Kiam ve Tali Murasaki'ye geri döneceklerdi artık ama yol epey bir uzundu ve akşam olmuştu.O yüzden bu akşamlığına burada kalsalar daha iyi olacaktı.Ama nerede kalabilirlerdi ki?İkisi çay evine geri dödüler ve orada Alex vardı,ona sorabilirlerdi.
"Hey,Alex.Kalabilecek bir yer var mı buralarda?"
"Buraya en yakın otel 25 km uzakta.Ama tanıdığım güçlü bir şeytan var,sizi Murasaki'ye ışınlayabilir."
"Bu harika olur!" dedi Tali,heyecanla.
"Ona güvenebilir miyiz?" diye sordu,Kiam.
"Emin olun,o harika biri!" dedi Alex ve bu bahsettiği arkadaşı bulmaya gittiler.
Alex'in bahsettiği şeytan kendisi gibi bir Ira şeytanıydı.Ama ondan çok daha büyük ve kaslı biriydi.
"Hey,Ku!"
"Merhaba,Alex.Bunlar kim?"
"Arkadaşlarım!Onları Murasaki'ye ışınlaman mümkün mü?"
"Tabii ki."
Ku hemen parmaklarını şıklattı ve Kiam ile Tali birden yok olmuştu.
Işınlandıklarında geldikleri yer mor renk değildi.Kiam burayı görür görmez korkmuştu.Burası tamamen pembe renkti,etrafta hiçkimse de yoktu,sadece bir bina vardı,tanıdık bir bina.
Bu Kiam'ın dükkanıydı.Tek farkı sadece pembe renk olmasıydı.Neresiydi burası?Nereye ışınlanmışlardı?
"Hayır,burası omaz..."
"Kiam?Burası neresi?"
"Rozova burası."
"Rozova oburluk şeytanlarının yeri miydi?"
"Evet.Bahsettiğim o Q bir oburluk şeytanıydı."
Kiam'ın Izel ile konuştuğu zaman bahsettikleri Q.Acaba nasıl bir şeytandı?
"Arkadaşın bizi Murasaki'ye ışınlayacağını söylemişti!"
"Kesinlikle bir şeyler dönüyor burada.Bu bina benim pastanemle aynı.Tek farkı pembe renkte."
"İçeri girecek miyiz?"
"Başka seçeneğimiz yok."
Kiam bu pembe pastanenin içine girdi,Tali de endişeli bir şekilde onu takip etti.Pastanenin içerisi de aynıydı Kiam'ın pastanesiyle karşılaştırıldığında.Ama bu kadar pembe renk Kiam'ı rahatsız ediyordu.
İçeride herhangi bir çalışan veya müşteri yoktu.Kiam mutfağa girdi.Burası tamamen çöp ve bulaşık ile doluydu.Tali ise cam tarafında duran pastaları inceliyordu.Normal duruyorlardı ama garip bir kokuları vardı.
Kiam mutfak tezgahında duran metal bir tabağı aldı.Tabağın üzerindeki yansıması hiç ona benzemiyordu.Yansımada uzun,koyu pembe saçlı bir adam vardı,ten rengi tamamen siyahtı,gözlerinden biri koyu pembe renkte bir X ile çizilmişti.Diğer gözü ise gri renkti.Fazla belli olmayan ama yaramaz bir gülümsemsi vardı yüzünde.Kiam bunu görür görmez elindeki tabağı yere düşürmüştü,titriyordu.
Tali düşen tabağın sesini duydu ve hemen mutfağa koştu.Kiam mutfak tezgahına tutunmuştu ve eliyle ağzını tutuyordu."Kiam,iyi misin?"
Kiam bir şey diyemedi.O kadar fazla titriyordu ki...
"Kiam-"
"Buradan gitmemiz lazım."
"Neden,neler oluyor?Bir şey mi buldun?"
"Burası gerçek değil."
"Nasıl yani?"
"Hepsi büyü."
"İllüzon büyüsü mü?"
"Evet.Ve sanırım kimin yaptığına da biliyorum."
"Peki nasıl gideceğiz buradan?"
"İllüzonu yok edecek bir büyü var mı?"
Tali hemen çantasındaki büyü kitabını çıkardı ve sayfalarına bakmaya başladı.Ve bir sayfayı okudu:
"İllüzyon büyüsünü yok etmek için yapman gereken tek şey illüzyon büyüsünün olduğu bir yere hasar vermek."
"Hasar vetmek,huh?Bu kolay olur."
Kiam tezgahda duran bir porselen tabağı aldı ve yere fırlattı.İllüzyon yok olmuştu.Ve bulundukları bina bir pastane değildi,terk edilmiş bir evdi.Ev tamamen göçmek üzere gibiydi,çatının bazı tahtaları sallanıyordu.
"Buradan bir an önce gidelim,Tali."
"Evet,gidelim."
Kiam ve Tali tam evden çıkacakken bir çatı parçası düşmeye başladı.Kiam hemen Tali'yi tuttu ve dışarıya atladı.Tali Kiam'ın altında kalmıştı.
"K-Kiam!Beni boğuyorsun!"
Kiam hemen Talİ'nin üzerinden kalktı.
"Özür dilerim,iyi misin?"
"Sanırım evet...ama ne olduğunu hala anlamış değilim."
"Onu tekrar göreceğimi hiç düşünmüyordum...gerçek olmasa bile..."
"Kimden bahsediyorsun?"
"O illüzyon büyüsü...Q'ya aitti." dedi Kiam,titreyerek.
"İllüzyon büyüsü güçlü bir büyü."
"Gördüğüm en güçlü şeytan oydu.Bu büyü büyük ihtimalle onun içi çocuk oyuncağı."
"Peki ne yapacağız şimdi?Saat çok geç oldu."
"Biraz yürüyeceğiz.Rozowa'dan çıkalım en azından."
"Tamam."
--------
9. bölüm nasıldı?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𓆩•Ҟüçüҟ Şēɏⱦⱥꞥłⱥɍ•𓆪
Fantasía~☆°*°*°*°*°*°*°*°☆~ -Küçük Şeytanlar- ~✿°*°*°*°✿°*°*°*°✿~ Tali,başkaları tarafından kötü muameleye maruz kalan bir cadıdır.Sonuç olarak, yargılanma endişesi olmayan farklı bir boyuta kaçmaya çalışır.Ama kendini kazara pek çok tehlikenin olduğu bir ş...