✯ 𝐜𝐡𝐚𝐩𝐭𝐞𝐫 𝐭𝐰𝐞𝐥𝐯𝐞

1.7K 191 242
                                    

Oy sınırı: 50

Yorum sınırı: 50

İyi okumalar ♡

İyi okumalar ♡

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

⊱ ────── {.⋅ ✯ ⋅.} ────── ⊰

Bilerek dizlerini titretiyordun. Nedenini bilmesen bile bu, seni rahatlatıyordu. Oysaki yüksek endişe anlamına geldiği gerçeğini beyninden de silememiştin. Kollarını göğsünde bağlayarak bir ileri bir geri gitmeye devam ettin. Kocan -saat gecenin ikisi olmasına rağmen- hâlâ eve gelmemişti.

Hep böyleydi ama bu sefer farklıydı, emindin.

Birbirinizi severek evlenmemiştiniz. Hiçbir aşk, sevgi ya da saygı barındırmayan iki kişinin ortak bir yatak paylaşması gerçekten zordu. Bu sabahki tartışmanızdan da bunu anlamıştın. Evet, haftanın üçüncü ve son kavgası: tamamlandı! Artık, alıştın.

Anahtar sesini duymanla beraber tüm düşüncelerinden arınıp kapıya yöneldin, hizmetliler çoktan uyumuştu bile. Kapıyı o, anahtarla çeviriyorken açmanla beraber üzerinde 190 varlığın yığılması bir olmuştu. "Hey!" Ellerini onun geniş kollarına atarak destekledin.

"Nerede kald- sen kanıyorsun!?" Kolundaki sıyrıktan eline bulaşan kan damlasını hissettin. "Ne oldu? İyi misin?"

"İyiyim." Senin yardımınla büyük salona doğru ilerliyordunuz. "Merkezi lanetler bastı sanıyordum." Gülümsedi, yüzündeki sinir metrelerce öteden fark edilebilirdi. "Sadece lanet değilmiş."

Onu koltuğa oturtur oturtmaz belini tuttun, sadece kolundan desteklemene rağmen fazla ağırdı. "Dur- Bekle. İlk yardım çantasını getirip geliyorum. Sakın kıpırdama."

"Birkaç yara bandı yeter, fazla bir şey yok Y/N."

"Hayır, sus."

"Gerçekten endişeleniyor musun?"

Son sorduğu soruyu duymamazlıktan gelerek banyoya geçtin. Tabiki de endişeleniyordun, bu her halinden de belliydi. Yine de ne gardını indirmeye niyetin vardı ne de ilgili görünmeye. Her ne kadar soru sormak istesen bile kendini tutacaktın. Hâlâ sinirliydin ona karşı.

Yanına oturup rastgele kaptığın bir güneş gözlüğünü gösterdin. "Şunu taksan olmaz mı? O göz bandıyla garip hissediyorum." İlk yardım çantasını hemen dibinizdeki sehpanın üzerine koydun.

"Yakında bununla ellerini bağlayacağım." Gözlüğü elinden alıp parlak, mavi gözlerinin tekrar kaybolmasına neden oldu. Sen ise utançla yerinde kıpırdanmıştın. "Her neyse- neden uyanıksın?" Tek kaşını kaldırdı.

"Böyle ayıp şeyler söyleme, rahatsız oluyorum."

"Banane."

"Çocuk gibisin Satoru."

[✔]💍 ᴀʀʀᴀɴɢᴇᴅ ᴍᴀʀʀɪᴀɢᴇ ♡ -「𝐆𝐨𝐣𝐨 𝐱 𝐑𝐞𝐚𝐝𝐞𝐫」Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin