4.bölüm

235 3 2
                                    

Talya merakla Ala'nın telefon ekranına baktı. Beyaz elbiseli kadının üzerindeki kolyeyi inceledi.

Ala haklıydı. Kadının boynunda asılı duran kolye, kendi kolyesi ile birebir aynıydı. İlkin pek bir mana yüklemek istemedi. Kendi kendine kolyeyi nereden aldığını hatırlamaya çalıştı.

"Kolyeyi nereden almıştın?"

Ala, Talya'nın aklından geçenleri okuyor gibiydi.

Talya, "Hatırlamaya çalışıyorum," dedi, "çok uzun zaman oldu."

Ala, "Hatırlamalısın bence," diye karşılık verdi, "bölüme başladığımız günden beri neredeyse hep bu kolye ile gördüm seni" Bu cümleyi kurduktan sonra dikkatle Talya'nın kolyesine bakındı. "Çıkarsana şunu. Merak ettim."

Talya, kolyeyi çıkarıp Ala'ya uzattı. Ala merakla kolyeyi incelemeye başladı. Kolye, yuvarlak bir şekildeydi. Halkanın içe risinde ağaca benzer bir figür bulunmaktaydı. Halkanın di şında ise Hitit Güneş Kursu'nu andıran beş tane çıkıntı farklı açılara doğru uzanıyordu. Zincire uzanan üst kısmında mi nik bir eziklik vardı. Tamamen saf altından imal edilmiş olan

kolyenin bağlantı yerleri biraz solmuşken, diğer kısımları güneşte parıldıyordu. Eski bir görünüme sahip olmasına rağmen halkanın dışına doğru çıkan uzantılar birçok farklı açıdan göz kamaştırabiliyordu.

Ala, çantasındaki bozuk para kısmını açtı. İçinden bir Türk lirası çıkardı. Kolye ile birlikte yan yana masanın üzerine koydu.

Talya, "Ne yapıyorsun?" diye sordu.

Ala, "Filmlerde genellikle böyle yapıyorlar," dedi, "delillerin gerçek ölçülerini anlayabilmek için." Ardından bozuk para ile kolyenin yan yana fotoğraflarını çekti. Kolye, bozuk para ile hemen hemen aynı ölçüdeydi.

Talya, "Ne oldu şimdi, bütün olayını çözdün mü?" diyerek dalga geçti.

Ala, "Bilmem; ama hoşuma gitti böyle incelemek," diye karşılık verdi ve ince bir kahkaha attı. Daha sonra birlikte videoyu izlemeye devam ettiler.

Videonun sonuna doğru geldiklerinde, denize düşen şişman polis memurunun görüntüsüyle gülüşmeye başlamışlardı. Bu esnada yanlarına Atlas geldi. "Neye gülüyorsunuz öyle?"

Atlas'ın yanında genç arkadaşı Demir de vardı. Demir, yaşça Atlas'tan iki yaş küçüktü. Atlas'la araları çok iyiydi. Genetik bōlümünde eğitim hayatına devam ediyordu. Birkaç kez arkadaş gruplarının içerisinde bazı tuhaf davranışlardan dolayı dışlan- mıştı. Atlas ise tam tersine, Demir'in davranışlarının farkındaydı ve çoğunlukla zekâsına hayran kalıyordu.

Demir, masaya oturmadan önce boşta duran sandalyenin yerini değiştirdi. Sandalyenin yönünü, daha önce oturduğu yönlerin ayrısını yaptı. Bu ayarlama esnasında Ala'nın sandalyesine

fazla yakınlaşınca, Ala, "Ya sen hep böyle oturmak zorunda mu sın?" diyerek tepki gösterdi.

Atlas anında araya girerek, "Sen biraz bu tarafa gel." dedi ve Ala'ya uyarıcı bakışlar sundu.

Atlas'ın bakışlarındaki uyarıyı fark eden Ala konuyu uzatmadı. Atlas'a doğru yakınlaşırken kulağına eğilip, "Bu çocuk neden böyle?" diye fısıldadı.

Atlas, "Uzatma Ala," dedi, "biliyorsun sen de durumunu." Hemen ardından konuyu değiştirmek için, "Siz neye gülüyordunuz az önce?" diye sorusunu yineledi. Bu esnada masasının üzerinde duran kolye ve bozuk paraya gözü ilişmişti.

Talya, Ala'nın izlettiği videodan bahsetti ve gülmelerinin nedenini açıkladı. Videodaki yaşanan durum Atlas'a komik gelmemişti. Yüzündeki ciddiyeti korudu.

BODRUM KATI Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin