"Tarih ve insanlık birçok olaya tanıklık etmiştir. Kimileri tarihe geçer, kimileri ise unutulur. 15 Ağustos 1769, Perşembe gününe denk gelmişti. İşte o gün, Fransız egemenliğindeki Korsika adasının Ajaccio kentinde, tarihe adını yazdıracak olan Napoleon doğdu.
Gelecek yıllarda Napoleon, doğumunu şu sözlerle anlatacaktı: 'Annem doğum sancıları başladığında kiliseden eve dönüyormuş. Eve ancak zor atabilmiş kendisini. Öylesine yetişmiş ki yatağa bile ulaşamayıp kilim yığınının üzerine doğurmuş beni.'
(Napolyonun doğulduğu ev. O zamanlar 3 katlıydı)
Napoleon'un babasının adı Carlo Bonaparte, annesinin adı ise Letizia idi. Napoleon'un ailesi, doğduğunda soylu olarak kabul edilmiyordu. Ancak sonradan aileye soylu unvanı verildi.(Napoleon' un soy ağacı)
Napoleon'un annesi, toplam 15 çocuk doğurdu, ancak bunlardan 5'i yaşamını yitirdi. Bu o zamanlar için normaldi.
Napoleon'un annesi sert biriydi, ancak Napolyon'a büyük bir sevgi besliyordu. Napoleon, çekingen bir çocuktu ve genellikle kendini ifade etmekten kaçınırdı.
Annesi onun için şunları söylemişti: 'Yaşıtlarının oynadığı oyunlara katılmaz, onlardan uzak dururdu. Evin üçüncü katında bulunan küçük bir alana kurulur, yemeğe bile inmeden saatlerce orada kalırdı. Tek yaptığı, tarih kitapları dahil sürekli okumaktı.'
Napoleon annesine oldukça bağlıydı ve bir keresinde şöyle demişti: 'Talihimi ve elde ettiğim tüm başarıları anneme borçluyum.'
Napoleon'un ailesinin kökeni eski zamanlara dayanıyordu ve aile Floransa'ya kadar uzanıyordu. 250 yıl önce Bonaparteler, İtalya'dan Korsika'ya göç etmişti.
Babası Carlo Bonaparte, Korsika halkı tarafından Fransa yanlısı olarak görülüyordu, bu yüzden hain olarak kabul ediliyordu. Korsika, yeni bir Fransız toprağı olmuştu ve Carlo, Fransa'nın ailesi için bir fırsat olduğunu düşünüyordu.
Ailenin Fransa'ya yaklaşmasıyla Bonapartelere "soylu" unvanı verildi. Napolyon, ailesine "petit gentilshommes" (küçük soylular) diyordu.
Napolyon'un Fransızca öğrenmesi gerekiyordu ve bu nedenle 1779'da Fransa anakarasındaki Auxonne şehrine gönderildi. Aynı yıl Fransızca öğrendi ve Brienne askeri okulunda abisi Joseph ile birlikte burslu olarak okumaya başladı.
1781'de mükemmel bir not aldı ve matematik, fizik, tarih ve coğrafyaya ilgiliydi. Tam bir kitap kurdu olarak tanınıyordu.
1784'te başarıyla mezun oldu ve bu sınavı 202 kişiden 136'sı geçti, ancak sadece 14'ü Topçu sınıfına davet edildi. Bu, Napolyon'un matematikteki yeteneği nedeniyle oldu.
Napolyon, Auxonne'deki topçu okulunda sadece bir kez yemek yerdi, saat 15:00'te. Kıyafetleri sekiz günde bir değişirdi ve maaşının bir kısmını annesine gönderirdi, geri kalanını ise kitap almak için kullanırdı.
1785'te Paris'teki Ecole Royale Militaire'e kaydoldu, bu da onu o okula kaydedilen ilk Korsikalı yaptı.
Okuldayken, 1785'te babası Carlo Bonaparte, 35 yaşında ülser hastalığından öldü.
Napolyon, babasını kaybettiğinde daha çocuktu ve kardeşinin (Joseph) ailenin lideri olmasına izin vermedi. Kendini ailesinin lideri olarak gördü.
Ancak babası, Bonapartelere büyük bir borç bırakmıştı ve bu nedenle aile borç krizine girdi.
1788'de Napolyon, Fransa'nın doğusundaki Auxonne'deki topçu okuluna gönderildi ve bu okul Napolyon'un kişiliğine büyük etki etti.
Okulda okurken Napolyon, İskender, Sezar ve Hannibal gibi kişilerden etkilendi.
"Merhaba arkadaşlar. Napolyon'un Fransız devrimindeki rolünü ve ilk büyük zaferi olan Toulon Savaşı'nı ele alacağımız yeni bölüm yakında sizlerle olacak. Beğenmeyi ve yorum yapmayı unutmayın, çünkü fikirleriniz benim için çok değerli. Hoşça kalın. 👋🏻"