Zağanos, şaşkınlıkla ve parmağını haritanın üzerinde gezdirirken yanlış duyduğunu düşünerek yineledi "Kara."

"Kara" kendinden memnun bir gülümsemeyle onaylayarak başını sallamış ve derin bir nefes almıştı. Kenara çekilmesini işaret ederek haritanın başına geçerken "uzun bir yol olacak."

"Askerlerimiz güçlüdür, sultanım ancak gemileri karadan yürütmelerini istersek savaşacak güçleri kalmaz."

"Zağanos" işaret parmağını gülerek birkaç kez haritaya vurdu.

*

Aynı gece yeni saldırı hazırlıkları başlamış. Bu esnada düşmanın gözünü korkutmak için top atışları da başlamıştı fakat bu kez çok daha sık atılıyor gece bile durmuyordu. Sesin şiddetinden yararlanan bir grup Osmanlı askeri yanlarına aldıkları baltalarla yola çıkmıştı. Yollarına çıkacak olan ağaçları kesip yol açmaya başka bir grup asker ise Cenevizlilerden öküz, yağ ve makara bulmaya başlamıştı. Ceneviz savaşta iki tarafa da desteklerini sunarak tarafsız olduğunu kanıtlıyordu. Bu sıralarda Konstantin'in sarayına ise neşe yayılmaya başlamıştı.

"Bir kez daha" dedi "Lucas Notras keyifle ve Giustiniani'ye dönerek sürdürdü "arkalarına bakarak gidecekler."

"Umarım" aynı anda Lucas Notras'a sorguyla bakan Konstantin'in bakışları dikkatini çekmiş ve ona dönmüştü.

"Üç, tam üç tünel" dedi sert bir sesle "Şimdiye dek surlara kazılan üç tünel keşfedebildik. Başka tüneller de olabilir. O, Osmanlı askerlerinin birkaç dakika içinde yeraltından çıkıp saldırmayacağını nereden biliyoruz" sesini yükselterek ekledi "Romanın üzerinde atılan toplar susmadan gülmek yok" Giustiniani'ye döndü "Seni savaşırken daha çok görmek isterim."

"Giustiniani mi" diye alayla söylendi Lucas Notras, dikkatlerin üzerinden çekildiğine sevinerek "ödemesi yapılmadığı için bekliyor olmalı" ve Konstantin'e döndü "Bir Cenevizliden ne beklenir ki?"

"Yedi yüz asker, Lucas Notras" diye araya girdi Giustiniani öfkeyle "Bir cenevizli olarak her birinin parasını cebimden ödediğim yedi yüz asker getirdim! Siz burada oturup meyvenizi yerken ben her gün birlikte savaştığım askerleri kaybediyor ve her gece acaba yarın hangisi ölecek diye düşünüyorum!"

"Sakin olun" dedi Konstantin anlayışlı bir sesle ve gözlerini duvarda bir noktaya dikerek sürdürdü "Giustiniani'ye güveniyorum ve Lucas gidip başka tüneller olup olmadığını araştır."

*

Günler sonra ağaçlar kesilip yollar açılmış ve Sultan herhangi bir yanlışlık olmaması için kontrole gelmişti. "Zağanos" atından inerken "biraz daha genişletsinler" ilgiyle etrafa bakınırken "Her şey tedarik edildi mi?"

"Evet sultanım" onaylayan bir baş işaretiyle "Yağları anladım ancak makara ve halatlar..."

"Çok mühimdi" askerlerden uzağa yürürken anlatmaya başladı "İyi dinle uzun bir yol olacak benim olmadığım yeri sen idare edeceksin" kimsenin duymadığına emin olduğunda ekledi "Ağaçları kızak haline getirecek ve yağlayacağız. Bolca yağ olmalı. Ardından gemilerden birini kızağa oturtacağız ve iteceğiz."

"Sultanım, askerlerimiz..."

"Askerlerimiz bir gemiyi itebilir Zağanos."

"Evet ama onlarcasını..."

"Onlarcasına gerek yok mühim olan ilki."

Zağanos kafa karışıklığına karışan bir hayranlıkla Sultanı dinliyor ve daha da yürekleniyordu ki Sultan'ın ağzından çıkan o cümleye dek.

FATİH'İN MÜNECCİMİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin