5. Bölüm; Artık Ölümsüz.

37 12 3
                                    

Selin'e Yankı tarafından verilen notu okuyan Selin'in gözleri kararmıştı. Ellerinin titremesini durdurmaya çalışırken aklında tonlarca soru işareti vardı.
Not;
-Selin, ben Yankı. Geçen günlerde yaptığımız o konuşmayı hatırlıyorsundur. Birisi bu konuşmayı duymuş ve kanıtı varmış. Senin Gece'yi öldüreceğim demen ve daha bir çok şey kayıt altına alınmış, o kişiyle konuştum. Bir teklifi var, dersten benden 8 dakika sonra çık. Üçümüz çatıda buluşacağız.
Poyraz: Selin? İyi misin yüzün bembeyaz olmuş?
Selin: İYİYİM BEN! ÇOK İYİYİM!
Poyraz: Niye bu kadar sinirlisin sen? 
Selin: Yok bir şey.
Anıl: Ne bağırıyorsunuz be siz?
Gece: Yine azar yiyeceğiz şimdi. Susun.
Poyraz: Ateş nerede bu arada?
Anıl gülümseyerek omzunu yana yatırdı ve arkasını gösterdi. Ateş arkasında mışıl mışıl uyuyordu. Anıl kendini Ateş'i saklayan hizada konumlandırmıştı. Ateş'in yanında da Bora uyuyordu.
Gece: Uykucu Ateş.
Ateş: Ne var be yenge?
Gece: Uyu sen uyu.
Yankı ayağa kalktı, hocanın yanına gidip ve izin istedi.
Nesrin Hoca: Neden?
Yankı: Ne için gidilir ya hocam?
Nesrin: Çık dışarı. Saygısız.
Yankı: Sağolun hocam.
Anıl: Aa, sessiz sakin bir kız değil miydi bu kız?
Poyraz: Ahahahaha!
Gece: Bilmem. Belki gerçekte böyleydi ilk geldiğinde tatlıymış gibi göründü.
Selin: Tatlıymış gibi mi göründü acaba...
Anıl: Yine kendi kendine konuşan Selin.
Poyraz: Tam bir salak vibe veriyorsun Selin'cim.
Selin de çekinerek ayağa kalktı. Gözleri seğirirken korkudan titreyen elleri sınıfın insanı boğan havasına karışmıştı.
*Selin içinden: 8 dakika olmadı ama... Artık gitmeliyim. Bana inanırlar diye düşünmüştüm, bir şey olursa Yankı'yı ateşe atardım ama şimdi bir kayıt olduğu söyleniyor. Bu yayılırsa ilk adım çıkar, hem rezil de olurum. Ailem bu konulara karşı çok sert. Yiyeceğim cezaların da haddi hesabı yok. Okuldan atılma olasılığım var. Böyle bir şey internete yayılmamalı. Gerekirse tüm paramı veririm ama kurtulurum.
Selin çatıya çıkar, Yankı çatının kenarında oturuyordur.
Selin: Neler oluyor?
Yankı: Bizde seni bekliyorduk.
Selin: Biz derken? Duyan kişi kimmiş?
Yankı sakince cebinden telefonunu çıkardı, sanki hazine arıyormuş gibi telefona bakarken kayıtlara girdi ve ilk sıradakine büyük bir memnuniyet ile tıkladı.
*Kayıt:
Selin: Gece'yi... Gece'yi öldürmek istiyorum. Ondan kurtulmak istiyorum.
Yankı: Bunu mu istiyorsun?
Selin: Evet.
**
Selin: ... BUNU KAYIT ALAN SEN MİYDİN?!
Yankı: evet, bendim.
Selin: Sana! Sana güvenmiştim ben! Sana güvenmiştim ve sen yalan söyledin! Sen beni kandırdın! Sen yalancısın!
Yankı: o zaman... neden diğerleri ona güvenme dediğinde bana güvendin?
Selin: ... *gözleri dolar*
Yankı: sen daha kendi düşüncelerini bile saklayamıyorken, benim saklamamı beklemiyordun değil mi? burada suçlanacak kişi ben miyim cidden? Veya hain... Yoksa, kendin misin?
Selin: Sus! SUS! YAPMA! BEN DEĞİLİM! BEN YAPAMAM! BEN BU TUZAĞA DÜŞEMEM! BEN YAPTIM! KENDİMİ BEN ELE VERDİM!
Yankı: sadece tek kurtuluş yolun var, Selin.
Selin: N-Ne?!
Yankı: atla.
Selin: N-NE DİYORSUN SEN!
Yankı: atlamanı söylüyorum. yoksa, hayatının cehenneme dönüşünü rahatlıkla izlerim.
Selin: O haklı, atlamaktan başka çarem yok. Ben, ölücek miyim?
Yankı: bilemem.
Selin: Sen bunları nasıl bu kadar rahat söylüyorsun Yankı? Sen kimsin?
Yankı: cana karşılık can-
Selin: Bak-  *Arkadan birisi var gücüyle Selin'i ittirdi. Selin'in gölgesi yere çarparken oluşan görüntü, alınan intikamın ve bundan sonra olacakları gösteren bir işaret niteliğindeydi ama kimse bunu anlamayacaktı. Hayatta bazen ölümler olur, her canlı için ölüm kaçınılmaz sondur. Her insan vaktiyle ölmek istemez bazen, her canlı da bunu izlemek istemez. Bazıları ise artık insanlıktan çıkmış, "kalbi atan ölüler" olmuşlardır. O gün o iki canlı, saf bir kızın canına kasten kıymışlardı. Öğlen güneşinin aydınlattığı betondaki görüntü, oradan çıkmayacaktı. Ruhu orayı terk etmeyecekti. O artık ölümsüzdü.

Sırlar GizliydiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin