8.bölüm

101 2 0
                                    

Aradan yaklaşık bir hafta geçmişti. Atlas, bir haftalık süreçte laf arasında babasına aynı soruyu iki kez sormuş, ancak yine yanıt alamamıştı. Enzel, kolyeyi ve saati nereden aldığını hatırlamıyordu.

Atlas, bu bir hafta boyunca babasını gözünün önünden ayırmadı. Eve geliş gidiş saatleri, tavırları, davranışları... Ådeta babasını göz hapsine almış, her anını kontrol altında tutmaya çalışmıştı.

Bu süreçte babasının iki kez tuhaf hareketine denk gelmişti. İkisinde de durduk yere bazı cümleler mırıldanmıştı. Atlas cümleleri tam anlamamış ama çeşitli çıkarımlarda bulunmuştu. İlki "Gariban bir çocuktu," cümlesiydi. İkincisi ise ürpertici bir cümleydi: "Kırmızı elbiseli kadın intihar etti." Mırıldanmaların hemen arkasından babasına ne dediğini sormuş ancak boş bakışlar dışında bir yanıt alamamıştı. Cümlelerden emin olamadığı için kendi kaygılarıyla kuruntu yaptığını dü şündü ve sonrasında fazla üzerine düşmedi.

Talya, babasının geç kaldığı akşama dair Atlas'ı sıkıştırmış Atlas kurtuluş olmayacağını anlayınca, babasının lokalde kumar oynadığını ve bu yüzden saklamak istediğini söylemişti. Şimdilik yaşadıklarını kimseyle paylaşmak istemiyordu.

Öte yandan, Çarmıha Gerilmiş Kadın olarak kamuoyunda duyulan olayın perde arkasını araştırmaya girişmişti. Ancak kısa sürede haber hakkında yayın yasağının gelmesi elini ko lunu bağlamış, kadının ismini dahi öğrenemernişti.

Hatta kendisine yardımcı olması için Demir'le konuşmuş, bilgisayar ve internet dünyasına fazlasıyla hakim olan Demir derin bir araştırmaya girişmişti. Fakat Demir de fenomenlerin paylaştıkları birkaç video ve resimden öteye ilerleyememişti. Olay bir sır gibi saklanmıştı.

Dex Kafede, Demir ile oturup yine aynı konuyu konuştukları esnada Ala yanlarına geldi. "Ne yapıyorsunuz bakalım?" Atlas, "Hiç, öyle boş boş takılıyoruz." diye yanıtladı.

Ala, sanki ikisinin el altından cinayeti araştırdıklarını biliyormuşçasına, "Ee, şu kadın hakkında bir şeyler buldunuz mu bari?" diye sordu bu kez

Demir hiç konuşmadan Atlas'a baktı. Atlas, "Yani pek bir şey yok," dedi, "zaten çok üzerine gitmedik. Büyük bir tesadüf olduğunu düşünüyorum."

Ala, "Bir kadın çarmıha gerilmiş bir şekilde ölü bulunuyor, cinayet mi intihar mı tam netleştirilememiş, üzerinden kardeşininkiyle aynı kolye çıkıyor; sen çok üzerine gitmedik mi diyorsun?" diyerek çıkıştı. Bir anda sinirlenmişti.

Atlas, "Ne yapalım elimizden bir şey gelmiyor," dedi, "hem sen bunu neden bu kadar kafana taktın?"

Ala, "Manyak mısınız siz?" diye çıkışmaya devam etti, "ben bir haftadır neredeyse uyku uyuyamıyorum. Ya olayın Talya ile bağlantısı varsa?"

"Benimle bir bağlantısı varsa elbet kendiliğinden ortaya çıkacaktır!"

Talya bir anda arkalarında bitmişti. Bir sandalye çekip oturduktan sonra, "Dünyada o kolyeden kaç tane vardır kim bilir," dedi, "hemen üzerimize alınmaya gerek yok."

Ala, deri mini eteğinin kenarında sallanan zincirin ucunu kopçasından çıkardı. Masaya bıraktı. "Bakın böyle bir zincir olsa, Türkiyede yüzlerce yerde satılıyor, umursamaya değmez derim. Ama senin kolyenden ben daha önce hiç ama hiç gör memiştim."

Demir, "Kolye ta on yıl öncesine ait, hatta belki daha da eskiye," diyerek araya girdi, "yani o dönem üretilmiş. Şimdi onlarca yıl öncesini nasıl araştıracağız peki?"

Ala pek geri duracak gibi değildi. Belli ki çok kafasına takmıştı. "Gerekirse yüz yıl öncesi araştırılacak. Ama bir şekilde kafamızda soru işareti kalmaması gerek"

Ala bu cümlesinin ardından derin derin Talya'ya baktı. Atlas, göz ucuyla Alayı izliyordu. Talya'ya bakışlarında bir tuhaflık sezdi. ""Tamam kabul; biz de pes etmedik. Demir'le birlikte çok uğraştık ama size yansıtmak istemedik. Biraz daha el altından yaptık araştırmamızı"

Bu kez Talya sinirlenmişti. "Ne yani, benim hakkımda gizli gizli araştırma mı yapıyorsunuz? Ne hakla?"

Atlas, "Senin hakkında değil. Kolye ve şu kadınının olayı hakkında," diye yanıtladı, "seni korkutmamak için gizli tuttuk. Zaten henüz paylaşacak bir şey de bulamadık"

Ala, "İşte asıl ben buna kızarım" dedi, "Talya senin kardeșinse bizim de arkadaşımız." Bu esnada uzanıp Talya'nın elini tuttu. Parmaklarıyla bileğini okşadı. "Talya'ya zarar gelme ihtimali olan her şeyde birlikte hareket etmeli ve güçlerimizi birleştirmeliyiz."

Talya, "Kendimi çok değerli hissettim şimdi," diyerek kah kaha attı, "korkmayın bana kimse dokunamaz bile. Tabii sen hariç Bakışlarını Ala'ya çevirmiş, gülümsemeye devam ediyordu.

"Şu çocuk da kim? Sabahtan beri bizi izleyip duruyor!"

Demir, kafenin bahçesini karşıdan gören banklardan birisinde oturan bir kişiyi işaret etti. Masadaki herkes merakla o tarafa döndü. Özellikle Atlas büyük bir dikkat ve tedirginlikle bakmıştı.

Ala, "Of... Boş verin onu," dedi, "benim geçen yıl çıktığım çocuk. Ayrılığı hazmedemedi hålen."

Atlas, ciddi bir ses tonuyla, "Bir yıldır sürekli seni böyle takip mi ediyor?" diye sordu.

Ala, "Yok hayır." diye yanıtladı, "zaten bizim okulda okuyor o da. Denk geldikçe böyle beni uzaktan taciz ediyor."

Atlas bir süre gözünü çocuktan ayırmadı. Atlas'ın bütün dikkatini çocuğa verdiğini gören Demir de çocuğu dikkatle izledi. Çocuğun yanına arkadaşları geldi. Arkadaşlarıyla birlikte aynı bankta oturduktan sonra hep birlikte kalkıp uzaklaştılar.

Bir süre daha kadının olayı ve neler yapabilecekleri hakkında konuştular. Ellerinde pek bir seçenek yoktu.

Talya, "Ama ben çok sıkıldım sürekli aynı konuyu konuşmaktan," diye isyan bayrağını çekti. Dayanamamıştı. "Altı üstü bir kolye benzerliği o kadar. Bence fazla abarttık konuyu. İkinci bir emre kadar bu konuyu konuşmayı yasaklıyorum."

Ala itiraz edecek gibi oldu. Bunu fark eden Atlas, "Talya hakı" dedi, "bence biz fazla kafaya taktık. Şimdilik unutsak en güzeli" Daha sonra Alaya döndü. "Sen de geceleri başka şey.ler düşünürsen rahatlıkla uyuyabilirsin.      " Ala, muzip bir ifadeyle Talya'ya çevirdi başını. "Geceleri Talyadan başka bir şey düşünemem ben."

Bu esnada Atlasin cep telefonundan mesaj bildirim sesi geldi. Atlas telefonunu eline aldı. Mesaj Kayradan gelmişti.

"Okulda mısın?"

Atlas, "Evet" diye yanıtladı.

Kısa bir süre sonra Kayra yine çekici haliyle yanlarında bitti.

"Aşk olsun Atlascığım, sürekli toplanıyorsunuz ama beni çağırmıyorsunuz?"

Demir, büyük ilgiyle Kayra'ya bakıp yine yer verme çabasına giriştiğinde, Talya, Alanın kulağına eğilerek Kayra'nın taklidini yaptı. "Aşk olsun Atlascııığımmm"

Ala ve Talya kendi aralarında gülüşürlerken, Kayra yine Atlas'ın yanına kuruldu.

"Olanlardan haberiniz var mı?"

Kayranın bu cümlesi herkesin dikkatini çekmeye yetmişti. Ala merakla, "Hangi olanlardan?" diye sordu.

Kayra, "Sosyal medya yıkılıyor bir saatten beri görmediniz mi?" dedi, "ju geçen hafta bulunan kadın olayı."

Bu kez Atlas meralda sordu. "Nasıl yıkılıyor? Ne olmuş?" "Nani. Şu fenomen Nani. Olayın şüphelisi olarak onu gözaltına almalar. Millet ikiye bölünmüş durumda. Naniciler onu

savunurken, Naniden nefret edenler onu çoktan katil ilan ettiler bile"

BODRUM KATI Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin