0.8

55 11 9
                                    

uzun zaman sonra merhaba!!


"Yakın değiliz zaten iş için burdayım"dedim cümlemi ona karşı vurgulayarak.

Heeseung bu hareketime sevimsizce gülümsemiş ardından Taehyuna dönerek yüz ifadeleriyle bir şeyler anlatmaya başlamıştı.Dikkatle izleyerek anlamaya çalışsam da bir şey anlayamamıştım.Taehyun kaşlarını havaya kaldırarak kafasını çevirmiş ardından gülümseyerek bana dönmüştü.

"Konuşmamız yarım kalmıştı değil mi?"

Sessizce kafamı salladım.Cevabımla hemen ayaklanmış ve Heeseunga hitaben konuşmaya başlamıştı.

"Biz çalışma odasına gidiyoruz.Kısa sürede yanına geri geleceğiz."

"Taehyun.."

Taehyun gitmek için hareketlendiğinde Heeseung onu elinden tutarak durdurmuştu.Ben birleşen ellerine bakarken Taehyunun bakışları da beni bulmuştu.Odağın tekrar kendisine çevrilmesi için Taehyunun elini okşadığında bakışlarımı kaçırmış ve görüş açımı değiştirmiştim.

"Uzun sürmeyecek hemen geleceğiz" cümlesini bitirip elini nazikçe çekmiş ve odadan çıkmıştı.Onu takip ederek bende odadan çıkmış ilerliyordum.Aralarındaki samimiyetin ne derece olduğunu merak etmekten kendimi alamıyordum.Sadece arkadaş olamazlardı.Heeseungun davranışları garipti kesinlikle aralarında başka bir şey olmalıydı.

"Geldik"

Taehyun önünde durduğumuz odadan içeri adımlarken bende peşinden ilerledim.Odaya adım attığımda beni krem tonları ağırlıklı mobilyalar ve kocaman bir kitaplık karşılamıştı.Taehyun kitaplığının önündeki masasına ilerlerken bende sandalyelerden birine yerleştim

"Aslında konuşmamız bitti sanmıştım.."diyerek aramızdaki sessizliği bozmuş oldum.Gergince ellerimle oynarken yüzüne bakamadığım için içimden kendime kızıyordum.

"Bitti zaten.Sadece seninle biraz daha konuşmak istedim."

Bakışlarımı ellerimden çekerken yüzüne çıkardım.Benimle ne konuşabilirdi ki? Sürekli işe gidip gelen sıkıcı biriydim hayatımda aynı şekilde monoton ilerliyordu.Yalnızca bir kaç gündür hayatımın en güzel dönemlerini yaşıyor gibiydim.

"Hep böyle sessiz misin?"

"Anlamadım?"

Dalgın bakışlarım onun şakacı ifadesiyle kesişince dudakları hafifçe yukarı kıvrılmış ve utangaç bir sekilde kafasını öne eğerek gülümsemeye devam etmişti.

"Beomgyu sana bir şey sorabilir miyim?"

Boğazımı hafifçe temizleyerek başımı sallamış ve soracağı şeyi merakla beklemeye başlamıştım.

Hareketleri soruyu sorma konusunda çekiniyormuş gibiydi.İçimdeki merak giderek artarken şaşırmama neden olan o soruyu sordu.

"Piknik yapalım mı?"

"Biz mi?"

"Evet ikimiz"

Cümlesinin ardından güçlükle yutkunmuş ve düşüncelerim bir savaş içine girmiş beni zor duruma sokuyordu.Tam şuan da verecek bir cevap bulamamıştım.Evet dersem fazla mı istekli görünürdüm..Ama hayır desem de kabalık olurdu.

"Müsait bir zamanda neden olmasın."

En uygun cevabı verdiğimi düşünerek hafifçe tebessüm etmiş ve bakışlarımı onunkilerle buluşturmuştum.İlk gözlerini kaçıran ben olmuş ve aceleyle ayaklanmıştım.

"Şey başka bir şey yoksa ben kalkayım.Siz de misafirinizi daha fazla bekletmeyin."

Bakışlarındaki pırıltı bir anda solmuş ve anlayışla kafasını sallamıştı.Ne o beni durdurmuştu ne de ben kalmak istemiştim.Aramızda o kadar bir samimiyet yoktu.Rüyada gördüğüm hiç bir şeyin gerçekte karşılığı yoktu.

~

Kafamda beni rahat bırakmayan düşünceler eşliğinde bugün iş yerinde tamamlayamadığım dosyaları halletmeye çalışıyordum.Uzunca bir süredir aynı pozisyonda durmamdan kaynaklı boynum tutulmuş, belime ağrılar girmişti.Sızlanarak oturduğum yerden doğruldum ve doğruca mutfağa ilerledim.Hızlıca kendime sıcak bir bitki çayı yaparak vakit kaybetmeden işimin başına döndüm.

Saat epeyce bir geç olmuş yakında güneş doğacaktı.Eve geldiğimden beri bir yanım orda kalmak isterken diğer yanım evime gelmenin daha doğru olduğunu söylüyordu.Yine de aklım orada kalmış ben gittikten sonra aralarında ne geçtiğini merak ediyordum.Derin bir nefes vermiş önümdeki diz üstü bilgisayarı kapatarak yatağıma uzanmıştım.Gözlerimin yavaşça kapanmasıyla kendimi uykuya teslim etmiştim.

~
"Dün işten niye erken çıktın?"

Kai'nin sorusuyla önümdeki ekrandan bakışlarımı çekmiş beni merakla izleyen bedene dönmüştüm.

"Niye soruyorsun?"

"Bir şeyi de sorgulamadan cevaplasan Beomgyu.."

"Acil bir işim çıkmıştı"dedim kestirip atarak.Fazla meraklı olması hiç hoşuma gitmiyordu.

"Ne gibi bir iş bu?"

Oflayarak yeniden ona dönmüş ve düz bir ifadeyle cevaplamıştım.

"Seni ilgilendirmeyen şeylere karışmazsan sevinirim Kai"

Somurtarak önüne dönmüş sahte bir dargınlıkla kendi sandalyesini benimkinden uzaklaştırmıştı.Her ne kadar fazla merakı beni sinirlendirse de onun bu hallerini sevimli buluyordum.İş yerinde doğru düzgün anlaşabildiğim sayılı kişilerdendi.Birbirimizle anlaşma ilişkimiz biraz garipti ama ne o bana küsüyordu ne de ben.

"Bay Kim geliyor!"

Changbinin herkese hitaben seslenmesiyle herkes ayaklanmış ve Bay Kim'in içeri girmesiyle eğilmiştik.

"Size bir duyurum var.Kang Taehyun bizimle röportaj yapmak için buraya geldi ve  hepinizi toplantı salonuna bekliyorum"

Herkes şaşkınlıkla birbirine bakarken diğerlerinden farklı olarak hissettiğim tek bir duygu vardı: Endişe

~

selam selammm

nasilsinizz

bölümü nasil buldunuzz😻😻

chocolate box || taegyuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin