1.5

547 74 29
                                    

Selamün Aleyküm 🍂

Bu bölüm biraz geçmişe gideceğiz. Sandığımdan daha uzundu ve bir sürü hata olduğunu düşünüyorum. Siz işaretleyin lütfen.

Keyifli okumalar.

بِسْــــــــــــــــــــــمِ اﷲِالرَّحْمَنِ ارَّحِيم

Sıradan bir gündü. Karan arkadaşlarıyla bir restoranda yemeğini yemiş kahkahalarla dolu bir sohbete kaptırmıştı kendini. Aynı zamanda elinde de kahve dolu bardağı tutuyordu. Kafası hafif sarhoşluğun belirtilerini taşıyordu. Şu son zamanlarda yaşadığı aile gerginliklerini bu sayede geride bırakıyordu. Buraya gelmeden önce içtiği  şarabın sarhoşluğunu üstünden atmaya çalışıyordu.

Hayatı mahvolmanın eşiğindeydi.

Henüz o bilmiyordu.

Babasının hastalığı ilerlemişti. Abisi ile sürekli atışıp duruyordu. Ev tam bir savaş alanı gibiydi.

Karan her zaman olduğu gibi bunu da umursamadı. Ne zaman düzgün bir aile yaşantısı olmuştuki. Bu da gelip geçerdi.

Karan sohbete devam ederken mekana David girdi. Amca gibi birkaç saygı belirtisi gösteren sözcükler söylemek isterdi ama David ben daha gencim deyip bunu asla kabul etmez ve insanı deli ederdi.

O mekana girdiğinde ardından ise daha önce hiç görmediği bir kız girdi. Onda takılı kaldı.

Hiç unutmazdı. Üzerinde gül kurusu bir elbise vardı. Krem renkte bir şal takmıştı. O şal öyle güzel sarıp sarmalamıştı ki yüzünü sanki parıldıyordu.

Karan bir anda yerinde dikleşti. Kıstığı gözleriyle kızı inceledi uzun uzun. Dedesi ile hemen karşı masalarına oturdular.

O zaman Karan ve David'in öyle çok büyük bir hukuku yoktu. Karan selam verme zahmetine bu yüzden girmedi.

Zaten şu an odağı tamamen o kadındı. Yüzünde bir tebessüm ile hoş bir sohbete girmişti dedesiyle. Karan o sırada arkadaşlarıyla olan muhabbeti tamamen kaçırmıştı. Öylece karşısında oturan büyüleyici kıza bakıyordu.

Yüzünde makyaj namına hiçbir şey olmadığına yemin edebilirdi. Emin olamadı yine de. Makyaj olmadan bu kadar güzel görünebilir miydi?

Ayrıca çok mütevazı hareketleti vardı. Çevresindeki kadınlar annesi dahil şuh kıyafetler giyer, dikkat çekmek için her türlü oyunu sergilerlerdi. Buna nişanlanmayı düşündüğü kadın Tanya da dahildi.

Oysa karşısındaki kızın tek bir vücut hattı bile belli değildi. Bakışları hiçbir yere dokunmamıştı dedesinden başka.

İkisi yemek söyleyip keyifli bir akşamın tadını çıkarırken bir ara Mihri oradan ayrıldı. Sanki Karan hep bu anı bekliyormuş gibi yerinden fırlamıştı neredeyse.

Arkadaşlarına geliyorum diyerek elindeki Mihri geldiğinden beri dokunamadığı kahve bardağını bıraktı ve usul adımlarla Mihri'nin peşine gitti. Sarhoş gibiydi ama bunı bir tek kendisi anlardı. Duruşu asla bozulmazdı. 

Kendinden emin dimdik duruşuyla ilerledi. Mihri süzülerek yürüdü önünden. Her hareketi mütevazi, ağır ve oturaklıydı. Öyle dikkat çekmek için bir çabası yoktu. Bu garip hissettirdi.

Önce tuvalete uğradı. Karan o an onunla konuşmak istedi. Etrafına bakındı ama bahane üretmek bir şey bulamadı. Bir sebebi yoktu. Daha sonra Mihri restoranın kafe kısmına geçti. Orada bir kızla sohbete girdi. Karan ise kendi düşüncelerinde boğuluyordu.

Bana Geç Kalma ↭ Yarı TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin