Bassano Savaşı'nın sonucunda Würmser Mantua'da sıkışıp kalmıştı. Zafer Napolyon'undu. Ancak Napolyon'un zafer sevinci uzun sürmeyecekti. Hâlâ İtalya'nın anahtarı olan Mantua düşmemişti. Dahası, kuzeyden daha deneyimli bir Avusturya ordusu ve generali Mantua'yı kurtarmak için geliyordu: 61 yaşındaki Avusturya generali Feldzeugmeister Josef Alvinczi.
Diplomatik olarak da bazı sorunlar vardı. Mesela Papa VII. Pius, Napolyon'u düşman olarak görüyordu ve ona karşı bazı icraatlere başvurma çabasındaydı.
Bir yandan Napoli Krallığı'nın her an Fransa'ya savaş ilan etme olasılığı vardı. Bu nedenle Napolyon'un güney tarafı tehlikeye giriyordu. Ancak Napolyon, hemen Napoli'ye elçiler yollayarak bir süreliğine ateşkes imzalanmasını başardı.
Yine de çok fazla sorun vardı. Sonbahar gelmişti ve artık Ekim ayıydı. Mantua hâlâ açlık ve hastalıkla boğuşsa da direnmekte kararlı görünüyordu. Ancak Napolyon'un sabrı taşmıştı. Würmser'e alaycı bir mektupla teslim olması için teklif yaptı.
Mektupta şu cümle de yer alıyordu: "Cesur olan tehlikeyle yüzleşmeli, bataklık vebasıyla değil."
Ancak Würmser hâlâ umutluydu. Zira kuzeyden yeni Avusturya ordusu onu ve Mantua'yı kurtarmak için geliyordu: Josef Alvinczi. Bu nedenle teslim olmayı reddetti.
Bu defa Napolyon'un işi hiç kolay değildi. Zira ona sadece 3 bin takviye kuvvet gönderilmişti. Ordusu yorgundu ve hastalık yüzünden askerleri hayatını kaybediyordu.
O sıralarda haberler gelmeye başlamıştı bile. Josef Alvinczi, kuzeyde orduları toplamıştı. Avusturya ordusu 44 bin kişiydi. Mantua kuşatma altındaki ordularla birlikte toplam 56 bin askere sahipti. Napolyon'un ise yalnızca 41.500 askeri vardı.
Alvinczi, cesur ve yetenekli bir generaldi. Kuşatma altındaki Würmser ile yeni planı hazırlamaya hızla başladı.
Plan kabaca şöyleydi: Alvinczi, 26 bin kişilik ordusuyla Mantua'ya ilerleyecekti. Davidovich ise 18 binlik kuvvetiyle Trento'yu geri alacaktı. Daha sonra güneyde ilerleyerek iki büyük ordu birleşecekti. Kuşatma altındaki Würmser ise yarma harekâtı yaparak Fransızlara sorun yaratacaktı.