10.Bölüm -Yeşilin en güzel tonu-

50 7 13
                                    

Bir anda kalbimin ritmi değişmiş ve atışları hızlanmıştı. Nasıl yani, gerçekten beni mi seviyordu? Demek bu yüzden Ege ile samimi olmama o derece kızmıştı.

Kollarında tamamen hareketsiz kalmıştım, zar zor ağzımı açarak konuşmaya başladım.

-" Ne gerçekten mi?"

-" Evet gerçekten."

Bu sözleri sarf ederken sesi çok yumuşak çıkıyordu. Ah! Ne oluyordu bana böyle? Neden kalbim yerinden çıkarcasına Göğüs kafesimde çırpınıyordu?Garipti.

Sakin ol Berfin derin nefes al,
ve ver.Huhh!

-" İşte şimdi anladınmı Ege ile samimi olmanın neden beni bu kadar alakadar ettiğini?"

Yutkundum ve kafamı salladım.

-"Artık beni bırakırmısın?"

-"Tabii ama önce söylemem gereken birkaç çift kelime var ondan sonra serbestsin."

-"Dinliyorum."

-" Ben birini seviyorsam o kişi bana aittir. Yani anlayacağın başkalarının onu benim elimden çalmasını asla müsaade etmem."

Yumuşak çıkan sesi birden kalınlaştı ve kelimelerin üzerine baskı yaparak konuşmasını devam ettirdi.

-" Ha bir de unutmadan, aynı bugün dediğim gibi benim olana başka bir el dokunursa o eli kırarım tıpkı bu gün yaptığım gibi."

Dedikleri karşısında heyecandan hiçbir şey diyememiştim, sadece hafif bir şekilde iki kez öksürerek yetindim.Yani şimdilik. Sonuçta kimse sevdiği birini kıskandığı için kısıtlayamazdı veya sırf ona dokundu diye birine zarar veremezdi buna hakkı yoktu.Bu yaptığınada kayıtsız kalınmayacaktı.

Ayrıca onun beni sevmesi ben onu sevmediğim sürece hiçbir işe yaramazdı. Sonuçta Ben onu sevmiyordum.

Bir dakika ben onu sevmiyordum değil mi?

Her neyse. Bence o konulara hiç girmeyelim yoksa içinden çıkamayız.

Hızlı Sarp'ın kollarından ayrıldım, yüzüne baktığımda güldüğünü gördüm. Fark ettim de güldüğünde onu izlemek insana huzur veriyordu.
Vazgeçtim sadece güldüğünde değil her zaman onu izlemek insandan huzur veriyordu.

Hey ne saçmalıyorum ben?Saçmalık öyle bir şey tabii ki de yok değil mi?Evet evet kesinlikle.

Ona baktığımı fark etmiş olacak ki göz göze geldik, bakışlarımı ondan kaçırdım.Heyecandan ve kalbimin bitmeyen ritim değişikliğinden titrek bir sesle konuşmaya başladım.

-"Ben..Hilal'lere bir bakayım bari."

Onun bir cevap vermesini beklemeden,yanından adeta koşarcasına uzaklaştım.Arkadan bana seslenişini duymuştum ama aldırmadım.

-"Kaç bakalım kızıl kız kaç.Nereye kadar kaçabileceksen.."

Hemen bizimkilerin yanına gittim.Kapıya sıra dizme işini bitirmişlerdi, Azra ve Ege hariç hepsi kenarda kalan boşluklardan dışarıdaki zombilere bakıyorlardı.

Azra ve Ege ise yan yana bir sıraya oturmuşlardı.Masada pansuman çantası vardı.Azra Ege'nin elini sarıyordu.

Azra

-"Birdahakine dikkatli ol,kapıya elini sıkıştırma sakın."

Dediğinde, Ne dediklerini anlamadığımı gösteren bir tavırla Ege'ye baktım. Bana gülerek göz kırptı. Anlaşılan Azra'ya gerçekleri söylememişti. Ben de onun gülümsemesine karşılık verdim ve kenardaki boşluğa yüzümü yaklaştırarak dışarıya bakmaya başladım.

KördüğümHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin