1.6

611 73 92
                                    

Selamün Aleyküm 🍂

senaymisin3 'e ithaf edilmiştir.

Hızını alamayan yazar yeni bölüm fırlatıyor.

Hadi keyifli okumalar.

بِسْــــــــــــــــــــــمِ اﷲِالرَّحْمَنِ ارَّحِيم

Nikahtan sonra Eren ve Fatih bizi  evin bahçesine bırakıp yanımızdan ayrılmıştı. Evin bahçesine girdiğimizde Karan'ın kedileri hemen ona doğru koşmuştu.
Biri direkt bacaklarına tırmanmıştı hatta.


Karan minik yavru kediyi kucağına aldı ve başını okşadı. Bende anne kediyi sevdim usulca.

"Bak kızım," dedi Karan, kedisini severken. "Sana çok güzel birini getirdim. Karımı getirdim."

Kedi anlamış gibi bakışlarını bana çevirdi. Elimi onun tüylerine daldırdım.

"Merhaba," dediğimde bana fazla ısınmış olacak ki birden elimi yalamaya başlamıştı. Ben gülerek onunla ilgilenirken Karan bana kedilerini anlatmaya başladı.

"Kaza geçirdikten sonra bu bacağı sakat kediyi bulmuştum ve eve almıştım. Sonra nasıl oldu bilmiyorum hamile kaldı ve bir sürü yavru doğurdu. İnan bu yavruların ardı arkası kesilmiyor."

"Ama çok tatlılar," dedim kediyi öperken.

"Öyleler."

"Benimde köpeğim var. Ama onun sadece bir tane yavrusu vsr."

Karan güldü.

"Desene bizim kedi arsız biraz."

Kedi miyavlayarak yanımızdan çekip gittiğinde güldüm.

"Alındı sana sanırım."

"Evet, tripçi biraz."

Ellerimi ve tüy olan üstümü çırptım. Karan da kediyi kucağından indirdi. Cebinden bir anahtar çıkarttı ve bana uzattı.

"Bu senin anahtarın," dediğinde teşekkür ederek aldım. Eve doğru adımlarken Karan hemen arkamdan geliyordu. Besmele çekerek anahtarla kapıyı açtım. Önce sağ ayağımı atarak içeriye girdim. Ayakkabılarımı çıkarırken Karan da içeriye girip kapıyı kapattı. Bakışlarım evin içinde gezindi. İnce bir temizlik yapıldığı belliydi. Burnuma hafiften hafiften deterjan kokusu yayılıyordu. 

Karan ile salona geçtiğimizde yorgunlukla bıraktım kendimi koltuğa. Başımı geriye yaslarken Karan hemen yanı başımda durdu.  Hızlıca kravatını söküp koltuğa bıraktı. Ardından gömleğinin üstten bir düğmesini açtı. Bunalmış olmalıydı.

"Yukarıya çıkıp dinlenmek ister misin? Yorucu bir gündü," dediğinde başımı kaldırıp ona baktım.

"İyi olur aslında ama önce namaz kılacağım. Hatta önce akşamı kılarım sonra birde şükür namazı kılarım," dediğimde Karan gülümsedi.

"Tabi. Nasıl istersen."

Kararsızca ona bakıp aklımdaki şeyi söyleyip söylememe arasında kalmıştım. Kendi içimde bir savaşa girmişken, Karan'ın sesi beni kendime getirdi.

Bana Geç Kalma ↭ Yarı TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin