Atlas, holdeki küçük masanın üzerine bir roman açmış, boş gözlerle romana bakıyordu.
Onun o halini gören Yudum Hanım, "Oğlum, gidip odanda çalışsana düzgünce, minnacık yerde iki büklüm oluyorsun," dedi.
Atlas, "Yok anne böyle iyi. Odada sıkıldım. Hem ders çalışmiyorum, kitap okuyorum," diye karşılık verdi. Annesi, "Peki. sen bilirsin." diyerek başından ayrıldıktan sonra Atlas bakışlarını yeniden salona çevirdi. Aslında kitap okuyor gibi görünerek, gizlice babasını gözlemek istemişti.
Enzel, her akşam olduğu gibi televizyonun karşısına geç miş, bir elinde kumanda, diğer eliyle de Yudum Hanım'ın getirdiği çerezlerden tırtıklamakla meşguldü. Hål ve hareketleri gayet olağan ve sıradandı.
Atlas, babasını uzaktan kontrol altında tutarken cep telefonunu çıkardı. Nani ile ilgili gelişmeleri yakından takip etmeye çalışıyordu.
Nani hälen gözaltında tutuluyordu. Sosyal medyada gündem olmaya devam etmişti. Avukatları genç adamın suçsuz
olduğu ve bilgi almak amaçlı gözaltına alındığı bilgisini ka muoyu ile paylaşırken; bazı Nani karşıtı akademisyenler çoktan sosyal medyanın toplumu zehirlediği ve sırf ilgi çekici bir video içeriği üretilmesi için bir kadının katledildiği hakkında demeçler veriyorlardı.
Atlas, cep telefonundan paylaşımlara bakarken, göz ucuyla babasını kontrol etmeyi ihmal etmedi. Sık sık kafasını hafifçe kaldırıyor ve babasına bakıyordu. Son kez baktığında ise babasında bir gariplik hissetti. Hemen kitabı masadan alıp, okuyormuş gibi numara yaparak yüzüne kadar getirdi ve kendini kamufle ederek izlemeye devam etti.
Enzel, bir anda sağına soluna bakınmaya başlamıştı. Televizyon karşısında olmasına rağmen odak noktasını kaybetmiş gibiydi. Kafası yavaşça sağa dönüyor, bir süre o yönde bekledikten sonra sola doğru yavaşça dönmeye devam ediyordu. Sanki önünden birisi geçiyor ve onu izliyordu.
Atlas, babasının baktığı yönlere bütün dikkatini vererek baktı. Evdeki olağan eşyalar dışında bir şey görünmüyordu. Babasının bakışlarını neden odanın içinde gezdirdiğine bir anlam veremedi.
Enzel, sağa sola bakınmaya devam ederken birden mırıldarımaya başladı.
Atlas heyecanla babasının neler mırıldandığını dinlemeye çalıştı. Ama mırıldanmalar çok derinden ve kısık bir sesle geliyordu. Anlaşılması neredeyse imkânsız gibiydi.
Bir süre sessizce dinlemeye ve izlemeye devam etti. Enzel, televizyonun sol tarafındaki koltuğa bakışlarını sabitlemiş ve sanki orada birisi varmış gibi mırıldanıyordu. Mırıldanmalar en sonunda bir kelimeyle noktalandı: "Tamam!"
Atlas, eğer yanlış duymadıysa sadece o kelimeyi anlayabilmişti: "Tamam!"
Enzel, koltuktan kalkarak hole doğru döndü. Atlas hemen kitaba gömüldü. Enzel, Atlas'ın yanından gayet normal bir şekilde geçti. Vestiyerden ceketini aldı ve mutfaktaki Yudum Hanım'a seslendi: "Ben lokale gidiyorum. Geç kalırsan merak etmeyin."
Yudum Hanım mutfaktan hole doğru geldi. "Aman bu saatte ne yapacaksın lokalde?"
"Otur otur sıkıldım. Bizim çocuklar oradadır. Biraz takı-lır gelirim."
Enzel ayakkabılarını giyip çıkarken Atlas salona bakmaya devam etti. Koltuğun önündeki sehpanın üzerinde cep telefonu duruyordu. Babası, cep telefonunu yine yanına almadan çıkmıştı.
Atlas, Enzel çıktıktan birkaç dakika sonra ayaklandı. Annesine arkadaşlarıyla buluşacağını söyleyerek kapıya yöneldi. Hızlıca evden çıkıp arabasına bindi. Farları yakmadan garajdan çıktı ve lokale giden yola girdi. Enzel'i ileride yürürken gördü. Hemen sağa park etmiş arabaların arkasında durdu. Arabadan inip yaya olarak babasının peşinde takıldı. Arada fark edilmesi zor bir mesafe koyarak takibe koyuldu.
Enzel, gayet sıradan bir şekilde kaldırımda yürüyordu. Görünürde herhangi bir tuhaflık yoktu. Rotası ise lokalin rotasıydı.
Atlas, lokale gidene kadar takip etti. Enzel, herhangi bir yere uğramadan gerçekten de lokale gitmişti. Atlı spor kulübünün ön kapısından geçerken birisine denk geldi. Ayaküstü o kişiyle bir süre konuştu. Enzel ile hemen hemen aynı yaşlarda görünen
adam, Enzel'i bir yere çağırıyor gibiydi. Birkaç kez kolundan tutup, "Hadi, hadi," dercesine çekiştirmişti. Enzel ise eliyle içeriyi işaret ederek karşılık vermişti. Israrcı adam bir süre daha direnmiş, daha sonra vedalaşarak ayrılmıştı. Enzel içeriye girerken, adam girişteki lambaların altından geçip az ileride park hålinde bekleyen arabaya binmişti.
Adamın yüzüne dikkatle bakmıştı. Geçen gün lokalde gör düğü kişilerden değildi. Acaba babasının arkadaşı Salim olabilir mi diye düşündü. Bu esnada aklına, cep telefonundaki yazışma programı geldi. Salim'in numarasını kaydetmişti nasıl olsa. Hemen programa girip Salim'i seçti. Profil fotoğrafına dokundu. Büyüyen fotoğrafa baktı. Evet, az önceki kişi Salimdi.
Enzel kulübün ana giriş kapısından girdikten sonra gözden kayboldu. Atlas kısa bir süre bekledikten sonra peşinden girdi. Kulübün bahçesinden lokale giden yola baktı. Enzel, çitlerin yanından lokale doğru ilerliyordu.
Etrafını kolaçan ederek sessizce devam etti. Babasının lokale girdiğinden emin olmak istiyordu.
Çitlerin yanından ilerledi. Az ileride lokalin ahşap binası görünmüştü. Geçen seferkine göre çok daha az ışık yayılıyordu. Dikkatle babasını izlemeye devam etti. Enzel merdivenlerden çıktı ve içeri girdi.
Atlas rahatlarmıştı. Babası gerçekten de dediği gibi doğrudan lokale gelmişti. Geri dönmek için çitlere doğru yürürken, arka sından gıcırdayan kapının açılma sesini duydu. Hemen bir köşeye pusup lokale baktı. Az önce içeriye giren Enzel geri çıkmıştı.
Babasına yakalanmamak için çitlerin yanından hızla çıkışa doğru yöneldi. Ilk uygun köşede durup arkasını kontrol etti.
Enzel, kendisinin olduğu tarafa gelmesi gerekirken tam tersine ahırların arkasına doğru ilerliyordu. Bu durum normal değildi Hemen geri dönüp peşine takıldı.Enzel, ahırların arkasına geçtikten sonra patika bir yoldan çalılıkların olduğu kısma yönelmişti. Çalılıkların arkasında aşağı doğru inen merdivenler vardı. Merdivenlere doğru yürüdü ve aşağı yönde seyretti.
Atlas hemen merdivenlerin başına koştu. Aşağıyı kontrol etti. Aşağısı küçük bir mahalle parkıydı. Enzel parkın içinde ilerliyordu. Merdivenleri ikişer ikişer atlayarak parka koştu ve peşine takıldı.
Enzel, parkı kullanarak kestirmeden mahallenin alt yakasına inmişti. Adımlarını hızlandırmış, sanki bir yere yetişmeye çalışıyormuş gibi serileşmişti. Atlas merakla peşinden devam etti.
Yaklaşık on dakikalık yürüyüşün sonunda mahalle bitmiş, etraf ıssızlaşmıştı. Atlas, babasının ne yapmaya çalıştığını anlamaya çabalıyordu. Enzel ise aynı hızlı adımlarla mahalleden çıkıyordu.
En sonunda her iki tarafı ağaçlarla kaplı, karanlık bir yola girdi. Yanından hızla geçen arabalara aldırış etmeden asfaltın üzerinden ilerledi. Atlas peşinden nefes nefese adımlarken, geldikleri yeri anladı. Burası, bir hafta önce babasını baygın bir şekilde bulduğu yasaklı bölgeydi.
gözlerine inanamadı. Babasının neden buraya yeniden geldiğini çözmeye çalıştı. Ama bir süre sonra daha büyük şaşkınlığa uğrayacağı olay yaşandı.
Enzel, tellerin durdu ve yarık olan kısımdan yasaklı bölgeye giriş yaptı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BODRUM KATI
Misterio / Suspensoİstanbul Boğazı'nın kıyısında, boynunda altın bir kolye ile çarmıha gerilmiş şekilde duran bir kadın cesedi bulunur. Kısasürede tüm ülke bu gizemli cinayeti konuşmaya başlar. Aradangeçen günlerde ise farklı yerlerde benzer cesetler bulunmaya devam e...