✯ 𝐜𝐡𝐚𝐩𝐭𝐞𝐫 𝐧𝐢𝐧𝐞

2.2K 217 379
                                    

Sınır 50 oy 50 yorum

İyi okumalar asklarim 🌷

İyi okumalar asklarim 🌷

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

⊱ ────── {.⋅ ✯ ⋅.} ────── ⊰

Tanrının insanları eşit yaratmadığını tabiki de biliyordun. Üst kesim evlerinin bahçesinde çay saati yaparken alt tabaka fazladan üç-beş para kazanmak için mesai yapıyordu. Bunun sonucunda yine ezilen taraf altta olanlar ve küçümseyici bakışlar sunan ise üstteki şahıslar. Yirmi birinci yüzyılın en gülünesi olaylarından biri.

Tam karşında oturan Fuyumi Gojo da bir sosyete ve Japonya'nın soylu ailelerinden biri olduğunu belli etmek istercesine başını dikleştirmiş, kısık gözleriyle seni süzmekteydi. Açıkçası son yarım saattir bu bakışlara maruz kalıyordun, alışmış sayılırdın.

Bembeyaz saçlarına tezat olarak giydiği siyah, ciddi elbisesinin kalem eteğini silkeledi. "Görüşmeyeli nasılsın Y/N? En son düğünde konuşmuştuk." İnce sesi kulaklarına ulaşır ulaşmaz kendine geldin, dalmıştın.

"İyiyim, siz nasılsınız? New York'a gideceğinizi sanıyordum."

"Araya birkaç işim girdi." Kahvesini yudumladı, "Son birkaç ayda Satoru iyice şirketi boşlamaya başladı, biraz ilgilenip geri dönmeyi düşünüyorum."

Belli belirsiz bir mırıldanma sunup ellerinle oynamaya başladın, bu kadınla sohbet etmek seni geriyordu. Satoru ne kadar alaycıysa annesi de bir o kadar ciddiydi. "Asıl mesleği sahir olunca aynı anda ikisini yürütmek zor geliyordur."

"Ben de öyle düşünüyorum." Dedi, saçlarını geriye doğru atarken. "İlişkiniz nasıl ilerliyor? Anlaşabiliyor musunuz? Yanlış anlama, soruyorum çünkü oğlumu tanırım. Zor biri olduğunu biliyorum." Sesi meraklı bir kayınvalide değil de sıcak bir anne gibi çıkmıştı.

Yine de Fuyumi Gojo'nun senden hazzetmediğini az çok anlamıştın, en azından hislerinde yanılmayacağından emindin.

Hafif bir öksürükle sesinin çatallı çıkmasına engel oldun, "Gayet iyi ilerliyor, birbirimize alıştık sayılır." Elbisenin boncuk desenli etek ucunu kıvırıyordun, "Başlarda bayağı yabancılık çeksem de şu an böyle bir sıkıntı yok." Annesine oğlunu kötüleyemezdin sonuçta.

"Güzel, buna sevindim." Bir robot gibi konuşuyordu. Evliliğinizi ve seni canlı birer durum, olay gibi değil de iş anlaşması olarak gördüğüne adın kadar emindin. Hoş, evliliğiniz tartışılırdı. "Satoru hâlâ gelemedi sanırım? Ne bitmek bilmez görevmiş bu."

İstemsizce kaşların çatıldı, sanki gelen kişi kendi annesi değilmiş gibi kadına selam verir vermez işi olduğunu söylemiş ve sizi baş başa bırakmıştı. Kapıdan çıkmadan önce -çaktırmadan- kıçına vurmasını düşünmüyordun bile.

[✔]💍 ᴀʀʀᴀɴɢᴇᴅ ᴍᴀʀʀɪᴀɢᴇ ♡ -「𝐆𝐨𝐣𝐨 𝐱 𝐑𝐞𝐚𝐝𝐞𝐫」Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin